Kazım Kurt: 10 Ocak Kutlanmayı Değil, Mücadele Etmeyi Gerektiriyor.

Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü ile ilgili bir mesaj
yayınladı.

Mesajında; haber alma özgürlüğü için çalışan, halkın çıkarlarını savunan, onları bilgilendiren
ve önemli konularda kamuoyu oluşturan bağımsız ve güçlü bir basının, demokrasi için
yaşamsal öneme sahip olduğunu vurgulayan Başkan Kurt, basın emekçilerinin görevlerini
yerine getirirken gerçekçi, objektif, farklı düşünce ve görüşlere yer vererek; demokrasinin
çoğulculuk ve çok seslilik ilkelerinin yaşama geçmesine büyük katkı sağlaması gerektiğinin
altını çizdi.

10 Ocak’ın ‘Çalışan Gazeteciler Günü’ olduğunu hatırlatan Başkan Kurt, mesajına şu sözlerle
devam etti: “10 Ocak’ı ‘Çalışan Gazeteciler’ günü olarak tanımlamak oldukça güç. İşsizliğin
ülke ortalamasının iki katı olduğu, güvencesiz ve sendikasız çalışmanın yüzde 90’ı aştığı,
gazetecilerin cezaevinde olduğu medya sektöründe; 10 Ocak, kutlanmayı değil, mücadele
etmeyi gerektiriyor. Görevi halkın doğru bilgi ve haber almasını sağlamak olan gazeteciler;
çıkarcı güçlerin menfaatlerini korumak üzere haber yapmaya zorlanıyor. Bu zorlamayı
reddeden gazeteciler ya işten atılıyor ya da cezaevlerine gönderiliyor. Türk basını, tarih
boyunca hiç bu kadar baskı altında kalmadı. Gazeteciler için haber yapmak tarih boyunca hiç
bu kadar zor olmadı. 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nün 61. yılında gazeteciler,
güvencesiz, örgütsüz ve sağlıksız koşullarda çalışmaya zorlanıyor. Kanunun tanıdığı haklar
budanıyor, gazetecilerin kalemleri üzerindeki baskılar her geçen gün artıyor. Basın üstündeki
sansür, 114 yıl önce 24 Temmuz 1908’de kaldırıldı, istibdat dönemi sona erdi. Ancak, bugün
gazeteciler, 114 yıl öncesinde olduğu gibi, hatta daha fazla, istibdat altında. İşte tüm bunlar
nedeniyle 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü, artık bir kutlama günü olmaktan çıkmıştır. 10
Ocak, gazetecilerin dayanışma ve mücadele günü olmalıdır.

Basının; özgürlüklerin geliştirilmesi, uzlaşma ve barış kültürünün oluşturulması, şeffaf
yönetim anlayışının yerleşmesi, demokrasinin gelişmesi, halkın haber alma hakkını en iyi
biçimde kullanması ve Cumhuriyetin kazanımlarıyla korunması konusunda etkin bir güç
olduğu unutulmamalıdır. Basın hiç kimsenin tekelinde olamaz. Gazetecilerin kişilerin,
kurumların değil halkın ve doğrunun yanında olması gerekir. Gazetecilerin kalemleri
başkalarının yazdıkları ile değil, kendi özgür iradeleriyle gerçekleri yazdıkları zaman daha
güçlü bir hale gelecektir. Sosyal demokrasinin gereği olan sendikal haklar ve düzenlemelerle
basın emekçilerinin karşılaştıkları güçlükler azaltılmalı, verimli çalışma ortamına zemin
hazırlanmalıdır. Bu duygu ve düşüncelerle tüm basın emekçilerinin 10 Ocak Çalışan
Gazeteciler Günü’nü kutluyor, görevlerini yaparken yaşamlarını yitiren tüm basın çalışanlarını
saygıyla anıyor; demokrasinin, özgürlüğün, adaletin ve düşünce özgürlüğünün her alanda
kaybolmaya başladığı ülkemizde daha özgür, tarafsız ve çağdaş bir gazetecilik anlayışı
diliyorum.”