Freud der ki, “İnsan karşılaştığı kişilerin kalıntısıdır.” Hayatın akışı içinde bir yerlerde bir şekilde hayatımıza girip çıkanın bir izi kalır bizde.

Eskişehir seçim döneminde bana göre “bence” herkesin üzerinde izi kalan bir bahar gibiydi Derya Çıraklı. Benim daha listeler açıklanmadan ismini aday listelerinde göreceğime emin olduğum bir isimdi.

Bilmiyorum Genel Merkez ne gördü ama Eskişehir ve ben “bence” şunu gördük. Samimiydi Derya Çıraklı. Enerjikti. Her zamanki gibiydi belki de. Öyle samimiydi ki, Ben altıncı sıra adayım seçilemeyeceğim zaten belli bu kadar sahnede ve aktif olmama gerek yok demedi.

Bilakis bu dar zamandaki yoğun trafiğin aküsü gibiydi. Rengarenk ve gençliğinin tüm enerjisi ile. Sadece seçim döneminde sevgi pıtırcığı gibi “gözüken”, Çaycı ile çaycı, çorbacı ile çorbacı olan, Sahir zamanda bakışları ile donduran dönemsel güzelliklerden değildi. Genç vekil adayımız normalde yürürken bile tebessüm var kişilik vitrininde. Herhangi bir cemiyete girerken kendinden önce ışığı girdi.

14 mayıs seçimlerinden bir gün önceki kortej programında tüm vekil adaylarının tek tek gerçekleştirdikleri hitabette de öyleydi. Hatta aralarda seçim dönemi için hazırlanan o rap müziklerinde sevimli sevimli tempo tuttu :))

Yine seçim arabasından o artistik sarkmalar ve rap müzikleri gönül dolusu söylemesi, “İşte gençlik bu yaa !!” dedirtti bize. Kendisinin ve Genel Merkezinin takdirini tasarrufunu bilemem ama benim kendilerini vekil olarak göremesek de AK Parti İl Gençlik Kolları Başkanlığında görmek gibi bir beklentim oluştu.

Kişilik ve karakter olarak Musab Tayyip Altınkaynak da iyi bir delikanlı lakin ben de bir çok insan da “il gençlik kolları başkanlığı” anlamında maalesef hayal kırıklığı yaşadık. Belki de aynı döneme gelen mesleki anlamda varlık gösterebilme gayreti ile siyaset kötü bir virajda karşı karşıya geldi.

Ama yine “bence” Derya Çıraklı ile aslında gençliğin siyasetteki enerjisinin nasıl olması gerektiğini görebiliriz.

Söz konusu Derya Çıraklı olunca Doğan Cüceloglu’nun şu ifadesi geliyor aklıma, “Güleryüz zayıflığın değil, insan olmaktan korkmayacak gerçek güce sahip olmanın, olgun insan olmanın ifadesidir“

Ne olur kader ama siyasi ama sosyolojik olaylar bu güzel genç vekil adayımıza ne yazar bilemeyiz ama iki genç kız annesi olarak tek dileğim, yüzü kadar güzel ömrü olsun, dünyası Cennet olur diyorum.

Şimdiiii,
Gelelim üç ayrı isme,

İlki AK Parti Odunpazarı İlçe Başkanı Ümit Sezer,
28 Mayıs Cumhurbaşkanlığı seçimlerine birkaç gün kala dün akşam gerçekleşen Cumhur ittifakı buluşması Şehit Anıl Gül Kapalı Spor Salonunda gerçekleşti. Ümit Sezer teşkilatından bağımsız olarak protokole geçip oturmadı. O bir teşkilat buluşmasıydı ve o teşkilatı ile birlikte tribündeydi.

İkinci isim ise Tepebaşı Kadın kolları başkanı Seda Öğülmüş,
Protokolde ilçe kadın kolları başkanlarına yer ayrılmaması kendilerini hiç rahatsız etmedi. Bunu pozisyonuna hakaret saymadı. O da teşkilatı ile birlikte hem de neredeyse en arkalardaydı. Dikkatle tüm programı en arkalardan takip ettiler ve o coşkuda hiç de kayıtsız kalmadılar.

Üçüncü isimse haricen her organizasyonun matematiğinin tek formülü olan Hasan Burgaz,
Bu ciddi bir sorumluluktu, Bu sahnenin en büyük kahramanı arkada çalışanlardı. Çok ciddi sorumlulukları büyük öngörüler ile kısacık bir zaman diliminde alnının akı ile atlattı.
Bu teşkilatta eleştirdiğimizde öldüresiye nefret edilen (ettirilen) bizler, gerektiğinde ve yine “bence” hak ettiklerinde ballandıra ballandıra övmekten gurur duyuyoruz.

Kuytu köşede aman Asalet hanıma selam vermeyin, aman yazılarını beğenmeyin, aman ha o yazıları sakın paylaşmayın diye ayar verenler :)))))
Siyasette başarı bir gaye ve bir hikaye ile başlar,
Gayesi olmayanın (burada gayeden kasıt istifade) hikayesi, Hikayesi olmayanın başarısı olmaz. Olsaydı inanın zevkle yazardık..

Ve ben artık neyi yadırgamıyorum biliyor musunuz? Artık hiçbir anormallığı, hiçbir haksız algıyı, hiçbir düşmanlığı yadırgamıyorum.

Herkes kendine yakışanı yapıyor.
Kalın sağlıcakla,
Kalın Derya Çıraklı nın enerjisi,
Ümit Sezer in teşkilat adabı,
Seda Öğülmüş naifliği,
Hasan Burgaz idealistliği ile..
Dahası ve dehası ile..
Bâki muhabbet ile..