Lösev
14.05.2024 - Eskişehir'in Haberi , Şehrin Gündemi...
Cumhuriyet 100 Yaşında

Prof Dr Yılmaz Büyükerşen URAYSİM Projesi ile İlgili Açıklamalarda Bulundu

Prof Dr Yılmaz Büyükerşen URAYSİM Projesi ile İlgili Açıklamalarda Bulundu

Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Prof.Dr.Yılmaz Büyükerşen son günlerde gündeme gelen URAYSİM Projesi ile ilgili açıklamalarda bulundu.

Başkan Büyükerşen yaptığı yazılı açıklamada;

”Zihniyeti bence malum AKP İl Başkanı genç Zihni Bey,
milletvekili olmanın yolunu Büyükşehir Belediyesi üzerinden bana
çatmaktan geçtiği fikrini bir türlü atamıyor. İstiyor ki, kendisini
muhatap alayım. Ben söylediği her konuda, onu muhatap almaya
değer bulmadıkça o illa ısrar ediyor. Kalabak suyu ile siyaset
uğruna yaptığı o meşhur tezgâhının üzerinde fazla durmadığım için
olacak ki, son zamanlarda dilini yine Belediyeye uzatmaya başladı.
Beni illa konuşturacak!..

Samimi olarak ifade edeyim ki, Eskişehirlilerin yiyeceğini sandığı
laf salatalarına ait konuların hiç birinde, doğru dürüst en ufak bir
bilgiye bile sahip olmaması, iktidar partisinin bu şehirdeki il
başkanına yakışmıyor. Doğrusu bu beni Eskişehir adına çok üzüyor.
İyisi mi ben burada, şu URAYSİM projeleri nedir? Onun ne
olduğunu açıklayayım da, hem kendisine, hem de onunla birlikte
olanlara bir faydası olsun:

A) URAYSİM, eski rektörlerden bir hemşehrimizin Sayın
Cumhurbaşkanının gözüne girerek, ikinci kez rektörlüğe
atanabileceğini umarak, ilk kez duyulan kısa ismi ile ülkeye
büyük gelirler getirecek yeni bir sanayi vizyonu yaratacağını
sandığı bir projedir.

B) Aynı zamanda, Projenin finansmanı, Anadolu Üniversitenin
Açıköğretimden kazanılan gelirlerinin, kendi yatırımları ve
öğrencileri için harcamaları gerekirken, harcanamamış
gelirlerinden karşılanacağı için, hükümetçe matluba-muvafık
bir iş olacaktı.

C) Bu proje kısa ismi olan URAYSİM’in açılımı “Ulusal Raylı
Sistemler Test ve Araştırma Merkezi”nin baş harflerinden
oluşmaktadır. Proje herkesin bildiği, demir raylar üzerinde
giden hızlı tren, lokomotif, metro aracı ve tramvay gibi toplu
taşıma araçlarının güvenlik testinin yapıldığı, birkaç kilometre
uzunluğunda döşenmiş tren raylarından ve testi yapacak
kuruluşun içinde çalışacağı 30-40 kişilik eleman ile birkaç
elektronik cihaz konsolunun bulunacağı binalardan ibarettir.
Diğer bir deyişle, TOFAŞ’ın Bursa’da ürettiği otomobiller için
yaptığı inişli-çıkışlı ve virajlar ile dairesel dönüşlü karayolu
emsalli bir deneme yoludur.

URAYSİM gibi travers üstüne döşenen demir raylı özel deneme
yolları bu araçları yapan ülkeler de vardır. Raylı araç üreticileri bu
tür denemelerini mevcut demiryolları şebekesi üzerinde de
yapabilmektedirler.
Şimdi soralım;
1) Henüz Türkiye’nin üretimlerini yaptığı dünya piyasalarında
satılabilen, raylı taşıma araçları var mıdır? Böyle bir sistem
için üzerine birkaç kilometre ray döşenecek olan
kilometrekarelerce verimli tarım arazilerini, milyonlarca lira
istimlâk parası ödenerek heba etmeye gerek var mı?
2) Kaldı ki, URAYSİM gibi, efsunlu(!) sanılan bir ismi duyanlar,
genellikle bunun, Türkiye’nin hızlı tren, tramvay, metro ve bu
tip ileri teknolojili araçlar üreten bir sanayi kuruluşu yatırımı
olduğunu düşünmektedirler. Türkiye halen, Bursa ve
Ankara’da yalnızca şehir içi cadde tramvayı üretme
girişiminde bulunan iki özel şirket dışında, böyle bir dev
endüstri kurmaya girişmemiştir. Turgut Özal döneminde DDY
fabrika şirketleri Adapazarı ve Sakarya civarında bu amaçla
TÜVASAŞ gibi ‘Vagon Üretme Fabrikası’ kurmaya başlamışsa
da, Ulaştırma Bakanı rahmetli Ekrem Pakdemirli, üretim
maliyeti ve ileri teknolojili patent sahibi üreticileri karşısında,
sadece bazı kısımlarının patentini almak veya kiralamak suretiyle alınarak üretimin de çoğu kısmını ithalatla temin
suretiyle sadece montajının yapılarak üretilmesinin daha
doğru olacağını söylemiş ve yerli dizel ya da elektrikli
lokomotif üretimini de öyle de yapmıştır.
3) Bu tartışmalar sırasında, Türk Demir yolculuğunun
Osmanlıdan beri, bir çeşit kalesi sayılan Eskişehir TCDD
fabrikası olan TÜLOMSAŞ’ın, “Devrim Otosu” örnek verilerek,
bu işin de başarılacağı ileri sürülmüş ise de her hangi bir bir
sonuç çıkarılamamıştır.
4) Büyükşehir Belediyesinin Tramvay alımı sırasında da bu tür
teknolojilerde dünyanın en iyisi olan Kanada firması
BOMBARDIER ile TÜLOMSAŞ arasında ortaklık veya patent
gibi yollarla (Hiç değilse tramvayların bazı kısımlarının Tülomsaş
tarafından yapılması suretiyle, tıpkı patentli lokomotiflerde olduğu
gibi, Türkiye’nin tecrübe kazanması için) Eskişehir Büyükşehir
Belediyesi olarak yaptığımız girişimler de, 2001-2002
döneminde TÜLOMSAŞ’ın başındaki yönetim tarafından
engellenmiştir. (Bu konunun hikayesini daha sonra kitap haline
getirerek belgeleriyle ortaya koymak çok faydalı olacaktır.)

5) URAYSİM projesinin mucitleri ve bilgisizce taraftarı olan yerel
siyasetçiler, bu test yolunun ayrıca, dünyanın ileri ülkelerinde
söz konusu araçları üretenlerin, yaptıkları taşıtları(bir şekilde)
Eskişehir’e getirip test ettirecek ve uluslararası güvenlik
belgesi alarak, yeni bir ekonomik pazar yaratılacağını da ileri
sürmüşlerdir. Sanırım henüz söz konusu araçların, bırakınız
(güvenilebilir ve rakip yabancı firmalarla rekabet edebilir olmasını)
üretimini bile sağlayamamışken (keşke becerebilseydik) dünya
ülkelerine satabilmeyi düşünmek bile şimdilik rüya değilse
nedir?
6) Bu rüya ile onun peşine takılanların, TÜLOMSAŞ’ın da
kapatılarak, Ankara’da yeni bir şirkete bağlanması, tarihi
fabrikamızın satılması hazırlıkları, Cumhuriyet dönemi

edinimlerinin elden çıkarılacak son halkalarından biri olması,
içimizi acıtmaya başlamıştır.
7) Bu olumsuz düşüncelerimizin yanı sıra, konuyla ilgili
açtığımız davanın BİLİRKİŞİ HEYETİ, Alpu Ovası ve URAYSİM
Projesi ile ilgili şu gerekçeleri saymıştır.
a) Ovada çok fazla höyük bulunmaktadır.
b) Alpu Ovası Bakanlar Kurulu kararı ile “Büyük Ova” ilan edilmiştir
ve tarım dışında başka bir amaçla kullanılması yasaya uygun
değildir.
c) Bölge fay hatlarının yakınında olup, uzmanlarca deprem risk
raporu alınmamıştır.
d) Sel ve taşkın afetlerine ilişkin rapor alınmamıştır.
e) Proje çerçevesinde vatandaşın tarlalarından elips şeklindeki test
alanlarının diğer tarafına nasıl geçileceği planlanmamıştır.
f) Alpu Ovası’nda bulunan DSİ’ye ait kapalı sulama kanallarının
durumu dikkate alınmamıştır.
g) Bunların sonucunda URAYSİM Araştırma Projesinin “KAMU
YARARINA OLMADIĞI” belgelenmiştir.

8) Son olarak, bırakın Eskişehir’de demir yolculukla ilgili
URAYSİM macerasını, TÜLOMSAŞ gibi Osmanlıdan beri iki
asıra yaklaşan yaşı ile bir anıt fabrikanın, şehrin ortasında
yüzük taşı gibi duran ve rantçıların ağzını sulandıran
arazisinde bu gidişatın sonunda, göreceğimiz beton yığınları
yükselirken, Üniversitenin de Açıköğretim sisteminden elde
edilen ve yine öğrencilere ve bilime hasredilmesi gereken
gelirlerinin yanı sıra, Alpu Ovası gibi en verimli arazilerimizin
yok edilmesinin vebalini kim üstlenecek? diye sormam
gerekmiyor mu? Bu soruyu sormak her vatandaşın ve
özellikle Eskişehirlinin görevidir. Böyle de biline…”

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ
kernekotokiralama.com papyonshop.com restbetgiris.co betpastakip.com restbet.com betpas.com restbettakip.com canlı casino siteleri casino siteleri deneme bonusu veren siteler