İsrail’le Normalleşenler Filistin Davasından Uzaklaşıyor!

Saadet Partisi İl Divan Toplantısı, İl Sorumlusu ve GİK Üyesi Genel Başkan Yardımcısı Tacettin Çetinkaya’nın Katılımıyla Anadolu Gençlik Derneği salonunda gerçekleştirildi.

Toplantıya İl Başkanı ve GİK Üyesi Fesih Bingöl, İlçe Başkanları ve partililer katıldı.

İl Divan Toplantısında konuşan Genel Başkan Yardımcısı Çetinkaya; “Mübarek Ramazan ayının, içinde kadir gecesinin de bulunduğu son on günü içindeyiz. Ramazanınızı ve bin aydan daha hayırlı olan kadir gecenizi tebrik ediyorum hepimize, tüm İslam ve insanlık âlemine hayırlar getirmesini Cenab-ı Allah’tan niyaz ediyorum. 

Bu günkü basın açıklamasının tek bir gündemi var: İsrail’in Alçakça Saldırıları

Yıllardır olduğu gibi bu Ramazanda da terör devleti İsrail, bütün Müslümanların ve insanlığın gözü önünde ilk kıblemiz Mescid-i Aksa’da Müslümanlara şiddet uyguluyor.

İsrail, Müslümanların gözbebeği Mescid-i Aksa’ya ve oradaki Filistinli kardeşlerimize saldırılarının şiddetini artırdı.

İsrail, bu saldırılarıyla İslam dünyasına ve tüm Müslümanlara gözdağı vermeye çalışıyor.

Yani işgalciler, alçaklıklarına ve pervasızlıklarına her gün bir yenisini daha eklemeye devam ediyor.

Dünya kamuoyunun ikiyüzlülüğü ve İslam âleminin sessizliğinden cesaret bulan İsrail, herkesin gözü önünde küstahça hareket ediyor…

Birleşmiş Milletler İsrail’i 1948 yılında haksız ve hukuksuz bir şekilde kurdu ama İsrail bugüne kadar kendisini kuran BM’nin aldığı hiçbir karara uymadı.

Sözde kendilerine vadedilmiş topraklarla Büyük İsrail’i hedefleyen İsrail sürekli genişleyen bir “işgalci”dir. 74 yıldır Filistin topraklarını adım adım ele geçiriyor.  Filistin halkını topraklarından ediyor, el koyduğu evlerini kendilerine yıktırarak Yahudi yerleşimcilerini yerleştiriyor..

ABD, İngiltere ve Bazı Avrupa Birliği ülkelerinin desteğini alan İsrail, bugüne kadar hiçbir uluslararası hukuka ve norma uymadı! Gözü dönmüş bir halde; insan hakları, özgürlükler, kutsala saygı gibi hiçbir kriteri umursamadı.

Çocukları ve kundaktaki emzikli bebekleri katlediyor, okulları, camileri ve yaralı taşıyan ambulansları dahi bombalıyor! Sözde medeni dünyanın ve Müslüman ülkelerin gözleri önünde vahşet sergiliyor ve insanlık suçu işliyor.

İsrail’e Daha Ne Kadar Sessiz Kalınacak?

-Dünyanın küresel güçleri zaten İsrail ne yapıyorsa hoş görüyor da; biz Müslümanlara ne oluyor?

-Şehirlerin üzerine fosfor bombaları yağdıran, Gazze’yi açık hapishaneye ve Nazi türü toplama kamplarına çeviren, mabedimizi kirli postallarıyla kirleten, ibadet eden Müslümanları coplayan, gaz bombası atan, mermi sıkan bu alçaklara daha ne kadar sessiz kalacağız?

-Ramazan’da değilse ne zaman derlenip, toparlanıp; kendimize geleceğiz?

-Kudüs ve Mescid-i Aksa değilse; hangi mesele İslam âlemi olarak bizi bir araya getirecek?

Bu pervasız saldırıların nedeni İsrail’in sahip olduğu güç ya da cesaret değil, İslam dünyası yöneticilerinin içine düştüğü acziyettir!

İsrail’le Normalleşenler Filistin Davasından Uzaklaşıyor

İsrail’le normalleşme sürecine giren İslam âleminin Türkiye’nin Kudüs karnesi maalesef çok zayıftır. Özellikle de Ak Parti iktidarında geçen son 20 yılın!

Şimdi gördünüz mü normalleşeceğiz dediğiniz şebekeyi?

Şimdi anladınız mı yollarını bayraklarla donattığınız, atlarla nümayiş yapıp, kırmızı halılarla karşıladığını İsrail’in anormalliğini?

Bu saldırıların faili, geçtiğimiz haftalarda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın davetiyle gelip kanlı ayaklarıyla Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde ağırlanan İsrail Cumhurbaşkanı Herzog’tur!

Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan partisinin grup toplantısında diyor ki; “Küresel ve bölgesel ihtiyaçların gereği olarak İsrail’le sadece siyasi ve ekonomik ilişkilerimizi geliştirmek için attığımız adımlar başkadır, Kudüs davamız başkadır.”  Bu sözün neresini düzeltelim?

İsrail ile normalleşme adımları başlatanlara hatırlatmak isteriz ki Mavi Marmara’da vatandaşlarımızı şehit eden, yıllardır sürdürdüğü şiddetle Müslümanlara zulmeden İsrail, normal bir ülke değildir!

Şu sorular cevap bekliyor;

– İsrail’in alçakça saldırılarına “müdahale” ifadesini kullanmak nasıl bir savrulmuşluktur?

–“Büyük Ortadoğu Projesi” ya da daha doğru ifadesiyle “Büyük İsrail Projesi” için yaptığınız yanlışların sonuçlarını hala anlayamadınız mı?

-Bir türlü gerçekleştiremediğiniz Gazze ziyaretinizin rotası ne oldu da yeniden Tel Aviv’e döndü?

– Eğer Milli Görüş, Saadet Partisi 20 yıl iktidarda olsaydı İsrail böylesine fütursuzca hareket edebilir miydi?

“Erbakan Hoca İktidarda Olsaydı…”

İslam Birliği kurulmuş olacaktı, İsrail böyle davranamayacaktı. İsrail’in arkasındaki güçler de İslam dünyasında bu kadar rahat at koşturamayacaktı.

Milli Görüş Hareketi, her zaman Kudüs’ü ve Filistin’i İslam Birliğine giden yolun mihenk taşı olarak görmüştür.

Bu yüzden siyasal hareket olarak tarih sahnesine çıktığı 1969 yılında gerçekleştirdiği ilk mitingin adı da “Kudüs Mitingi” olmuştur.

Milli Görüş bu geleneği sürdürerek milyonluk İsrail’i tel’in mitingleri yapmıştır.

Erbakan Hocamızın liderliğindeki Milli Görüş “Kudüs Davamız”a sahip çıkmıştır.

Bütün İslam ülkelerine buradan çağırıda bulunuyoruz; tepkinizi ortaya koyun.

 Filistin, İslam dünyasının onur ve namusudur
!

İslam ülkeleri, mevcut bütün ihtilaf ve ayrılıkları bir kenara bırakıp, Kudüs davası etrafında birleşmelidir.”