Yazar Asalet Salgınoğlu İle Hayat , Kitap ve Gönüllülük Üzerine…

Yazar Asalet Salgınoğlu İle Hayat , Kitap ve Gönüllülük Üzerine…

Yazar , Sivil Toplum Gönüllüsü ve Köşe yazarımız Asalet Salgınoğlu ile yazarlıktan , kitaplardan ve hayatın içinden keyifli bir röportaj gerçekleştirdik ve kendisini sizlere daha yakından tanıtmak istedik.

Porsuk Gündem: Asalet Salgınoğlu kimdir? Biraz kendinizden bahsedermisiniz?

Asalet Salgınoğlu: Evli ve 42 yaşında iki kız çocuğu annesiyim.
İki de kedim var evladım dediğim.Aslen,
İnegöl/ Mezitli Abhaz bir ailenin evladıyım.
Ama nerelisin diye sorulduğunda cevap olarak çok zenginim,
Çünkü Annem de babam da İnegöllü,
Ama aileleri Eskişehir’ e göçmüşler
Ama annemin ailesi sonra Kütahya’ya yerleşmiş.
Ben Kütahya Doğumluyum lakin oradan da ayrılalı tam 20 sene oldu.Ve eşimin devlet memuru olması nedeni ile tam beş ayrı ilde yaşadık elhamdülillah.
Son yedi yıldır da memleketimizde yani Eskişehir’ de yaşıyoruz.

Porsuk Gündem: Kitap yazma fikri nasıl ortaya çıktı ve ilk kitabınız yayınlandığında neler hissettiniz?

Asalet Salgınoğlu: Asıl branşım
Seramik/ Çini
Kütahya’ya dair bir aşk bu..Ama oradan ayrıldıktan sonra çok da istikrarlı olamadım.
Edebiyat genlerde var.
Ailede çok fazla var Edebiyat ile ilgilenen.
Ama kitap yazan ilk benim galiba..
Benim de böyle bir planım yoktu
Sosyal medyada yazmaya başlamıştım zaten.
Uzun yıllardır deniyordum bir şeyler.
Sonra başka bir yazar dostumun yüreklendirmesi ile benim anlamadığım derecede hızlı bir şekilde hayata geçti
İlk kitabım “İpek sokağı” basılıp elime geçtiği zaman onu göğsüme basıp bir saat kadar hiç konuşmadım..
Defalarca kapağı avuçlarım ile adeta bir evladın saçlarını okşar gibi okşadım.
Müthiş ve tarifsiz bir vuslattı.

Porsuk Gündem : İlk kitabınız İpek Sokağı , ardından Su Rengi  ve Kumru Yuvası çıktı , hikayelerini dinleyebilirmiyiz sizden?

Asalet Salgınoğlu: ilk eser,İpek sokağı,
Benim kitap yazmayı öğrendiğim bir roman.
Hikayede benim hayatımdan biraz serpmis olsam da aslında yaşamak isteyip yaşayamadıklarım da var.
Ama tam olarak resme bakarsak, apartman hayatında başlayan bir travmatik olayın aslında bir hayat yolculuğuna tutulan ışık oluşunu görüyoruz. İkinci baskısı da yapıldı.
Su rengi (ipek sokağı 2)
İkinci kitap tamamen ilk kitabın çok beğenilip,
‘bu hikaye burada kalmamalı’ diyen okurlarımızın talebi ile sadece dokuz ayda adeta bir bebek gibi dünyaya geldi.
Yani İpek sokağının finali “Su rengi’n de..
Kumru yuvası…
Ah Kumru yuvası.
Benim için bir ödevdi..
Bir ahde vefa idi..
Ve ustalık eseri diyebilirim
Çünkü hem yaşanmış bir hayat hikayesi hem bir dönem romanı.
Çok zor oldu Çok okudum, çok çalıştım.
Hata götürmez dediğim bir eser.
Evet ben yazar oldum diyebildiğim bir roman.
Üstelik benim aile büyüklerimin hayatı.
Bir Kütahya, bir Molla hayat hikayesi
Hem kültürel, hem trajedi, yer yer komik ama bol ders içerikli..
Üzerinde çalıştığım iki ayrı devam eden yeni projeler var ama bence biraz beklemeli..

Porsuk Gündem: Kitap fuarlarına da katılıyorsunuz ve gördüğümüz kadarıyla ilgi çok büyük , nasıl bir duygu ve neler yaşıyorsunuz?

Asalet Salgınoğlu: Evet son üç yıldır kitap fuarlarına katılıyorum.
Veya Eskişehir’de de imza günleri organize ediliyor.
Elhamdülillah hepsi güzel renkli ve bol imzalı geçiyor.
Çok mutlu oluyorum.
Sosyal medyadan beni tanıyan, kitaplarımı okuyan güzel dostlar gelip,
“Hocam benim ismim….”
dediklerinde isimlerine adına olduğum okurlarım ile buluşmak sohbet etmem müthiş bir haz.İnsallah devamı gelir.

Porsuk Gündem: Yazarlığın yanında bir sivil toplum gönüllüsü olarak Gönül İzi Gönüllülerine çok güzel işler yapıyorsunuz biraz sizden çalışmalarınızı dinleyebilirmiyiz?

Asalet Salgınoğlu: Bazı işler kendiliğinden doğuyor ama bu vazifeye iş demek aslında incitici.
Ben bu tür gönüllülük gayretine hep bir manevi memurluk olarak bakıyorum.
Son altı yıldır evet hep faal olarak STK gönüllüsü olarak gayret ediyorum.
Nasreddin hoca misali çok acı tecrübeler yaşayarak aslında doğrusu nasıl olmalı noktasında çok şey öğrenerek devam ediyoruz.
Çünkü düzgün olduğu zannedilen çok yanlış insanlar, çok yanlış sivil toplum kuruluşlarında staj yaptım adeta ve çok acı şeyler de yaşadım.
Müthiş bir hayal kırıklığı idi.
Ama dediğim gibi bu bir memurluk.
Biz düzgün olacağız dedik ve gönüllülük esasına göre devam eden “Gönül izi Gönüllüleri” olarak devam ediyoruz
Her mahallede ekip arkadaşlarımız temsilcilerimiz var.
Faal olarak devam ediyoruz çok şükür
Hedef kitlemiz genelde çocuklar..
Özellikle pandemi döneminde ciddi maddi sıkıntı yaşayan ailelerimiz var.
Elimizden geldigi kadar bir şeyler yapmaya çalışıyoruz.
Allah izin verdiği sürece de devam edeceğiz inşallah.

Bu güzel sohbet için “Porsuk Gündem” ailesine çok teşekkür ediyorum.
Sevgiler..
Baki muhabbetle .