İnsan içine doğduğu ülkeyi, ırkını seçemez. İnsan annesini, babasını, ailesini seçemez. Bunların hepsinin insanın hayatı üzerinde son derece önemli etkileri vardır. Fakat insanın hayatını belirleyen kriterler sadece kendisine verilenler değildir.

Bunlardan daha önemlisi, insanın kendine verilenlerle neler yaptığıdır.

İnsan her gün birçok karar verir, birçok seçim yapar, bir çok kişiye faydası ya da zararı olur, aslında en çok bu seçimler, insanın nasıl bir insan olacağını, nasıl bir hayat yaşayacağını belirler.

Çalışmayı ya da aylaklık yapmayı seçmek insanın kendi tercihidir. Sorumluluk almak, üstendiği sorumluluğun gereklerini yerine getirmek; söz verip vermemek, verdiği sözü tutup tutmamak insanın kendi elindedir. Alkol vb. ürünleri kullanıp sağlığına zarar vermek yada spor yaparak zinde kalarak, sağlıklı yaşamak insanın kendi elindedir.

İnsanın, istemediği bir alışkanlığı terk etmesi ya da olumlu yeni bir alışkanlık edinmesi de kendi özgür iradesine bağlıdır. Bunların bazıları çok zor olabilir ama eninde sonunda, insan isterse başarabilir.

Ama insan istemezse, kimsenin onu zorla değiştirmesi mümkün değildir. Kendi rızası olmadan, kimse insanı “karakter sahibi” yapamaz.

Bizi biz yapan, seçimlerimizdir. Hayatta yaptığımız seçimler, bizi dürüst, sözüne güvenilen, sorumluluk sahibi, sevgi dolu, saygılı, alçakgönüllü, adil… iyi karakterli bir insan yapabileceği gibi tam tersine, karaktersiz bir insan da yapabilir.

İnsanoğlu olarak yaptığımız tercihlerimiz bizim toplumda tanınan karakterimizi ve yapımızı ortaya çıkartır. Yaşadığımız toplum içerisinde düşüncelerimiz, tavırlarımız ve duruşumuzla ya istenilen bir insan ya da istenilmeyen toplum tarafından dışlanan bir insan oluruz…

Kısacası hayatta her şey insanın kendi elindedir. Atalarımızın da söylediği gibi “İnsanın kendine yaptığı kötülüğü, dünya bir araya gelse ona yapamaz.”

Hayatta sizden çok şey istemiyoruz, İNSAN olun, Ben demeyin, Biz deyin yeter. İnsan olarak İNSANLIK için faydalı işler yapın yeter.

Emin olun ki kazanan yine siz olacaksınız…