Lösev
03.05.2024 - Eskişehir'in Haberi , Şehrin Gündemi...
Cumhuriyet 100 Yaşında

SES TİS Görüşmeleri Öncesi Sağlık Emekçilerinin Taleplerini Sıraladı

SES TİS Görüşmeleri Öncesi Sağlık Emekçilerinin Taleplerini Sıraladı

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Eskişehir Şubesi tarafından yaklaşan Toplu İş Sözleşme görüşmeleri öncesinde sağlık emekçilerinin taleplerini sıraladı.

SES Eskişehir Şube Eş Başkanı Dr. Birtürk Özkavak yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı;

“Değerli basın emekçileri, Bildiğiniz gibi 1 Ağustostan itibaren Kamuda TİS görüşmeleri başlayacaktır. SES/KESK olarak sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin taleplerini o masaya taşıyarak yandaş sendikalara rağmen haklarımızı kazanmaya çalışacağız. Bugün tüm Türkiye’de sağlık Bakanlığına bağlı kurumlarda çalışan emekçilerin taleplerini detaylı olarak duyuracağız.

Bugün sağlık emekçileri ve halkın sağlık alanı ile ilgili yaşadığı sorunların temelinde uygulamaya konulan “sağlıkta dönüşüm” programları yatmaktadır. Devrim diye nitelendirilen ve eczane kuyruklarını, muayene kuyruklarını bitirdik diye övündükleri sistemde sanal kuyruklarda muayene sırası için aylarca bekliyoruz. Çeşitli görüntüleme vb tetkikler için yıllarca bekliyoruz. Birçok ilaca erişim yok. Katkı, katılım payı, ilave ücretler gibi birçok kalemde verdiğimiz vergiler dışında ekstra ücretler ödüyoruz. Artık sağlık hizmetleri alınır satılır bir metaya dönüşmüş durumda. Sağlık hizmetleri kamusal ve ücretsiz niteliğini yitirmiş artı değer yaratılan, kar edilen alan konuma getirilmiştir.

Hizmeti üreten sağlık emekçileri açısından da kışkırtılan sağlık talebi ile birlikte eksik personel nedeniyle uzun çalışma süreleri, angarya çalışma dayatılmıştır. Döner sermaye, performans, teşvik, taban gibi ücret rejimine yapılan müdahaleler ile temel ücretlerimiz yıllar içinde düşmüş gelirlerimizi arttırmak için fazla mesai ve sürekli nöbet tutmak zorunda bırakıldığımız bir dönemi yaşıyoruz. Üstelik almış olduğumuz ücretlerin yarısından fazlası emekliliğe yansımadığı içinde mezarda emeklilik dayatmasıyla karşı karşıyayız. Sağlık emekçileri büyükşehirlerden, tatil bölgelerinden başka yerlere tayin çıkarmak için torpil arayışına girmek zorunda kalmıştır.  Çünkü buralarda kiralarını dahi ödeyecek durumları ortadan kalkmıştır. Birkaç kişi aynı evi paylaşmak zorunda kalmaktadırlar. Güvencesizlikten, geleceksizlikten kaygılanan sağlık emekçileri yurt dışına gitmek için çaba içine girmişlerdir.

Yine sağlık emekçilerinin kanayan yarası şiddet artarak devam etmektedir. “dönüşüm” öncesi hastanelerde sadece bir polis memuru adli işleri takip etmek için bulunurdu ve bu kadar şiddet yoktu. Bugün her hastanede yüzlerce güvenlik görevlisi var fakat sağlık emekçilerine yönelik şiddet artarak devam ediyor. Biz artan şiddetin sebebinin bu sağlık sistemi olduğunu biliyoruz. Yine yöneticilerin mesleklerimizi değersizleştiren yaklaşımları, halka karşı halkın bir parçası olan bizleri kötüleme yaklaşımları şiddetin artmasındaki en büyük nedenler arasında. Tek başına buda değil elbette ki siyasilerin toplumda yarattığı kutuplaşma, gittikçe otoriterleşen yönetim biçimi nedeni ile kültür haline gelen şiddetinde etkisi var. Bu nedenle de biz şiddet üretmeyen bir sağlık sistemi inşa etmek zorundayız. Aynı zamanda demokratik bir ülke yaratma mücadelemizi de yükseltmek zorundayız. SES’in sağlıkta şiddete yaklaşımını diğerlerinden ayıran en büyük özellik güvenlik politikaları ekseninde yaklaşmak değil; iş yerlerinden, toplumun tüm hücrelerine ve bütün bir ülkeye demokratik, şiddetsiz yaşanılır bir sistem yaratma mücadelesidir.

Şiddetsiz, liyakat ve bilimsel kriterlere uygun, güvenceli çalışma, insanca yaşamaya yetecek ücret, angarya ve mobingin olmadığı, hizmetin planlanmasından sunulmasına kadar emekçilerin ve halkın örgütlü yapıları ile karar alma mekanizmasına katıldığı sağlık sistemi inşa etmeyi başardığımızda sağlık emekçilerinin de halkın sağlık hakkı önündeki engeller de son bulacaktır.

Temel mücadelemiz yeni bir sistem inşa etmektir. Bunu gerçekleştirinceye kadar TİS süreci boyunca ve sonrasında da taleplerimize ilişkin mücadeleye devam edeceğiz. TİS taleplerimizin tamamı kitapçık halinde basılmış olup işyerlerinde emekçiler ve siz değerli basın emekçileri ile de paylaşıyoruz. Taleplerimiz ayrıca konfederasyonumuz KESK tarafından 24 Ağustos 2023 tarihinde Çalışma Bakanlığına iletilmiş olup 1 Ağustos’ta başlayacak TİS görüşmelerinde masaya götürülecektir. Bugün burada bazı temel taleplerimizi ifade edeceğiz.

Bunlar;

  1. Performans, ek ödeme, taban, teşvik değil, tüm sağlık ve sosyal hizmet emekçilerine yoksulluk sınırı üzerinde emekliliğe yansıyan temel ücret istiyoruz. Bunun üzerine yapılan işin niteliği ve riski, eğitim durumu, hizmet yılı gibi kriterler eklenerek giydirilmiş ücretler belirlensin.
  2. Grevli toplu sözleşmeli, özgür pazarlık hakkı içeren sendika yasası çıkarılsın,
  3. Sağlık hizmetleri ağır ve tehlikeli işler kapsamındadır. Fiili hizmet süresi (yıpranma payı) yıllık 90 gün üzerinden tam olarak tüm emekçilere ödensin ve geçmiş yılları da kapsasın
  4. Nöbet, icap ve fazla çalışma ücretleri 2 kat arttırılsın
  5. Sağlık alanında çalışan tüm emekçiler “sağlık hizmetleri sınıfı”na alınsın
  6. Üniversite hastanelerinde de çalışanlara tayin hakkı verilsin,
  7. Sağlık emekçilerine yönelik şiddetin son bulması için “şiddet üreten sağlık sistemi” değişsin,
  8. Sağlık ve sosyal hizmetler alanında OECD ortalamasında kadrolu güvenceli personel istihdam edilerek, sözleşmeli tüm çalışanlar 657 4/a kapsamına alınsın.
  9. Kamu sağlık hizmeti verilen ASM’lerde her türlü giderler devlet tarafından karşılansın,
  10. Covid-19 gibi meslekle ilgili hastalıklar, illiyet bağı aranmadan sağlık kurumlarında çalışan tüm personel için meslek hastalığı sayılsın,
  11. Haklarında kesinleşmiş yargı kararı bulunmayan ihraç sağlık ve sosyal hizmet emekçileri derhal göreve başlatılsın
  12. Muayene, tedavide ve ilaçta hiçbir ad altında;  katkı, katılım payı, ilave ücret alınmasın. Sağlık hizmetleri ücretsiz olsun.

Bunların dışında; çeşitli başlıklara ilişkin yaklaşımlarımız ve taleplerimiz ektedir. Bunları da siz değerli basın emekçilerine bu kavurucu sıcaklarda açıklamayı uzatmamak adına ek olarak veriyoruz.

HAKLAR YASALARDAN ÖNCE GELİR! HAKLARIMIZ İÇİN FİİLİ VE MEŞRU MÜCADELE! diyerek 21 Temmuz 2023 tarihinde genel merkezimizde basın toplantısı ile duyurmuş olduğumuz TİS mücadele programımıza tüm sağlık ve sosyal hizmet emekçilerini destek vermeye çağırıyoruz.

Saygılarımızla.

EK: DİĞER TALEPLERİMİZ

MALİ HAKLAR

Sağlık ve sosyal hizmet emekçileri; birçok Avrupa ve OECD ülkesinin ücret kazancının çok gerisinde, vergi yükü ve enflasyon oranlarındaki artışla beraber yoksulluk sınırında ücret almaktadır. Sağlık emekçileri yaşam standartlarını uygun bir ücret için ek işlerde ya da bulunduğu birimde daha fazla çalışmak zorunda bırakılmışlardır. Döner sermaye uygulamaları ve performans sistemi sağlık emekçileri arasında ücretlerde kapatılamaz bir açıklık oluşturmuş, sağlıkta ekip anlayışını dayanışma ve örgütlülüğü parçalamıştır. Bu durumun giderilmesi için gerekli olduğunu düşündüğümüz taleplerimiz;

  1. Devlet Memurları Kanunu Ek Madde 33 – (Ek: 23/2/1995 – KHK-547/10 md.; Değişik: 21/1/2010 – 5947/10 md.) Yataklı tedavi kurumları, seyyar hastaneler, ağız ve diş sağlığı merkezleri, aile sağlığı merkezleri, toplum sağlığı merkezleri ve 112 acil sağlık hizmetlerinde haftalık çalışma süresi dışında normal, acil veya branş nöbeti tutarak, bu nöbet karşılığında kurumunca izin kullanmasına müsaade edilmeyen memurlar ile sözleşmeli personele ödenecek nöbet ücreti aşağıda tabloda  gösterilen gösterge rakamlarının aylık katsayısı ile çarpılması sonucu hesaplanmalıdır.
   Gösterge
a) Eğitim görevlisi, başasistan, uzman tabip300
b) Tabip, tıpta uzmanlık mevzuatında belirtilen dallarda, bu mevzuat hükümlerine göre uzmanlık belgesi alan tabip dışı personel, aynı dallarda doktora belgesi alanlar270
c) Diş tabibi ve eczacılar240
ç) Mesleki yükseköğrenim görmüş sağlık personeli180
d) Lise dengi mesleki öğrenim görmüş sağlık personeli150
e) Diğer personel110  
  • Hizmet kolumuzda döner sermayeden yapılan ek ödeme, taban ek ödeme, teşvik ödemesi emekliliğe yansıyacak şeklide düzenlenmelidir.
  • 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanunu’nun Ek 84. Maddesine göre uzman hekim grubuna 26000 gösterge rakamı, pratisyen hekim grubuna 20000 gösterge rakamının memur maaş aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak tutardan ödenen ilave emekli aylığının kapsamının genişletilerek bu gruplar dışında kalan sağlık hizmetleri sınıfında bulunan ön lisans, lisans ve doktora mezunlarına 17500, ön lisans grubuna 15000 diğerlerine 10000 gösterge rakamı üzerinden ilave emekli aylığı ödenmelidir.
  • 6331 sayılı kanunun 9.maddesi uyarınca iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin iş yeri tehlike sınıfları tebliği 26 Aralık 2012 tarihli Resmi Gazete de yayınlanmıştır. Tebliğin ilgili bölümünde kamu ve özel sağlık kurumları tarafından insan sağlığına yönelik özel ihtisas gerektiren yataklı hastane hizmetleri ile diğer yataklı hastane hizmetlerinin “çok tehlikeli” iş yeri sınıfı içerisinde gösterildiği bilinmektedir.  Bu nedenle 209 sayılı kanunun 5.maddesinde oldukça dar bir şekilde tanımlanan özellikli birim ek ödeme farkına dahil edilen birim kapsamının genişletilmesi, bu kapsamda;
  • Tek acil servisi olan hastanelerde acil servise hizmet veren laboratuvar ve röntgen teknisyenlerinin yanı sıra bu şekilde acil servis ve diğer özellikli birimlere hizmet veren tüm çalışanların özellikli birim farkından yararlandırılmasının sağlanması,
  • 657 sayılı kanunun ek 33.maddesinde tanımlanan %50 artırımlı nöbet ücretinin tıpkı döner sermaye ek ödemesinde belirlenen özellikli birimlerde olduğu gibi düzenlenmesi, ayrıca kan transfüzyon merkezleri, merkezi sterilizasyon üniteleri, eczane birimleri gibi özellikli birimlere hizmet veren tüm çalışanları kapsayacak şekilde kapsamının genişletilmesinin sağlanmalıdır.
  • İcap nöbeti tutan ve bu nöbet karşılığında kurumunca izin kullanmasına müsaade edilmeyen memurlar ile sözleşmeli personele, izin suretiyle karşılanamayan her bir icap nöbeti saati için, icap nöbeti süresi kesintisiz 12 saatten az olmamak üzere, yukarıda nöbet ücreti için belirlenen ücretin  % 100 tutarında icap nöbet ücreti ödenmelidir. Ek 33. Maddede belirtilen nöbet tutulan yerlerde nöbet adı dışında yapılan ve icaba benzeyen farklı isimlerle adlandırılan çalışma biçimlerinin tamamında icap nöbet ücreti kadro unvanına bakılmaksızın ödenmelidir
  • İcap nöbet ücretleri mesleğe, hizmetin aslı ya da tali unsuruna göre değil icap nöbetinde yer alan tüm sağlık emekçilerine ödenmek koşuluyla sağlanmalı ve hizmetin bütünselliği ilkesi göz önünde tutulmalı, icap nöbeti başka adlarla tanımlanmamalıdır.
  • Tek branş uzmanı hekime kendi isteği dışında icap nöbeti tutturulmamalıdır. Acil durumda tek branş uzmanı kuruma çağrılması durumunda icap nöbet ücreti %100 artırımlı olarak uygulanmalıdır.
  • Çalıştırma zorunluluğu doğduğunda nöbet ücretleri saat ücretinin en az iki katı olmalıdır. Gece vardiyasında çalıştırılanların ücretleri % 100 arttırılarak ödenmelidir.
  • Yılda 7 günden fazla hastalık raporlarında, ayda 5 gün yılda toplam 10 günün üzerindeki yıllık izinlerde ve disiplin cezası alanlardan yapılan ek ödeme kesintisi kaldırılmalıdır.
  • Acil nöbeti tutan sağlık emekçilerinin nöbet ücretleri tutulan mekâna göre değil hizmetin niteliğine göre belirlenmeli, idarenin acil servis hizmetlerinin yapısal işleyiş kusurlarına bağlı olarak geri istenen arıtımlı nöbet ücretleri iade edilmelidir.
  • Aile sağlığı çalışanlarının tavan ücretlerinin 1.5 olan kat sayısı 3 olarak uygulanmalıdır.
  • Sterilizasyon üniteleri ameliyathane hizmetlerinin yürütülmesinde gerekli olan ve bu hizmetin bütünleyici bir parçasıdır. Sterilizasyon ünitelerinin olmadığı birimlerde ameliyathane hizmeti verilemeyeceğinden ameliyathane biriminin işleyiş bütünlüğünde kabul edilmeli ve riskli birim farkı bu birim çalışanlarına da ödenmelidir.
  • Özellikli birim kat sayısı ile diğer birimlerdeki katsayıları arasındaki farkta oluşan uçurum kapatılmalıdır. Palyatif bakım, girişimsel radyoloji vb. gibi teşvik ek ödemeyi özellikli birim üzerinden alan hizmet alanlarında nöbet ücretleri de özellikli birim olarak ödenmelidir.
  • Hastanenin tümüne hizmet veren Kan Transfüzyon merkezleri ve eczane birimleri riskli birim olarak kabul edilmeli ve riskli birim farkı bu birim çalışanlarına ödenmelidir.
  • Patoloji laboratuvarları birçok kimyasalın bir arada olduğu ve bu kimyasalların çoğunun kanserojenik ve mutajenik olması, fiziki ve havalandırma koşullarının yetersizliği gibi nedenlerle oldukça riskli birimlerdir. Bu birimde çalışan sağlık emekçileri meslek ayrımı yapılmaksızın riskli birim farkından faydalanmalıdır.
  • Sağlık kurulu vb. kurullarda çalışılan süreler için kurum ortalamasından teşvik döner sermaye ödenmelidir.
  • 696 sayılı KHK ile 657 sayılı kanunun 4/C maddesine göre çalışan geçici işçiler 4/B sözleşmeli personel yapılmıştı. Ancak bu şekilde çalışanların ek ödemesi oldukça düşük tutulmuştu. Bu durum aynı statüde çalışanlar arasında eşitsizlik getirdiğinden sözleşme pozisyonlarına denk gelecek şekilde mevcut 4/B’liler gibi ek ödeme almalarının sağlanması gerekmektedir.
  • Ek ödeme dağıtımında ödüllendirme adı altındaki yandaşlığa son verilmeli ve ödüllendirmenin gerekçesi, nesnel ölçütleri özlük dosyalarında yer almalı ve tüm çalışanlara ilanen duyurulmalıdır.
  • 5510 sayılı kanunun 40. maddesindeki tabloda 20 numarada düzenlenen fiili hizmet süresi zammının 90 güne çıkarılması, tablonun 11. maddesindeki fiili hizmet süresi zammının 120 güne çıkarılması, madde metninde fiili hizmetin fiilen çalışma şartına bağlanması düzenlemesinin çıkarılması, mesleğe başlama tarihinin esas alınarak fiili hizmetin uygulanması ve bu şekilde hesaplanacak fiili hizmet süresi zammının emeklilikte 8 yıl olarak uygulanması sağlanmalıdır.
  • İnsan sağlığı için koruyucu, teşhis, tedavi ve rehabilite edici hizmetlerde yer alan içlerinde sağlık memuru, psikolog, tıbbi sekreter, çevre sağlık teknisyeni, biyolog, kimyager, hizmetli, hastabakıcı, evde sağlık bakımı teknisyeni, yaşlı hasta bakımı teknisyeni, odyolog   gibi tüm meslekler insan sağlığı ile ilgilendiklerinden  fiili hizmet süresi zammı kapsamına dahil edilmelidir.
  • Ölü muayenesi, otopsi, adli muayene gibi adli işlemlerde hekimler bilirkişi olarak değerlendirilmelidir. Adli nöbetçi yerine bilirkişilikle ilgili mevzuat düzenlemeleri en kısa sürede yapılmalıdır. Diğer adli işlemlerde adli tıp kurumunun ücret tarifesi esas alınmalıdır.
  • Zorunlu mesleki sigorta ücretinin tamamı Sağlık Bakanlığınca karşılanmalıdır
  • Dini bayramlarda idari izinli sayılan günlerde tutulan nöbetler bayram nöbeti olarak kabul edilmeli mesai saatlerinin hesaplanmasına göre hak ve ücret kaybına uğratılmamalıdır
  • Acil nöbeti tutan sağlık emekçilerinin nöbet ücretleri tutulan mekâna göre değil hizmetin niteliğine göre belirlenmeli, idarenin acil servis hizmetlerinin yapısal işleyiş kusurlarına bağlı olarak geri istenen arıtımlı nöbet ücretleri iade edilmelidir.
  • Giyecek yardımı günün koşullarına, meslek riski ve maruziyetine, iş sağlığı kurallarının gereğine göre yeniden belirlenmelidir. 
  • Sağlık ve sosyal hizmet emekçilerine ücretsiz ulaşım hakkı verilmelidir.
  • Kamu lojmanlarının kullanımındaki keyfilik kaldırılmalı, lojmandan yararlanmayanlar için kira yardımı düzenlenmeli, büyükşehirde yaşayanlar için büyükşehir kira tazminatı ödeneği belirlenmeli ve ödentiler emekliliğe de yansıtılmalıdır.

SOSYAL HAKLAR

  1. İşe gidiş gelişlerde zorunlu servis sağlanmalıdır. Servis olmayan birimlerde gündüz için aylık abonman bedeli, gece çalışması için de taksi ücreti ödenmeli,
  2. İstihdam biçimi gözetilmeksizin mazeret (eş durumu, sağlık, eğitim, can güvenliği vb.) tayinleri önündeki engeller kaldırılmalı,
  3. Kurumlar arası naklen atamanın yapılması için yılda en az 4 kere atama kurası açılmalı, ili içi atamaların yönetmelikte belirtilen Mayıs ve Kasım ayları dışında yapılmamalı, il içi atamalar valilikçe hizmet puanına göre yapılmalıdır.
  4. İl içi ve dışı ayrımı yapılmaksızın aynı veya benzer unvan veya kadrodaki kişilerin hizmet süresi gözetilmeden becayiş hakkı kullandırılmalıdır.
  5. İl içi ve dışı ayrımı yapılmaksızın aynı veya benzer unvan veya kadrodaki kişilerin hizmet süresi gözetilmeden becayiş hakkı kullandırılmalıdır.
  6. Dinlenme hakkı ile bağlantılı tesislerin kurulması ve ayrım yapılmadan tüm çalışanların bu tesislerden faydalanması sağlanmalıdır.
  7. 0-3 yaş çocukları da kapsayacak şekilde ücretsiz, 7/24 hizmet veren, nitelikli ve anadilinde çocuk bakım merkezleri ve kreşlerin oluşturulması güvence altına alınmalıdır.
  8. Kreş hizmeti sağlanamayan yerlerde günün ihtiyaçlarına uygun şekilde kreş ödeneği sağlanmalıdır.
  9. Ücretli doğum izni artırılmalıdır, kadınlar için doğumdan önce 8 hafta, doğumdan sonra altı ay ücretli doğum izni verilmelidir.
  10. Doğum izinleri nedeniyle kadın çalışanların ekonomik, sosyal ve özlük hakları ve statülerinde hak kaybına uğranılması engellenir, özellikle performansa dayalı ek ödeme ödemelerine devam edilir.
  11. Doğumdan dolayı ücretsiz izne ayrılan kamu çalışanı kadınların, izinde geçen süreleri emekli kesenekleri devlet tarafından ödenmesi koşuluyla emeklilikten sayılmalıdır.
  12. Doğum nedeniyle babaya verilen ücretli izin 20 güne çıkartılmalıdır.

                                  GÜVENCELİ ÇALIŞMA

  1. Anayasada da açıkça ifade edildiği gibi kamu hizmetleri kamu çalışanları eli ile yürütülmeli, farklı istihdam biçimleri (4/B,4/C, 4/D, 3+1, taşeron, vekil, sözleşmeli, kadrolu vb.) ortadan kaldırılmalı, sağlık ve sosyal hizmet sunumu gerçekleştiren tüm çalışanlar tek ve güvenceli bir istihdamla çalıştırılmalıdır. Bu talebimiz gerçekleştirilinceye kadar; 696 sayılı KHK ile taşeron işçiler daimi işçi kadrosuna yani 4/D’ye geçirildiğinden taşeron işçi çalıştırılmasına son verilerek halen taşeron olan işçiler de 4/D’ye kamu işçisi statüsüne alınmalıdır.19.01.2023 tarih ve 7433 kanun numarasıyla 26 Ocak 2023 tarihinde Resmi Gazete de yayımlanan Devlet Memurları kanunu ve Bazı kanunlar ile 663 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik yapılmasına dair kanun kapsamı dışında bırakılan sağlık emekçilerinin kadroya geçirilmesi sağlanmalıdır.
  2. Hukuksuz OHAL/KHK’leri sonuçlarıyla birlikte iptal edilmelidir. İhraçlar işlerine iade edilmelidir.
  3. Emekçilerin en önemli güvencesi örgütlenme özgürlüğüne dayalı grevli toplu sözleşmeli çalışma yaşamının oluşturulmasıdır. Dolayısıyla özgür örgütlenmeye dayanan grevli ve toplu sözleşmeli sendika yasası çıkarılmalıdır.
  4. Yöneticilikte liyakat esas alınmalı, yönetici kadrolarına getirilecekler çalışanların seçimiyle belirlenmelidir.
  5. Çalışanların yönetime demokratik katılımı için gerekli düzenlemeler yapılmalıdır. 663 sayılı KHK’nın 42. maddesi ile Sağlık Bakanlığı merkez ve taşra teşkilatında çalışan yöneticiler sözleşmeli çalışmaya geçirilmiştir. Bu durum yöneticilerin sözleşmeli, çalışanların kadrolu olduğu garip bir durumu ortaya çıkartmıştır. Çalışanların yönetime demokratik katılımının sağlanabilmesi için yönetici/amir pozisyonunda çalışanların mutlaka kadrolu olması ve seçime dayalı olarak atamalarının gerçekleşmesi sağlanmalıdır.
  6. Sağlıkta şiddetin önlenmesi için sağlık iş kolundaki emek ve meslek örgütlerinin verdiği “şiddet yasası teklifi” yasa teklifinin ceza ve idari hukuka yedirilmesi için Sağlık Bakanlığı tarafından çalışma yürütülmelidir.
  7. Sağlık emekçilerine karşı yapılan şiddet eylemleri topluma karşı yapılmış suçlar kapsamında değerlendirilmesi için gerekli kanun ve mevzuat düzenlemesi yapılmalıdır.
  8. Her yıl işe unvan değişikliği talepleri alınarak yeterli sayıda kadro üzerinden görevde yükselmede ve unvan değişikliği sınavı yapılmalı, mülakat kaldırılmalıdır.  Unvan değişikliği sınavlarına başvurular üniversitelerin akademik takvimleri gözetilerek ilan edilmelidir.
  9. Covid-19 gibi meslekle ilgili hastalıklar, illiyet bağı aranmadan sağlık kurumlarında çalışan tüm personel için meslek hastalığı sayılmalıdır.

BASKI VE AYRIMCILIKLA MÜCADELE

  1. Sendika seçme ve örgütlenme önündeki engeller kaldırılmalı, ayrımcı ve baskıcı uygulamalara son verilmelidir.
  2. Siyasi kayırmacılığa son verilmeli, kadrolaşma durdurulmalıdır.
  3. Sendika, siyasi ve felsefi düşünce, etnik köken, inanç, cinsiyet, engellilik, yaş, LGBTİ+’lere yönelik ayrımcılığa son verilmelidir.
  4. Mobbing ile ilgili mevzuattaki boşluk doldurulmalı, mobbinge karşı etkili tedbirler alınmalı, mobbing uygulayanlar hakkında kişisel sorumlulukları ile ilgili idari, mali, hukuki ve cezai sorumluluk düzenlenmelidir.
  5. Keyfi uygulamaları önlemek için mevzuat nesnel ölçütleri kapsayacak şekilde düzenlenmelidir. Keyfi uygulamalarda bulunan yöneticilerle ilgili idari, mali, hukuki ve cezai sorumluluk düzenlenmelidir.
  6. Üyelikten çekilerek başka bir sendikaya üye olan kamu görevlisinin vazgeçme hakkını kullanmamışsa üye olduğu yeni sendikanın üyeliğe kabul tarihinden itibaren vazgeçme süresinin dolduğu tarihe kadar sendika üyeliği hakkından/örgütlenme hakkından yoksun bırakılması sendika seçme özgürlüğünü ve örgütlenme özgürlüğünü kısıtlamaktadır bu nedenle;  Toplu Sözleşme Görüşmelerinde; 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu’nun “Üyeliğin Sona Ermesi” başlıklı 16 ncı maddesinin üçüncü paragrafının son cümlesinin “Çekilenin bu süre içinde başka bir sendikaya üye olması halinde yeni sendika üyeliği, 30 günlük süre içinde çekilmeden vazgeçme hakkının kullanılmamış olması kaydıyla, yeni sendikaya üyelik başvurusunun üye olduğu yeni sendikanın üyelik başvurusunun kabulü tarihinde kazanılır.” şeklinde yeniden düzenlenmesi sağlanmalıdır.
  7. Mesleğe yeni başlayan sağlık emekçilerinin işe başlayış işlemleri sırasında çalışanın bilgi eksikliğinden yararlanılarak yandaş sendika lehine yapılan; sendikal rekabeti çalışanın sendika seçim hakkını engelleyen üyeliklerin önüne geçilmesi için toplu işe başlayışlarda işyeri sendika temsilcileri ve sendika iş yeri temsilcileri (yetkili ve yetkisiz tüm işyeri temsilcileri) uyum eğitimi programına koşulsuz katılmalı ve sendikalarını tanıtmalıdır. Sendika işyeri temsilcisi ve işyeri sendika temsilcilerinin yer almadığı eğitimlerde yapılan üyeliklere itiraz edilebilmeli, sendikal rekabeti engelleyen sendika seçme özgürlüğünün ihlaline yönelik itiraz İSGK’da gündemine alınmalı çıkan kararlar tüm çalışanlara duyurulmalıdır.

ÇALIŞMA KOŞULLARI

  1. Sağlık ve sosyal hizmet işkolunda çalışanların tümü sağlık hizmetleri sınıfında sayılmalıdır.
  2. Ağır çalışma koşullarımız ortadan kaldırılmalı, fazla çalışma/angaryaya son verilmelidir.
  3. Personel eksikliği kadrolu istihdam temini yoluyla giderilmelidir.
  4. Personel eksikliği nedeniyle yapılan, çalışanları cezalandırma ve baskı aracı olarak da kullanılan geçici görevlendirmeler kaldırılmalı, her kurumun ihtiyacı oranında personel istihdamı sağlanmalıdır.
  5. TSK sınır ötesi görevlendirmelerinde hekime ihtiyaç duyulması halinde ihtiyacın karşılanması için öncelikle kamuda görev yapan askeri hekimler görevlendirilmelidir.
  6. İnsan sağlığına, sağlık hizmetinin niteliğine ve hasta güvenliğine olumsuz etkileri nedeniyle 24 saat çalışma uygulaması kaldırılmalıdır.
  7. Nöbet usulü çalışan sağlık emekçilerine 130 saat üzeri nöbet ve 120 saat üzeri icap nöbeti tutturulmamalıdır.
  8. 2547 sayılı Kanuna tabi sağlık emekçilerinin nöbet ve izin hakları 657 DMK’ya sağlık emekçileriyle eşitlenmelidir.
  9. Kesintisiz hizmet veren yerlerde bir saatlik öğlen dinlenme süresi mesaiden sayılmalıdır.
  10. Yıllık izin süreleri artırılmalı, yıllık izinler iş günü üzerinden hesaplanmalı, yıllık izinlerde yol süresi de izne eklenmeli, yıllık izinlerin alınmasında amirin insiyatif kullanması yıllık izin kullanma hakkına müdahale edilmesi engellenmelidir.
  11. Kamu emekçisinin yakınının ayaktan veya yatarak tedavide refakate ihtiyacı olduğu durumlarda refakat eden kamu çalışanı ücretli mazeret izinli sayılmalı, Refakat iznine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmeliğin Refakat iznine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmeliğin ; “ Refakat iznine ilişkin esaslar “ başlıklı 10. Maddesinde düzenlenen şartlar yeniden düzenlenmelidir.
  12. Her çalışanın faydalanacağı dinlenme ve giyinme odaları ve odaların standartları zorunlu hale getirilmeli, oda standartlarının değerlendirilmesinde ve yeterliliğinde çalışan temsilcisi görüşü ve önerileri dikkate alınmalıdır.
  13. Birçok ilde 112 istasyonlarının yaşam/dinlenme alanları sağlıklı ve güvenli olma noktasından çok uzak bir durumdadır. 112 istasyonlarının başka kurumların kıyı köşelerine sokulmadan kendine özel binaları olmalı, bu binalar deprem, sel baskını ve diğer olağanüstü durumlarda 112 emekçilerinin sağlık ve güvenliklerinin en üst düzeyde korunduğu güvenlikli alanlara kurulmalıdır. Binaların içinde her çalışan için ayrı dinlenme odası, mutfak ve banyo bulunmalı, temizlikleri düzenli yaptırılmalıdır. İstasyon noktaları güvenlik açısından 24 saat kamera sistemiyle takip edilmelidir.
  14. 20 yıldan fazla çalışanların nöbetten muaf olmaları idarecinin inisiyatifinden çıkarılarak nesnel ölçütlerle belirlenmeli, çalıştığı birimlerin özellikleri, risk ve çalışma koşullarının özellikleri, çalışanın sağlık durumu, öznel durumu vb. nesnel ölçütlerle değerlendirilerek zorunlu bir uygulama haline getirilmelidir.
  15. Her meslek gurubu için meslek tanımları, görevleri ve sınırları netleştirilmeli, görev dışı çalıştırma engellenmeli, olağanüstü durumlarda meslek tanımı ve görevlerinin çerçevesi ve sınırı belirlenmelidir.
  16.  Dinlenme hakkının gaspı anlamına gelen mesai dışı çalıştırma tamamen kaldırılmalıdır.
  17. Hasta ve çalışan güvenliği için Hasta/hemşire, hasta/ doktor gibi zorunlu oranlar belirlenmeli, hizmetin niteliği, hasta ve hastalığın karmaşıklığı, meslek deneyimi, eğitim düzeyi gibi koşullar bu oranlarının belirlenmesinde dikkate alınmalı, hizmetin yapılması için gerekli olan asgari koşulların altına inilmesi yönetici hizmet kusuru olarak kabul edilmelidir.
  18. 6331 sayılı yasaya göre tanımlanan çalışan temsilcisi her şekilde seçimle belirlenmelidir.
  19. İSGK’da alınan kararlarda oy çoğunluğu sağlanmadığı durumlarda çalışan temsilcisinin oyu kararın alınmasında belirleyici olacak şekilde düzenleme yapılmalıdır.
  20. İSG birimi tarafından hazırlanan kurum İSG plan ve programının ve risk değerlendirme planının onaylanmasında çalışan temsilcisi de imza yetkisine sahip olmalıdır.
  21. İSG birimi kurum denetimleri zorunlu hale getirilmeli her ay ve iş kazası ya da ramak kala olay bildirimleri sonucunda olayın gerçekleştiği birimlerde kurum isg denetimi yapmalı ve bu denetimde çalışan temsilcisi de koşulsuz yer almalıdır.
  22. Sağlık çalışanlarının somatik belirtilerine göre ruh sağlığı ile ilgili izlemler için birim oluşturulmalı, periyodik izlemlerle çalışan ruh sağlığı takip edilmelidir.
  23. İşyeri hekimi ve iş sağlığı uzmanlarının tarafsız ve bağımsız bir şekilde görevlerini yerine getirebilmesi için özel bir iş güvencesi sağlanmalıdır.
  24. Mesleki hizmet içi eğitimler mesai saatinde, yüz yüze eğitim şeklinde yapılmalıdır.
  25. 8 Mart kadın emekçiler için resmi tatil olmalıdır.
  26. Kadınların regl olduğu dönemler için ayda 2 gün ücretli izin verilmelidir.

OLAĞANÜSTÜ DURUMLARA (PANDEMİ, DEPREM VB.) YÖNELİK TALEPLERİMİZ

  1. Çalışma saatlerinin düzenlenmesi konusunda görev yapılan birimin risk seviyesi ve riske maruziyet durumuna ve kullanılan kişisel koruyucu ekipmanın kullanım süresine göre çalışma süreleri ve sıklığı bilimsel kanıtlara dayalı olarak yeniden belirlenmelidir.
  2. 6331 sayılı İş sağlığı ve Güvenliği kanunu madde 13 de yer alan “çalışmaktan kaçınma hakkı” İSG kurul kararların bağlanmış fakat İSG kurullarının olağanüstü durumlarda toplantı zamanı ve karar süresi belirtilmekten kaçınılmıştır. Kurulun oluşturulmaması, toplanmaması, karar vermede gecikmesi ya da vermiş olduğu karar neticesinde çalışanın iş kazası geçirmesi, meslek hastalığına yakalanması ya da ölümü halinde kurulun her bir üyesinin hukuki ve cezai sorumluluğunun belirlenmesi gerekmektedir.   
  3. 6331 Sayılı İş sağlığı ve güvenliği kanunun çalışmaktan kaçınma hakkını düzenleyen 13 maddenin 1. Fıkrası olağanüstü dönemlerde çalışmakta kaçınma hakkının kullanılması başlığı eklenerek yeniden düzenlenmelidir.
  4. Yoğun bakım, acil servis, bulaşıcı hastalıklar servisi gibi iş yoğunluğunun ve hasta karmaşıklığının farklı olduğu birimlerde hasta sayısına göre çalışan/ hasta oranları meslek standartlarına uygun belirlenmelidir. Salgın ya da olağanüstü durumlarda hemşire-hasta oranının belirlenmesi ve olası vakalarda hemşire-hasta oranını 1:5-1:8, kesinleşen hafif ve orta şiddetli hastalarda 1:3-1:5 ve YBÜ’nde 1:1- 1:3 arasında değişebileceğini ayrıca invaziv mekanik ventilasyonda izlenen ve hemodinamik instabilitesi olan hastalar için 1:1 hemşire-hasta oranı sağlanmalıdır.
  5. Olağanüstü durumlarda çalışan temsilcileri, sendika işyeri temsilcileri yetki ayrımı gözetilmeksizin oluşturulan kurul ve komisyonların içerisinde yer almalı bu durum inisiyatife bırakılmamalıdır.
  6. Olağanüstü durumlarda çalışma saatine yönelik düzenlemeler çalışanlar arasında eşitsizlik yaratacak şekilde düzenlenmemeli, çalışma saatinin azaltılması halinde hizmetin özelliği gereği haftalık 40 saat çalışmaya zorlananlara bu süreler fazla mesai olarak ücretlendirilmelidir.
  7. Olağanüstü durumlarda röntgen ve laboratuvar hizmetini acil birim dışında fakat acil hastalara hizmet vermek suretiyle yürütenlere artırımlı nöbet ücreti ödenmeli, işin üretildiği birim yerine işin niteliği dikkate alınmalı,
  8. Olağanüstü durumlarda alınacak çalışma ortamının güvenliğinin sağlanması, barınma, hijyen beslenme ve çalışanın ailesine yönelik tedbirler kapsamında planlamalar yapılırken yetki ayrımı yapılmaksızın sendika işyeri temsilcileri bu planlamalar içerisinde yer almalıdır.
  9. Günlük çalışma süreleri (vardiya süresi) olabildiğince kısa tutulmalı, hemşirelerin 24 saatlik nöbet sistemiyle çalışmasının önüne geçilmeli, vardiyalar arasında olabildiğince uzun dinlenme süreleri oluşturulmalı ve haftalık toplam çalışma süreleri olabildiğince azaltılmalıdır.
  10. Çalışma saatleri ve vardiya biçimlerine bağlı olarak sağlık çalışanları ve hasta sonuçları yakından (Hemşirelerin doyumu ve beklentileri, hemşirelere bulaş durumu, hasta bakımı ile ilgili hatalar vb.) izlenmelidir.
  11. Sağlık çalışanlarının etkin, verimli ve güvende çalışabilmesi için öncelikle çalıştığı birimlerde istihdamı çalışanın onayı alınarak sağlanmalıdır.
  12. Sağlık çalışanlarının olağanüstü durumlarda ihtiyaca binaen gibi muğlak ifadelerle görevlendirilmesi ayrımcılık ve yandaşlığa yol açmaktadır. İhtiyaca binaen ifadesinin kullanımının engellenmesi, idari eylem ve kararların gerekçelerinin nesnel kriterlere göre ve yazılı olarak yapılması gerekmektedir. Bu kriterler belirlenirken görev tanımı, hizmet puanı, yaş, deneyim, sendika yöneticiliği, hastalık, engellilik, eş ve çocuk durumu gibi görevlendirmeye tabi çalışan listesi görevlendirmeyle birlikte çalışana yazılı olarak bildirilmeli ve çalışanın itirazı dikkate alınmalıdır.
  13. Sağlık meslek mensuplarının görev ve yetki tanımlamalarının olağanüstü dönemlerde yetki karmaşasını ortadan kaldırmak için olağanüstü dönemlere yönelik yeniden tanımlanması gerekmektedir
  14. Olağanüstü durumlarda sağlık çalışanlarının çalıştıkları dönem boyunca hizmet puanlarının 2 kat artması ya da derece ilerlemesi sağlanmalıdır.
  15. Pandemi ve depremde fiilen görevli olanlar ile yetkililerce kendilerine bu kapsamda görev verilen sağlık emekçileri bu görevlerinden dolayı ya da görevleri sona ermiş olsa bile yaptıkları hizmet nedeniyle derhal veya bu yüzden maruz kaldıkları yaralanma veya hastalık sonucu ölmeleri veya engelli hâle gelmeleri hâlinde ödenecek nakdi tazminat ve maluliyet aylığı esas ve yöntemleri, ailelerine yapılacak sosyal ve mali haklar ile ilgili düzenleme yapılmalıdır.
BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ