EMEP Genel Başkanı Ercüment Akdeniz Eskişehir’e Geldi

Emek Partisi Eskişehir il örgütü tarafından “Türkiye Nereye Gidiyor?, Halk Güçleri Ne Yapmalı? konulu bir halk toplantısı düzenlendi. Toplantıya EMEP Genel Başkanı Ercüment Akdeniz konuşmacı olarak katıldı.

Yaklaşık 150 yurttaşın katıldığı toplantıya Sol Parti, TKP, İşçinin Kendi Partisi,Halkevleri, DİSK Genel İş, Kristal İş, Eğitim-Sen, SES, ESM,Yıldıztepe Kooperatif temsilcileri de katıldı.

Sözlerine Migros Depo işçilerinin mücadelelerini selamlayarak başlayan Akdeniz, Migros yetkililerine işçi değil köle istiyorsunuz, 4 lirayı işçilere çok görüyorsunuz ve sendika düşmanlığı yapıyorsunuz dedi. İşçilerin talepleri hemen kabul edilmeli diyen Akdeniz; “Bilinmesini isteriz ki Migros işçileri yürüdükleri yolda yalnız değildir” dedi.

Erdoğan’ın “Faiz sebep enflasyon sonuç” sözlerine atıf yapan Akdeniz,“Geldiğimiz noktada ne görüyoruz; emperyalizme, uluslararası tekellere bağımlılık, sermaye politikalarına bağlılık bu politikaları yürütmek sebep enflasyon sonuç hiç bizi kandırmaya çalışmayın. Zengin sınıflar için yürütülen bütün politikalar, halk düşmanı, emek düşmanı bütün politikalar sebep, açlık ve yoksulluğumuz sonuçtur” dedi. Ayrıca Akdeniz, buradan çıkış yolunun ise tek adam tek parti iktidarından ve sermaye politkalarından kurtulmakla mümkün olacağının altını çizdi.
Sermaye hükümetleri ne zaman sıkışsalar bir gemi hikayesi uyduruyorlar diyen Akdeniz Titanic filmine gönderme yaparak “Orada nasıl yoksullar geminin alt katlarına, üçüncü sınıf kamaralara doldurulup gemi batarken de kapıları üstlerine kilitlemişlerdi. Şimdi bizim ülkemizde de gemi batarken aynısını yapıyorlar. En alttakilerin canı çıksın diyorlar. Pandemide ölümüne çarklara sürüyorlar. Bu gemi masallarına artık kanmamalıyız. Bu batan gemiye bay bay demeliyiz. İçinde burjuvazinin olmadığı yeni bir gemi inşa etmeliyiz.Halk güçlerinin birliğine dayanan, Türkiye’nin demokratikleşeceği, özgürleşeceği, emekçilerin refah ve mutluluk içinde yaşayacağı 1 milyon zengin sınıfın değil 83 milyon yoksulun bu ülkeyi yöneteceği bir toplumsal düzeni birlikte inşa edeceğiz.”dedi.

Ülkemizin emekçilerin ucuz iş gücü olarak tekellerin hizmetine sunulduğuna değinen Akdeniz; “büyük tekellere her gün çağrı yapıyorlar gelin bizim ülkemize yatırım yapın, bizde iş gücü ucuz, çalışma saatleri uzun, çalışma şartları esnek, sendika yok işçi hakkı yok diyorlar, bizi daha çok emperyalizme bağımlı hale getirmek istiyorlar. Bu durumu tam tersine çevirmemiz lazım. “

Sendikal bürokrasinin işçi hareketi üzerindeki olumsuz etkilerinin olduğunu kaydeden Akdeniz yaşanan işçi eylemlerinin sendikal bürokrasiyi kırmak için de büyük bir olanak sunduğunu ifade etti. “İşçiler sendikalara güvenmiyor. Sendikaları mücadeleci işçiler ele almalı, onlar yönetmeli. Burada anarko sendikalizme de düşülmemelidir. Sendikal bürokrasiyi geriletecek ve yenecek olan bu işçi eylemleri olacaktır” dedi.

İttifak görüşmelerine de değinen Akdeniz “Biz seçim için üçüncü bir seçenek öneriyoruz. Bu aslında ikinci bir seçenektir. Çünkü tekellerin egemenliğine ve emperyalist bağımlılığa son verecek olan bir halk iktidarı seçeneğini savunuyoruz. Hem Cumhur İttifakı hem de Millet ittifakı tekellerin egemenliği sürsün istiyor. Biz bu anlayışı reddediyoruz. Seçimlerde Erdoğan’ı gönderelim tamam, biz buna varız. Ancak bizim karşımıza aday diye yolsuzluğa, soygun, katliama karışmış birini çıkartmasınlar. İşçi sınıfını önemsemeyen bir ittifakın içinde Emek Partisi’nin olması mümkün değildir. Kürt halkının, Alevilerin, kadınların taleplerini önemsemeyen bir ittifakın içinde hiçbir zaman yer almadık, almayız.” diyerek sözlerini tamamladı.

Akdeniz konuşmasının ardından katılımcıların sorularını yanıtladı.

Kaynak: Evrensel-Eskişehir