Uzun zamandır yazmak istediğim, ne kadar üzerine çalışsam da sizlere özetleyip bir yazıyla sunamadığım, ancak bir dizi yazıyla anlatabileceğimi anladığım, Eskişehir Bor Platformu hakkında bir yazı dizisine başlıyorum. Takdir edersiniz ki, gidilecek yol uzun olunca, özetlenmesi pek mümkün olmuyormuş. Basın lansmanımızı 21 Mart 2023 tarihinde yaptığımızdan beri, çokça soru ve destek mesajları aldığımız Eskişehir Bor Platformu hakkında, tüm merak ettiklerinizin cevaplarını, bu yazı dizisinde detaylı bir şekilde bulabileceksiniz. Desteğinizden hiç şüphem yok ve sonsuz teşekkürler. Sorularınız ve katkılarınızı, hiç çekinmeden paylaşmanızdan büyük bir memnuniyet duyacağımı da belirtmek isterim.

Baştan söylemem gerekir ki; bu uzun yolda, birlikte emek verdiğimiz tüm arkadaşlarıma, destek veren tüm paydaşlarımıza ve sonrasında da destek verecek herkese, bu yazım peşinen teşekkür yazısıdır.

Eskişehir Bor Platformu’nun yolculuğunun detaylarına geçmeden önce, şehrimizin önde gelen değerli gazetecilerinden, Sağlı Sollu Haber Genel Yayın Yönetmeni ve Milli İrade Gazetesi Yazarı Sn. Arif Anbar’ın, 25 Mayıs tarihinde Milli İrade Gazetesi’ndeki köşesinde kaleme aldığı “Eskişehir’in ‘Bor OSB’ sınavı başladı!” başlıklı yazısında, Eskişehir Bor Platformu’na da yer vermesinden sonra çokça mesaj aldım. Bu vesileyle, Sn. Arif Anbar’a destekleri için çok teşekkür ederim.

Yolculuğumuza, yol arkadaşımız olmak için hazırsanız, başlayalım. .

Nasıl başladı?

Tam 1 yıl önceydi. Eskişehir Genç İş Adamları Derneği olarak, ekonomist Dr. M.Murat Kubilay’ı ağırlamıştık. Ekonomideki güncel gelişmeler konusunda, sevgili dostum Batuhan Eldem’in son derece başarılı moderatörlüğünde, geniş katılımlı bir söyleşi gerçekleştirmiştik. Türkiye ekonomisinin bugünü ve geleceği konusundaki sohbetimize, akşam yemeğinde de devam etmiştik. İşte o akşam yemeğinde, değerli ESGİAD Başkanımız Sn. Ulaş Entok’un bir sorusuyla başladı yolculuğumuz. .

“Eskişehir’de bor ile ilgili son ürün üreten bir fabrika var mı?”

Cevap bulmaya çalıştığımızda, bor teknolojisi geliştiren start-up’ların ve hatta üzerine çalışan akademisyenlerin bile sayılı olduğunu fark edince, dünya rezervlerinin %73’üne sahip olan ülkemiz ve dünyanın en büyük tinkal rezervine sahip şehrimiz adına “bir şey yapmalı” demiştik. Yer üstündeki değer olan “para”yı konuşurken, yer altındaki değer olan “hazine”miz için kollarımızı işte o gece sıvamıştık.

Çünkü, sızlanmak çok konforlu bir alandı. İsyan etmek ise harekete geçirendi. Biz, bu şehrin gençleri olarak, bugüne kadar geçip giden tüm fırsatlar için sızlanmak yerine harekete geçen taraftayız. Bu yüzden, zaman zaman isyan etsek de haklıyız.

“Su akar, Eskişehir bakar” denildi, “sıcak” suyun “soğuk” ayazında kaldığımızda. Demir ağlarla örülen yurdumuzun, o ağların düğüm noktasında yer alan şehrimizde, geliş(e)meyen demiryolu sektörüne isyan ettiğimizde haksız sayılmayız, değil mi? Son dönemdeki siyasal iklimde herkesin kullandığı; Eskişehir’de doğup, büyüyen, sokaklarında anıları olan, okullarında okuyan vb. söylemler sonrasında vefa borcumuzu ödemek için göreve talibiz diyerek sıramızı beklemek yerine biz her zaman görevdeyiz.

Eskişehir’de borlu ürün üretimi, teknolojisinin geliştirilmesi konusunda ilk adım olarak, değerli Başkanım Ulaş Entok ile birlikte Ankara’ya, ETİ Maden Genel Müdürlüğü’ne gittik. ETİ Maden Genel Müdürümüz Sn. Serkan Keleşer ile son derece verimli bir görüşme gerçekleştirdik. Yolun en başında Sayın Genel Müdürümüzün desteklerini almak, bizim için çok kıymetliydi. Her ne kadar maden mühendisi olsam da araştırdıkça bor konusunda bildiklerimin yetersiz kaldığını görünce, İTÜ’de düzenlenen Uluslararası Bor Sempozyumu BORON 2022’ye katılım sağladık. 3 gün boyunca süren sempozyumda, hem sektörden çok değerli insanlarla tanıştık hem de güncel araştırmalar konusunda bilgi aldık.

Kasım ayına geldiğimizde ise artık tamamen gönüllülük esasına dayalı çalışacak olan Eskişehir Bor Platformu’nun temellerini atmıştık.

Peki, nedir bu Eskişehir Bor Platformu?

Şehrimizin en önemli yer altı zenginliği olan bor minerali konusunda, şehrin tüm paydaşlarını bir araya getirerek, akademi-sanayi-kamuoyu iş birliğini oluşturarak, borlu ürünlerin üretilmesi, araştırılması, endüstriye nihai ürün olarak kazandırılmasını sağlamak amacıyla ESGİAD önderliğinde kurulan bir platformdur. İlk üyeleri ESGİAD üyeleri olsa da tüm şehri ortak bir değer etrafında toplayacak ve katma değer yaratacak bir platformdur. Eskişehir Bor Platformu, bu şehrin gençleri tarafından, karanlığa yakılmış bir mumdur ve üfleseniz de sönmeyeceği için aslında meşaledir de. .

Eskişehir Bor Platformu’nda yer alan, ESGİAD ailemin değerli üyelerinin emeklerini anlatmak için 29 harf yetmez, koca bir yürek gerek! Kimi ne kadar anlatsam, nereden başlasam, hangi emeklerini anlatsam eksik kalacağını bilsem de “bir derdi olan” ve “bu şehre vefa “bor”cumuz var” diyerek yola çıkanları sizlere tanıtmak istiyorum.

Toplantılara bir dakika bile geç kalmadığı gibi bizi de “mecburen ve iyi ki” dakikliğe sevk eden ve üstün organizasyon yeteneğiyle her türlü organizasyonda içimiz ferah bir şekilde “yaparız” diyebilmemizi sağlayan Ece Erçelebi. Görev bilincini sonuna kadar bizlere gösteren, bir girişimci olarak sondajları sadece sahada değil, bilgi madenlerinde de yaparak platformumuza değer katan Ahmet Can Sucuoğlu. Şehirden kilometrelerce uzaktaki manyezit ocağından kalkıp gelen, “filtresiz” yorumlarıyla her zaman farklı bakış açılarını kazandıran Aykan Bayrak. Her ne kadar madenci olmasa da artık “bor tarihçisi” diyebileceğimiz kadar detaylı araştırmalarıyla “122 yıllık kayıp” başta olmak üzere, birçok çarpıcı söylemin fikir babası olan, pratik zekası ve yaratıcı fikirleriyle her daim değer katan Batuhan Eldem. Ajansının işlerini bir kenara bırakıp, tüm sosyal medyamızı en ince detayına kadar hassas bir şekilde hazırlayan ve yürüten, tüm dijital çözüm gerektiren durumlarda “hızır” olan Burak Keskin. İşlerinin yoğunluğunu bizzat bildiğim halde, her zaman değerli fikirleriyle katkı sağlayan, akademiden hocalarımızla görüşmelerimizde köprü olan Hulusi Erdem. “Madencilikte katma değer nedir?”i, ürettiği maden sığınma odalarıyla sadece ülkemize değil, ihracatıyla tüm dünyaya gösteren, yoğun çalışma takviminde bile platformumuza değer katan İhsan Alp. Eskişehir Başarı Ödülleri’nde, Yılın Girişimcisi ödülüyle bizleri gururlandıran, bir “inovasyon ihracatçısı” olarak yoğun yurt dışı seyahatleri olmasına rağmen her zaman vakit ayıran ve değer katan Mehmet Alp. Derneğimizin olduğu kadar platformumuzun da “güven sigortası” olan, her durumda çözüm bulabileceğimiz adres olan ESGİAD Genel Sekreterimiz Niyazi Çelik. Uyum içinde çalışmanın önemini gösteren ve çalışkanlığıyla platformumuza katkı sağlayan Safa Üstünbaş. Pratik çözümleriyle sorundan ziyade çözüme odaklanan ve kahve bir kenarda dursun, birlikte içtiğiniz çaya bile 40 yıllık hatır ekleyen Tuna Üçtaş. Asansör üreticisi olarak işinde olduğu kadar platformumuzda da birlikte yükselmenin önemini gösteren ve özverili çalışmalarıyla katkı sağlayan Yiğit Boyacıoğlu.

Platformumuzun üyesi olan, şehrimizdeki üç üniversitemizden değerli hocalarımıza, yarınlarımızın aydınlık olduğunu tüm söylemlerinde ve tüm eylemlerinde gösteren sevgili öğrenci kardeşlerimize teşekkürüm ise hiç şüphesiz ki, ayrı bir yazı konusu olacaktır. En başında da belirtmiş olduğum üzere, kimi ne kadar anlatsam eksik kalacağının farkında olsam da platformumuzun tüm üyelerine, destekleyen ESGİAD Yönetim Kurulu’ndaki çalışma arkadaşlarıma ve ESGİAD Ailemize, sizlerin huzurunda bir kez daha çok teşekkür ederim.

“Bu şehre vefa borcumuz var”

En büyük teşekkürü ise en sona sakladım. Böylesine uyumlu çalışan ekibi dostluk mayasıyla bir araya getiren, “bu şehre vefa borcumuz var” sözüyle ödenerek bitmeyecek borcun altına bir an olsun düşünmeden birlikte girmenin güzelliğini gösteren, yetki ve sorumluluk vermekten hiç çekinmeyen, herkesin “sessiz mod”da takıldığı günlerde bile cesurca en üst perdeden açıklamalarda bulunmaktan çekinmeyen, liyakatli gençleri her platformda destekleyen, “bu şehrin kardeşleriyiz” diyerek abi beklemeden yola koyulan, iyi niyetiyle ve güzel kalbiyle önce ağabeyimiz olan, çok değerli ESGİAD Başkanımız Ulaş Entok’a sonsuz teşekkürler. 

Bu şehrin gençleri olarak, bir değil, bin derdimiz var. Bin derdimizden biri için, birlikteyiz.

Bu arada, çok mu uyumlu çalışıyoruz? İnanın, arada kavga da ediyoruz(!) Peki, ne kavgası bu? Sorumluluk duygusuyla ben yaparım kavgası 🙂 İşte, böylesine birbirine sıkı sıkıya sarılmış bir ekip var burada.

Açık çağrımız

“Neler yaptık, yapıyoruz?” konusunda da merak ettiklerinizi yanıtlamak isterdim. Ancak müsaadenizle, başka yazılarımda daha detaylı anlatmak isterim. Siyasetin yoğun “laf bulutları”ndan sıkılırsanız beklerim.

Yağmasa da gürleyerek peynir gemisi yürütmeye çalışanlara inat, şehrimizin tüm paydaşlarıyla birlikte geliştirdiğimiz fikirlerimizi, eyleme çeviren “katma değerli bor” gemisindeyiz.

Daha fazla bor satmaktan mı bahsediyorum zannettiniz?

Yanlış! Çok daha fazlasından bahsediyoruz.

Bor Vadisi diyoruz mesela. Akıldan, bilimden, teknolojiden, inovasyondan bahsediyoruz.

Bor mineralini, hammadde veya ara ürün olmaktan çıkarıp hayatımızdaki katma değere dönüştürecek olan bor temelinde son ürün teknolojilerinin geliştirildiği ve üretildiği Bor OSB diyoruz.

Mesela, “Borathon” diyoruz. Şehrin tüm gençlerinin bor üzerine fikirler geliştireceği ve fikirlerine destek bulup, start-up’lara dönüştürebileceği bir ekosistemden bahsediyoruz.

Hepsi, ayrı ayrı bir değil, daha fazla yazı konusu aslında. Heyecanımıza ortak olmak isterseniz, bekleriz.

Açık çağrımızdır! Eskişehir Bor Platformu, şehrin platformudur.

Şehrimizin tüm odalarıyla, sivil toplum kuruluşlarıyla, üniversitelerimizle, öğrenci kulüpleriyle, yerel basınıyla, kısacası katkı sunmak isteyen tüm paydaşları ile bir konuda birlik olunca, bin güzellik oluşacağına inanıyoruz. Bu yüzden, şehrimizdeki tüm hemşehrilerimiz, bu platformun üyesidir. Çünkü, konumuz siyaset üstüdür. Hem milli hem de “şehri” bir konudur. O yüzden kapılarımız ardına kadar açık ve mesai saatimiz yok.

Seçim sürecini geride bıraktığımız bugünlerde, Eskişehir olarak bir seçim daha yapmamız gerekiyor.

“Bor”cumuzu ödemek mi? Sızlanmaya devam etmek mi?

Biz, seçimimizi çoktan yaptık.