SES Eskişehir Şubesi: Bu İşyerinde Yoksulluk Var.

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Eskişehir Şubesi tarafından ESOGÜ Tıp Fakültesinde ‘Yoksulluk Değil Haklarımızı İstiyoruz’ konulu bir basın açıklaması yapıldı.

SES Eskişehir Şube Başkanı Dr Birtürk Özkavak tarafından yapılan açıklamada; “Her geçen gün artan pahalılık, zam yağmuru bizleri perişan ediyor. Tüm temel gıda maddeleri, ekmek süt,et,çay ,şeker , yumurta,peynir makarna olağanüstü pahalandı.Bir ailenin mutfak masraflarını karşılamak için nerdeyse bir servet ödemek gerekiyor.Hakeza elektrik doğalgaz su ulaşım fiyatları da  kontrolsüz bir şekilde yükseliyor. Buna karşın maaşlarımıza yapılan zamlar gerçek enflasyonun çok gerisinde olduğu için daha şimdiden hiç bir anlamı kalmadı. Yoksullaşmaya devam ediyoruz. Ailemize sağlıklı bir yaşam sunmak, insani bir ortam hazırlamak, temel ihtiyaçlarımızı karşılamak bile, bizler için hayal oldu. Ayın sonunu nasıl getireceğiz diye kara kara düşünüyoruz.

Ancak biliyoruz ki bu kader değil. Ekonomik krizi biz çıkarmadık. Öyleyse bu ağır yükü biz neden çekiyoruz. Ülkemizin gerçek gündemi zamlar pahalılık ve giderek derinleşen yoksulluktur. Suni gündemleriniz evimizdeki, işyerindeki, çarşıdaki yangını örtemiyor. Bir avuç mutlu azınlık ve onların yaptıklarını gizlemeye çalışan yandaş sendika yöneticileri bir eli yağda bir eli balda yaşarken, milyonlarca emekçi ve emekli yoksulluk açlık girdabında bunalmıştır. Artık yeter diyoruz.Tüm işçilerin emekçilerin bir araya gelip bu gidişe dur demek için mücadeleye çağırıyoruz.

Sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin sorunları sadece ekonomik özlük sorunları ile sınırlı değildir. Başta giderek artan şiddet, pandemi sürecinin ağır yıkıcı etkileri, sağlıksız ortamlarda çalışmak,güvencesizlik mobbing, kayırmacılık, liyakatsizlik, bilim dışılık demokratik olmayan sağlık yönetimi gibi onlarca sorunla yüzyüzedirler.

Sendikamız hepimizin de bildiği gibi sürekli büyüyen bir mücadele içerisinde. Bu kapsamda ülke çapında bir eylem etkinlik süreci başlatmış bulunuyoruz. Hastanelerde, sağlık ve sosyal hizmet kurumlarında çalışan tüm mesleklerden emekçilerin temel taleplerinin bir an önce çözülmesini istiyoruz. Öncelikle tüm ülke insanlarının rahatlaması için zamlar geri alınmalıdır.

DİĞER ACİL TALEPLERİMİZ

1. İnsanca yaşayacağımız emekliliğe yansıyacak temel ücret verilmesini
2. İnsanca çalışma koşulları ve güvenli çalışma ortamları sağlanmasını
3. 3600-7200e kadar kademeli olarak ek gösterge verilmesini
4. Pandemide çalışılan her yıl için 120 gün yıpranma payı verilmesini
5. Personel eksikliğinin hızla kadrolu güvenceli istihdam ile giderilmesini
6. Etkin ve caydırıcı sağlıkta şiddet yasası çıkarılmasını
7. Covid 19 un meslek hastalığı olarak kabul edilmesini
8. Asistan hekimlerin asli işlerinin eğitimleri olduğunun unutulmamasını onları ucuz emek gücü olarak gören yaklaşımlardan uzak durulmasını ,uzun süreli ve angarya çalışmaların kaldırılmasını
9. Liyakatsiz atamalar, mobbing uygulamaları, soruşturmalar ile sağlık emekçileri üzerindeki baskı ve ayrımcılık uygulamalarına son verilmesini
10. Koruyucu sağlık hizmetlerinin öncelendiği,tüm çalışanların kadrolu güvenceli olduğu,kamusal  birinci basamak sağlık hizmetleri istiyoruz.ASM çalışanlarını zaptürapt altına alamaya çalışan ceza yönetmeliğinin geri çekilmesini istiyoruz.

Eğer taleplerimiz 4 Şubata kadar karşılanmazsa 8 Şubatta üretimden gelen gücümüzü kullanarak acil hizmetler dışında iş bırakacağız.Ülke çapında birçok meslek odası sendika ve dernek bu kararları ortaklaştırdı. Taleplerimiz aynı zamanda halkın sağlık hakkının da iyileştirilmesini kapsıyor.Onlar içinde nitelikli ücretsiz ulaşılabilir ve eşit bir sağlık hizmeti istiyoruz.Ve 8 şubatta bizlere destek olmalarını bekliyoruz.          

Eğer işyerlerinde yoksulluk varsa çalışanlar huzurlu değilse iş bırakmak grev haktır diyoruz. Son olarak tüm sağlık ve sosyal hizmet emekçilerini birleşmeye birlikte mücadele etmeye 8 şubatta üretimden gelen gücünü kullanmaya davet ediyoruz. Ancak o zaman haklarımızı alabiliriz.”

Haber: Özge Zaim