EYT’den emekli olan müthiş bir kitle var hepsinin dilinde dualar, methiyeler, benim çevremde de bir çok insan var. Herkes neden bu kadar istedi emekli olmayı çünkü yetişmiyordu gelirleri, geçinemiyorlardı.

Emekli olmayı istemekte son derece haklılar şayet şimdi ne oldu ?

EYT’den emekli olup çalışmaya devam ederek çift maaşla geçinme mücadelesi verecekler. Peki kendilerine gerçekten geçinebilecekleri maaşlar bağlanacak mı ?

Yani çalışmadan sadece emekli maaşlarıyla geçinme durumları olacak mı ?

Hayır olmayacak, hemen hepsi çalışacak. Emekli olmalarına rağmen çalışmak zorunda kalmasalardı ne olurdu ?

Emekli olanların yerine işsiz kitle atanırdı – işe alınırdı, emekli olanlar gerçekten bunun keyfini çıkarırdı. Şimdi ne oldu size yetmeyecek şekilde bir maaş bağlanacak kendi hayatınızı çalışmadan devam ettirebileceğiniz bir maaşınız olmayacak hiç bir zaman!

Mevcut emeklilerde de bu zaten yaşanıyor. Sizler elden ayaktan düşene kadar emekli olduğunuz halde çalışmaya mecbur kalacaksınız. Dolayısıyla sistem ilerlemeyecek sen ucuz işçi olacaksın maliyetin işverene düşük olacak işverenlerin de çoğu bir yere kadar emekliyi tercih edecek. Şimdi EYT’den emekli olanların görmediği ya da göremediği veyahut tamamen kabullendiği ve benimsediği sistem budur. Böyle bir duruma düşürüldüğü için sevinebilen, mutlu olabilen milletimiz maalesef şu mantıktadır; “Zaten geçinemiyoruz en azından 3 kuruş 5 kuruş emekli maaşı da gelir evin geliri artar biraz daha rahat ederiz biraz daha rahat yaşarız”

Fakirliğe, insan gibi yaşayamamaya o kadar alıştırılmışız ki, bu duruma seviniyoruz ve Allah razı olsun diyoruz bizi bu şekilde yaşamaya mahkum edenlere…

Yetmiyor birimiz birşey yaptığında örneğin yemeğe gittiğinde yada yeni araba, yeni telefon aldığında vb arkadaş almayı ver, yapmayı ver bir kerede şükret haline vs vs gibi saçma sapan cahilce yorumlarda bulunuyoruz.

Peki neden? Bizim milletimiz haketmiyor mu? Her yıl tatile gitmeyi , iyi ve konforlu arabaya binmeyi, gönlüne göre bir evde oturmayı, ailece dışarda yemekler yemeyi, sinemaya, tiyatroya, konsere gitmeyi , en iyisinden telefon – bilgisayar kullanmayı bizim insanımız haketmiyor mu?

Haketmiyor!!! çünkü eskiden benim evladım en iyisini yaşasın diyenler bugün aman evladım sende az şükrederek yaşa aman onu da yapma aman bunu da yapma aman az olanla yetin mantığını benimseyip bunu savunur hale gelmiş.
Yani millet köleleştirilmiş, bilinç altına bu yaşam şeklinin doğru olduğu yerleştirilmiş, bu şekilde yaşamak benimsetilmiştir.

Peki ne yapmalıyız ? Beyin ölümü gerçekleşen vatandaşlarımıza yapabileceğimiz bir şey kalmamıştır, kendileriyle hiç bir şekilde vakit kaybetmeyip, beynini halen kullanabilenlerin olduğuna inanmaya ve onları kurtarmaya mücadele etmek zorundayız.

Belirtmek isterim ki en bulaşıcı, en korkunç, en zararlı, en çaresi olmayan salgın cahilleşmedir… Allah hepimizi korusun…

Ve unutmayın şükür Allah’a edilir. Allah’tan gelen herşeye binlerce kez şükür, Kul’dan, kullardan ötürü başımıza gelenlere şükür etmemizi beklemeyin.

Kalemim sivri, kelimelerim keskin olduysa ne mutlu, kalın sağlıcakla…