Salgın Bahane Edilerek Hak ve Özgürlüklerimiz Kısıtlanıyor

Salgın Bahane Edilerek Hak ve Özgürlüklerimiz Kısıtlanıyor

Emek Partisi Eskişehir İl Başkanı Helal Yıldız Karasu Eskişehir Valiliği tarafından son alınan kısıtlamalar ve yasaklar ile ilgili bir basın açıklaması yaptı.

İl Başkanı Karasu açıklamasında; ” Salgın bahane edilerek hak ve özgürlüklerimiz kısıtlanıyor” dedi. Açıklamasında;

” 8 Şubat günü biz Eskişehirliler; Eskişehir Valiliği’nin internet sitesinden yapılan açıklamayla, her türlü açık hava toplantısı, yürüyüş, oturma eylemi, insan zinciri,  basın açıklaması, imza kampanyası, toplanma daveti içeren bildiri dağıtımı, afiş/pankart asma, protesto gösterileri ve benzerlerinin jandarma bölgesi dâhil olmak üzere şehrimizde 15 gün süreyle yasaklandığını öğrendik.

Neredeyse birinci yılını dolduracak olan pandemi sürecinin başından beri zaten çeşitli bahanelerle AKP iktidarı tarafından hak ve özgürlüklerimizin kısıtlandığı bir süreci yaşıyoruz. Tek adam iktidarı ve temsilcisi bakan ve yöneticiler tarafından salgın sürecinin halk sağlığı açısından tam bir keşmekeşe dönmüş olması bir yana bir de her türlü kriz tek adam tarafından “şahsının” iktidarını garantiye almak için kullanılıyor.

Salgının ilk günlerinde ücretsiz dağıtılacağı söylenen ancak halkımızın bir türlü erişemediği maske dağıtımıyla başlayan kaos, akabinde salgın tablosunda yapılan oynamalar, veri gizlenmeleri ile devam etti. Geldiğimiz noktada aşı konusundaki plansızlıklar, belirsizlikler ise kimseyi şaşırtmdı. Göstermelik önlemlerle salgınla mücadele maske, mesafe, hijyen üçgenine sıkıştırılmaya çalışılırken işçilerin ve emekçilerin fabrikalarda, iş yerlerinde nasıl da hastalığın pençesine bırakıldığını hep beraber yaşadık, yaşıyoruz. Bizler herkes için ücretli izin, sosyal yardım, planlı ve ücretsiz aşılama talep ederken iktidar yine temsilcisi olduğu patronların yanında olup işçilerin ücretsiz izine çıkarılmasına izin veren, patronlara teşvikler veren, kredi erteleyen, vergi borcu silen tavrı ile safını belli etti.

İşçilerin salgından korunmasını sağlayamayanlar, aşılanmaları ile ilgili en ufacık bir plan yapmayanlar, söz konusu işçilerin hak talepleri, sendikalaşma özgürlükleri, grev hakları olunca onların sağlığını ne kadar çok düşündüklerini(!) grevlerini yasaklayarak gösterdiler. Tıpkı bugün Boğaziçi üniversitesinde başlayan demokratik, özerk üniversite talebinin kayyum rektör Melih Bulu’nun istifası istemiyle ülkenin dört bir yanında karşılık bulması sonucunda valilikler eliyle destek eylemlerinin devamının engellenmesi için yasaklamaların gelmesi gibi. Şehrimizdeki bu yasaklamanın da emek ve demokrasi güçlerinin, işçi ve emekçilerin, partimizin faaliyetlerinin kısıtlanmasına yönelik olduğunu biliyoruz. İlimizde son dönemde farklı taleplerle açıklamalar ve dağıtımlar yapıyoruz, yasak esas olarak partimize ve demokrasi güçlerine yöneliktir. Salgına yönelik hiçbir gerçekçi önlem almayanların, fabrikalarda çarklar her şeye rağmen dönmeli diyenlerin hakkını arayan kesimlere yönelik tutumu ikiyüzlülüktür.

Buradan bir kez daha ifade ediyoruz ki; bizler ne bu yasaklamalardan yılgınlığa düşeriz ne de iş, ekmek, özgürlük mücadelemizden bir adım geriye düşeriz. Her türlü krizi kendi iktidarının bekası için fırsata dönüştürme çabasındaki Akp iktidarının tüm çabalarına rağmen her koşulda mücadelemize sahip çıkacağız. Tüm yasaklara cevabımızı daha yüksek sesle taleplerimizi haykırarak vereceğiz.”