Kadına Yönelik Şiddete Karşı, 29 Ekim Kadınları Derneği Farkındalık Oluşturdu

Kadına Yönelik Şiddete Karşı, 29 Ekim Kadınları Derneği gün boyu dolu dolu programlarıyla farkındalık oluşturdu.

29 Ekim Kadınları Derneği, ’25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü’ dolayısıyla gün boyu gerçekleştirdiği etkinliklerle kadına yönelik şiddete karşı birlikte mücadele ve dayanışmaya dikkat çekti.

Hamamyolu Kelebekler Anıtı alanında Küratörlüğünü Aziz Yavuzdoğan’ın yaptığı Uluslararası Kadın Çizerlerden Kadın Hakları Konulu Karikatürler gün boyu sergilenerek Eskişehirli vatandaşlarla buluştu.

29 Ekim Eskişehir Kadın Bando’nun bando marşları eşliğinde yürüyüşe katılan vatandaşlarla birlikte “Dayanışmamıza Sen De Katıl Kadına Yönelik Şiddete Dur De!” pankartı ile Eskişehir Sağlık Müdürlüğü Ek binası önünden Hamamyolu Kelebekler Anıtı’nda bulunan Karikatür sergi alanına yapılan yürüyüşle 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma günü’ne dikkat çekildi.

Bando yürüyüşü sonrası Karikatür sergi alanında, 29 Ekim Kadınları Derneği Eskişehir Şubesi Başkanı Sibel Erenoğlu bir konuşma yaparak, şunları söyledi; “Rafael Trujillo, 1930 yılında Dominik Cumhuriyeti’nde, askeri darbeyle iktidarı ele geçirdi. 31 yıl sürecek olan bu darbe döneminde ülkede baskıcı bir rejim uyguladı. Rejim karşıtı olan muhalifler, ağır baskılara maruz kaldılar. Muhalefetin öncüleri arasında yer alan üç kız kardeş özellikle hedef alındılar. Defalarca tutuklandılar. Mallarına el konuldu. Bununla da yetinmediler. Mirabel Kardeşler,25 Kasım 1960 günü, cezaevinde bulunan eşlerini ziyaretten dönerken tecavüz edilerek ve dövülerek vahşice katledildiler.

Her türlü baskı ve işkenceye karşın, demokrasi ve insan hakları mücadelesinden vazgeçmeyen üç kız kardeşin örnek tavrı önce Latin Amerikalı ve Karayipli Kadınlar, daha sonra da 17 Aralık 1999 da Birleşmiş Milletler tarafından “Kadına Yönelik Şiddetin Ortadan Kaldırılması İçin Uluslararası Mücadele günü” olarak ilan edildi.

Mirabal Kardeşlerin yaşam öyküleri, demokrasi mücadelesi ile kadının insan hakları mücadelesinin iç içe oluşunun somut bir kanıtı olarak önümüzde duruyor. Bu nedenle her ülkenin kadınları, kadın hakları mücadelesinin politik bir mücadele olduğunun da bilinci ile hareket ediyorlar. Bu nedenle, kadına yönelik şiddetin ortadan kaldırılmasının anahtarı olan toplumsal cinsiyet eşitliği için verilen mücadele, iktidara egemen olan zihniyetlere karşı da veriliyor. Kadınlar olarak, kendi haklarımızı alabilmek için dün olduğu gibi bugün de hak mücadelesini sürdürmeye kararlıyız. Bu mücadelede hem geçmişten, hem bugünden feyz alacağız. Bugün başta İran olmak üzere ezilen ve sömürülen tüm kadınlarla dayanışarak ve elele vererek, kadının şiddetten tam olarak korunduğu, cinsiyetimizden ötürü ikincilleştirilmediğimiz, eşit ve özgür bir dünyayı kuracağız. Bugünlerde ülkemizde konuk olan, Minou Mirabal’ın deyimi ile yaşam hepimize “İnatçı İyimserliği Öğretti”. Biz kadınlar, inatla iyimser olmaya ve kötülüğü yenmeye kararlıyız. “ diyerek, tüm katılımcılara ve 29 Ekim Eskişehir Kadın Bando’ya ve de Küratör Aziz Yavuzdoğan’a ayrıca teşekkürlerini iletti.