Hayat şartlarının git gide zorlaştığı, alım gücünün her gün biraz daha azaldığı ülkemizde, iktidarda bulunan, başımıza gelen musibetlerden sonuna kadar yükümlü ve sorumlu olan Mevcut iktidar, derin yoksulluğa terk ettiği, Büyük Türk Milletine iktidarındaki son günlerinde milletini düşünmek yerine, yandaşlarını düşünür bir durum içerisinde;

“Eylül ayıyla birlikte doğalgaz tarifelerine konutta ortalama yüzde 20,4, KOBİ’lerde yüzde 47,6, sanayi tarifesinde yüzde 50,8 ve elektrik üretim amaçlı tarifede yüzde 49,5 zam yapılmıştır.
Elektrik tarifeleri ise mesken ve tarımsal faaliyetler abone grupları için yüzde 20, kamu ve özel hizmetler sektörü ile diğer aboneler grubu için yüzde 30, sanayi abone grubu için yüzde 50 oranında zam yapmıştır. (İktidarın deyimiyle yukarı yönlü güncellenmiştir.)

İçinden çıkılmaz bir hal alan bu bozuk düzenin böyle gittiği sürece, iktidarı kaybetmesi şöyle dursun, bir tabela partisine dönüşmesine en fazla 290 gün kalan iktidar partisini artık Türk Milletinin omuzlarında taşıyacak gücü kalmamıştır.

Milletimiz yapılan bu zamlardan (güncellemelerden) sonra her geçen gün biraz daha sesini yükselterek, “Yeter, Artık Yeter!” demekten başka söyleyecek bir söz bile bulamamaktadır.

Ancak ortada olan tek bir gerçek vardır ki; hergün daha da yoksullaşan, her gece yatağa daha aç giren çocukların, geleceğini göremeyen ailelerin ve geçim derdinden dolayı yıkılan hanelerin sayısı artmakta olup kendini alanında yetiştirmiş ekonomistlerin bile içinden çıkamadığı politikalarla Türk lirasının değeri her gün düşürülerek, yaşanan derin yoksulluğu da milletimize “kader ve sabır” sözleriyle yutturmaya çalışılmaktadır.

Bu durumun en büyük vebali ,kendi çıkar, menfaat ve kendilerine sağlanan rant düzenini kaybedeceklerinden buna ses çıkarmayanların ve en vahimi inanmadıkları halde bu tezi savunmak zorunda olanların üzerinedir.

Bu harami düzenin yok olmasını yandaşların değil, Türk milletinin refaha ulaşmasını istiyorsak,liyakatlı “halka hizmet hakka hizmettir.” düsturunu kendine ilke edinmiş devlet adamlarına ihtiyacımız vardır. Yoksa bu düzen böyle gittikçe birleşmek bütünleşmek güçlü Türkiye hayali bir yana dursun, ekmek su kavgası büyüyerek çok derin ayrılıklara sebebiyet verecektir….

“Ey Türk titre ve kendine gel…”
Saygılarımla.