Lösev
27.04.2024 - Eskişehir'in Haberi , Şehrin Gündemi...
Cumhuriyet 100 Yaşında

Saadet Partisinden Çağrı: ”Lütfen İkinci Turda Sandığa Gidiniz ve Oylarınızı Millet İttifakı’nın Adayı Kemal Kılıçdaroğlu İçin Kullanınız”

Saadet Partisinden Çağrı: ”Lütfen İkinci Turda Sandığa Gidiniz ve Oylarınızı Millet İttifakı’nın Adayı Kemal Kılıçdaroğlu İçin Kullanınız”

Saadet Partisi Eskişehir İl Başkanlığı tarafından düzenlenen basın toplantısında 14 Mayıs tarihinde yapılan 13’ncü Cumhurbaşkanlığı ve 28’nci dönem milletvekilliği seçimi ile 28 Mayıs tarihinde yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçimi değerlendirildi.

Saadet Partisi Eskişehir İl Başkan Yardımcısı Levent Baştürk tarafından yapılan basın açıklamasında vatandaşlara Cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçimi için sandığa gitme ve oylarını Millet İttifakı’nın adayı Kemal Kılıçdaroğlu için kullanılması yönünde çağrı yapıldı. Baştürk açıklamasında şu ifadelere yer verdi;

”Millet olarak bir hafta önce, 14 Mayıs’ta Cumhurbaşkanlığı Seçiminin birinci turunu ve Milletvekili Genel Seçimlerini gerçekleştirdik. Saadet Partisi’nin bileşenlerinden biri olduğu Millet İttifakı’nın her iki seçimde de aldığı sonuçlar maalesef beklentilerimizin altında kalmıştır. Sandıktan çıkan sonuçlara saygılıyız.

Ancak birkaç önemli hususun altını çizmek zorundayız: Birincisi, bu seçimler demokratik rejimlerde gerçekleştirilen adil ve serbest seçimlerin temel özelliklerini karşılamanın çok uzağındadır. Bu seçimlerde iktidar bloğu devletin tüm imkanlarını kendisi için seferber etmiştir. Cumhurbaşkanlığı Kabinesi’ndeki 18 isimden 16’sı seçimlerde aday olmuştur. Bunlar atanmış kamu görevlileri olmalarına rağmen görevlerinden istifa etmemişler ve devlet kurumlarının tüm imkanlarını ve araçlarını fütursuzca kullanmışlardır.

İkincisi, İletişim Başkanlığı, Anadolu Ajansı ve Türkiye Radyo Televizyon Kurumu gibi bütçesi tüm halkın ödediği vergilerden karşılanan kamu kuruluşları iktidarın bir propaganda aygıtı olarak kullanılmıştır.

Üçüncüsü, iktidar ülkenin geleceğini ve ileride doğuracağı olumsuzlukları düşünmeksizin seçmenlerin gözünü boyamak amacıyla sorumsuz bir seçim ekonomisi uygulamıştır.

Son olarak da iktidar bloğu iftiralar ve hilelerle dolu kirli seçim kampanyası benimsemiştir. İktidarın kitle iletişim araçları üzerinde olan hakimiyeti bu kampanyayı etkili kılmıştır. Bu sebeple seçimin ana gündemini oluşturmasını beklediğimiz ekonomik yıkım ile antidemokratik uygulamalar ve hukuksuzluk nispeten ikincil planda kalmıştır. Onun yerine toplumdaki fay hatlarını derinleştiren kimlik siyaseti, din ve milliyetçilik eksenli kültür savaşı ve korkutma taktiği yer yer etkili olmuştur.

Ancak tüm bunlara rağmen ortaya çıkan tablonun yine de iktidar için çok parlak olduğunu söylenemez. İktidar partisi olan AK Parti’nin oylarında 1 Kasım 2015 Genel Seçimlerine göre yaklaşık 14 puanlık, 2018 Genel Seçimlerine göre de 7 puanlık bir düşüş olmuştur. Cumhur İttifakı oylarında da, son seçime 6 partiyle birlikte iştirak etmelerine ve artan seçmen sayısına rağmen 2018 Genel Seçimlerine göre, 4 puanlık bir düşüş yaşanmıştır. Ayrıca Cumhur İttifakı toplamda 21 milletvekili kaybetmiştir.

Cumhurbaşkanlığı seçiminde ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan sadece oylarında 3 puan kaybetmekle kalmamış, aynı zamanda da birinci turda seçilmeyi başaramamıştır. Burada ister istemez şu soru akla gelmektedir: 31 Mart’ta İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçim sonuçlarından memnun kalmayan ve seçimi iptal ettirten Erdoğan, yurtdışı oylarında önde olmasına rağmen, yüzde 49,52 oranıyla ikinci tura gitmeyi neden kabullendi?

Bunun başlıca iki sebebi var: Birincisi, Erdoğan’ın balkon konuşmasında yapmış olduğu milli irade vurgusu ve seçimlere katılma oranına dayalı ileri demokrasi iddiasıdır. Erdoğan’ın 50+1 ile kazanacağı bir cumhurbaşkanlığı bu iddianın içini dolduramazdı. Her şeyden önce 6 partiyle girdiği, devletin bütün imkanlarını kullandığı ve her türlü belaltına başvurduğu adil olmayan bir seçim sürecinin baş aktörüydü. İkincisi ise, bu seçimlerde öncekilere oranla daha fazla usülsüzlük yaşanmıştı. 50+1’le kazanılmış bir cumhurbaşkanlığı meşruiyet tartışmasını kapatmayacaktı.

Ancak 2. turda alınabilecek yüzde 55 civarında bir sonuç iktidarın meşruiyetini ve giderek otoriterleşen rejimi pekiştirebilirdi. Ayrıca Süleyman Soylu’nun “Erdoğan 14 Mayıs’tan sonra gelecek, biz sizin üzerinizde tepineceğiz” tehditinin bir karşılığının olması da daha güçlü bir halk desteğine bağlıydı.

Vatandaşlarımız, meclis çoğunluğunu elde etmiş Cumhur İttifakı’nın adayı Erdoğan’ı cumhurbaşkanlığı seçiminin birinci turunu önde bitirmiş olması nedeniyle ikinci turda daha avantajlı görebilirler. Ancak onların istikrar gerekçesiyle cumhurbaşkanlığı seçiminde, yaşadığımız yönetim krizinin sorumlusu Erdoğan’ı tekrar tercih etmeleri ülkeye ekonomik ve siyasi açıdan bir İstikrar kazandırmayacaktır.

Her şeyden önce, seçimin ardından derinleşmesi kaçınılmaz ekonomik kriz gerçeğiyle yeniden yüzleşeceğiz. Ayrıca yeni bileşenleriyle giderek aşırı sağa kaymış bir siyasi ittifakla karşı karşıyayız. Cumhur İttifakı’nın hem cumhurbaşkanlığını hem de meclis çoğunluğunu kazanması aslında bir tehlike arzetmektedir. Çünkü bu ittifak rakiplerini şeytanlaştırmayı bir siyaset aracı olarak benimsemiştir. Bu durum ülkeyi giderek daha fazla kimlik siyaseti açmazının ve kültür savaşı bataklığının içine çekecektir.

Bu şartlarda demokratik denge ve denetim mekanizmasını kısmen de olsa tesis etmek zorundayız. Bunun için atılacak en doğru adım, yasama meclisindeki aşırı sağcı çoğunluğa karşı demokratik kurumların, güçler ayrılığının ve hukuk devletinin tesis edilmesini taahhüt etmekte olan Millet İttifakı adayının tercih edilmesidir. Bu siyasi, sosyal ve tarihi bir zorunluluktur.

Halkımızın yapacağı en yerinde tercih TBMM’deki Cumhur İttifakı çoğunluğuna karşılık Millet İttifakı’nın adayını cumhurbaşkanı seçmek olacaktır.

Böylece vatandaşlarımız yürütme ile yasama arasındaki denge ve denetlemeyi de sağlamış olacaktır. Bu aslında demokrasi açısından mevcut şartlarda bizlerin ayağına gelmiş bir fırsattır.

Bu sebeple de gençlerimize, birinci turda sandığa gitmemiş seçmenlerimize ve her geçen gün iktidarın yanlış ekonomi politikaları nedeniyle yoksullaşan halkımıza bir çağrımız var: Lütfen ikinci turda sandığa gidiniz ve oylarınızı amasız fakatsız lakinsiz Millet İttifakı’nın adayı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu için kullanınız. Çünkü diğer tercih size sadece yoksulluk, baskı, yolsuzluk, hukuksuzluk ve kutuplaşma sunuyor.” dedi.

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ
erotik shop malatya araç kiralama en iyi casino siteleri casino siteleri istanbul evden eve nakliyat evden eve nakliyat istanbul parça eşya taşıma eşya depolama istanbul