Salgın Yönetiminin Faturasını Öğrencilere Kesmeyin

Salgın Yönetiminin Faturasını Öğrencilere Kesmeyin

Saadet Partisi Tepebaşı İlçe Başkanlığı tarafından Eskişehir ve Ülke gündemlerine ilişkin olarak haftalık olağan basın toplantısı düzenlendi.

Saadet Partisi Tepebaşı İlçe Sekreteri Tarık Acar tarafından yapılan açıklamada;

“Milli görüş davasının çınarlarından Yüksek İstişare Kurulu Başkanımız Oğuzhan Asiltürk ağabeyimizin vefat etmesi hepimizi derinden üzmüştür. Kendisini dün son yolculuğuna uğurladık. Rabbim taksiratını affetsin merhametiyle muamele eylesin , mekanını cennet , makamını Ali eylesin Kendisinin hak üzere bir hayat sürdüğüne şahidiz. Ülkemize gerek devlet adamlığı gerekse de Milli Görüş camiası içerisinde üstlendiği görev adamlığı vesilesi ile hizmet etmiştir. Her zaman uzlaşma ve diyalog arayışı içinde olmuş, bizleri de kavga ve çalışmadan uzak tutmuştur. Üretim, Adil paylaşım, adalet, ahlak ve maneviyat gibi değerler üzerinden siyaset yapmıştır. Bizler üzerinde emeği çok olan Oğuzhan Asiltürk ağabeyimiz bir kez daha Allah’tan rahmet diliyorum. Milletimizin başı sağolsun.

Ekonomik olarak zor günlerden geçiyoruz. Bozuk ekonominin vurduğu pek çok kesim var. Ancak kira ve yurt ücretlerinin anormal seviyelerde olması, bu yılki üniversite eğitiminin önüne geçmiştir. Hala kalacak yer bulamayan öğrencilerimiz var. Gerek bina olmadığı için, gerekse de talep yoğunluğundan artan fiyatlar yüzünden yer bulamıyorlar. Okul açılışı yaklaştıkça çaresizce fahiş fiyat teklifini kabul ediyorlar. Elbette serbest piyasa var. 2 yıldır salgın dolayısı ile kapalı olan yurt ve apart işletmeleri zor günler geçirdi. Bir de hayat pahalılığı onları da etkiliyor. Hepinizi çok iyi anlıyoruz. Ancak yanlış ekonomi politikalarının ve salgın yönetiminin faturasını öğrencilere kesmek hiç adil değil. Yıllarca ciddi kazançlar sağladığınız öğrencilere böylesi ağır bedeller ödetmek doğru değil. Gelin bu fahiş fiyatlardan vazgeçin. Biz birbirimize her zaman muhtacız. Sokakta kaldık diyerek, ciddi bir krize dönüşen yurt ve kira sorununa dikkat çeken gençlerimizi terörist ilan ederek sorunu çözülmez. Devlet yurtlarında boş yer varsa sokakta kaldık diyenin elinden tutup “Gel bakalım, işte sana tertemiz bir bina. Nasıl sokakta kalmışsın?” diyerek devletin yüceliğini ortaya koymak icap eder. İktidarın yapması gereken yeni eğitim yılına gölge düşüren bu krizi çözmektir. Böylece gençlerimiz şimdiden eğitimin dışında farklı sorunlara motive olmayacaktır.

Bir de eğitim kurumlarındaki aşı ve pcr testi dayatması var. Razı olmadığı halde, sırf okumaktan geri kalmamak veya işsiz kalmamak için aşı olan ciddi sayı da insan var. Aba altında sopa göstererek, üstü kapalı tehditlerle ve anayasal haklarını kullandırmamak suretiyle yürütülen aşı çalışmalarını tasvip etmiyoruz. Aşı da gönüllük esas olmalıdır. Zaten en başında da gönüllülük esastır. Ne olduysa birden bu aşı ve pcr dayatması geldi. Bu dayatmaya son verin. Gençlerimizi istemediği halde zorla aşı yaptırmayın.

Bu vesile ile yeni eğitim ve öğretim yılının hayırlara vesile olmasını diliyorum. Bu yıl ilk kez üniversite kazanan öğrencilerimizi tebrik ediyorum. Tüm gençlerimizin başarılı bir eğitim sezonu geçireceğine inanıyorum.”