Lösev
03.05.2024 - Eskişehir'in Haberi , Şehrin Gündemi...
Cumhuriyet 100 Yaşında

Betül Azra Yazdı: “Uçan Halı’ya”

Betül Azra

Yazarın şu ana kadar yazılmış 4 makalesi bulunuyor.

Sevgili Romanım,

Kabul edelim ilk göz ağrım değilsin. Ama gözlerimi her zamankinden çok ağrıtıyorsun. Hikayene ağlatıyorsun, şaşırtıp gözlerimi kocaman açmama sebep oluyorsun. Neticede çıkacağın günü de dört gözle beklediğimi sayarsak, senin gözlerime bir kastın olmalı. Şaka bir köşede dursun, seni karşıma alıp sayfalarını karıştıracağım günü sabırsızlıkla bekliyorum. Yakında olsa gerek o gün…

Sana, seninle ilgili bir ipucu vermeksizin, henüz bir hayal, bir fikirken dahi bana ne kapılar açtığını ve beni kimlerle tanış kıldığını anlatacağım. Biliyorsun ki yazdığım yazılar henüz bitmemiş olsa bile onlardan birilerine bahsederim. Sohbetimin konusu muhakkak bir kez buna temas eder. Çünkü ben, yazdıklarımla ve yazacaklarımla yaşıyorum. Onları iki kapak arasına, ancak bir şahsiyet ve görünürlük kazansınlar diye getiriyorum. Yoksa bu hikayeler devamlı benimle. Şimdi senin hikayen de henüz Binbir Gece Masalları çıktığında belliyken, bugünlere kadar bekledi ve olgunlaştı. Umarım çok insanın gönlüne dokunursun. Benimkine dokundun. E tabi senin varlığını tamamlayana kadar kâğıt fiyatları da yükseldi. Baya dokundun böylece bünyeme…

Hani bilirsin çocuklara isim verirken bunun bir hikayesi olmasına önem gösterirler. Senin ismin de senden evvel çıkan iki kitapla birlikte dedemin vasiyetiydi. Bana, üçüncü ve sonuncu olarak senin ismini söylemişti. 6 senedir bu halıda uçuyorum… Ama insan, kuş değil ki kanadı yalnızca kendisini uçursun. İnsan, uçmak için halı ister ki yanında sevdiği de otursun. Gel daha fazla hislenmeden sana, henüz sen gelmeden yapılmış bir sohbeti anlatayım.

Bir gün bir kongrede sohbet ettiğim bir Dil Bilimci Beyefendi, senden bahsetmem üzerine, halı kelimesini duyar duymaz bir anısını benimle paylaşmak istediğini söyledi. Kendisi 1991 senesinde New York City’de araştırmacı öğrenci olarak bir halıcıda çalıştığı dönemde, 1st Avenue ve 28th Street’in Güneybatı Köşesi’ne denk gelen kısımda yürürken bir kamyon gördüğünü ve kamyonun hızla giderken kasasından bir kilim uçtuğunu, uçan kilimin bizzat kendi önüne düştüğünü anlattı. Ardından seslense de kısa sürede uzaklaşan kamyona yetişemediğini söyleyen Hoca, bu kilimin kendisi için ilk andan itibaren çok anlamlı olduğunu söyledi. Bir seccade büyüklüğünde olan bu kilimin ayrıntılarını detaylıca anlatan Hoca, uzun bir araştırma neticesinde Sivas Şarkışla’ya ait desenleri barındıran bu kilimin üzerinde pembeye benzer değişik bir rengin bulunduğunu, bu rengin o dönem ve öncesinde Türklerin hiçbir kilim ve halısında bulunmadığını söylemişti. Boyanın tahlili üzerine bu kök boyanın Tunus’ta mevcut olduğu da ayrıca tespit edilmişti. Kilimin bir Avşar tarafından dokunduğu da tahminler arasında. Kendisi “Kilimin oraya nasıl geldiği meçhul. Boya mı New York’a gelmiş, Kilimci mi belli değil. Bunları tespit etmek zor. Gerisi yazarın hayal gücü…” demişti.

Açıkçası bir Avşar’ın elinden çıkan, Tunus boyasıyla Sivas deseni çizilen bir kilimin New York City’de bir Türk’ün önüne düşmesi beni hiç şaşırtmadı. Çünkü Uçan Halı budur, coğrafyaların üstünde gezmekle kalmaz, onların kültürleri ve kaderleri arasında da bağlayıcı bir rol oynar. Bu hikâyeyi dinleyene kadar Uçan Halı eserinin gecikmiş olduğunu söyleyenlere: “Her şey ânını bekler” cevabını veriyor olmam tam manasıyla karşılığını buldu. Artık emindim, uçan halı yalnızca bir efsane değildi. Kilimle duvarlarını süsleyen Türkler, onun yalnızca yerde serili bir eşya olmadığını çoktan kavramıştı…

Bu hikâye seni korkutmasın Uçan Halı, sen yurtların üstünde ve hanların otağında sergilenmekle kalmayacaksın. Sen aşkın beraberinde anıldığı eşya olacaksın. Artık dünya edebiyatında Simbad’dan özge, halıyı uçuran birileri daha olacak. Edebiyatta bir an önce yerini almanı ve senden sonra geleceklere yol açmanı temenni ediyorum. Her bir hikâye, birden çok hikâyeye tekabül eder. Bir hikâyenin kaç yaşayanı varsa, o kadar yeni hikâye türer. Sen, birçok hikâyenin ortak noktasısın. Herkes sende kendisinden bir şey bulacak. Kendinden emin bir dinginlikle geliyorsun. Çok yakında kavuşacağız, çok yakında.

Bir An Evvel Kavuşmayı Dileyen Yazarın Betül Azra

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ