İktidarın Yanlış Politikalarının Maliyeti Altında Ezilmeye Devam Ediyoruz.

Saadet Partisi Tepebaşı İlçe Başkanı Muhammed Ali Köse haftalık olağan basın toplantısında yapılan köprü ve hastaneleri eleştirdi.

İlçe Başkanı Köse;”Yapılan köprü ile ekonomik kalkınma olmuyor yahut da yapılan devasa Şehir Hastaneleri ile sağlıkta reform gerçekleşmiyor.”dedi. Köse açıklamasında;

“18 Mart Çanakkale Zaferi’nin 107. Yılını kutladık. Mevlam bizlere bir daha öyle günler göstermesin Büyük fedakarlık yaparak bizlere böylesi büyük bir destan bırakan kahramanlarımıza rahmet diliyorum. Çanakkale Destanı, bize pranga vurulamayacağının bir göstergesi olarak tarihte altın harflerle yerini almıştır.

Bu tarihi destan bizleri mutlu etse de, isterdik ki geçtiğimiz haftayı da güzel haberlerle kapatalım. Her ne kadar muhalefet de olsak bu memlekette yapılacak güzel bütün hizmetlerden bizi de etkileyecek. Milletçe İktidarın yanlış politikalarının maliyeti altında ezilmeye devam ediyoruz.

Geçtiğimiz 18 Mart vesilesiyle bir köprü açıldı. Vatanımıza milletimize hayırlı uğurlu olsun. Saadet Partisi olarak 2002’den beri iktidar olan AKP’nin özellikle binaya, betona, yola, köprüye yapmış olduğu yatırımları hep eleştirdik. Bu eleştirilerin amacı binaya yola köprüye karşı olmamız, bunların önceliği ve gerekliliği ile Milletimize olan maliyeti ile alakalıydı. Yoksa yapılan bir hastaneye, hızlı trene, yola niye karşı çıkalım? Netice itibariyle bir vatandaş olarak biz de bu hizmetleri alıyor ve güzelliğini gördüğümüz zaman hayran olup memnuniyetle karşılıyoruz. Ancak bunlar sorunu çözecek, ekonomiye kalkındıracak, halka refah getirecek hizmetler değildir. Mesela yapılan köprü ile ekonomik kalkınma olmuyor yahut da yapılan devasa Şehir Hastaneleri ile sağlıkta reform gerçekleşmiyor. Çünkü sadece bina insanları iyileştirmiyor. O yapıların içindeki doktorlara, hemşirelere, sağlık çalışanlarına gerekli değer verilmeyip “Giderlerse gitsinler” denerek sorunlar çözülmüyor. Meselelere daha gerçekçi ve rasyonel çözümler üretilmesi gerekmektedir. Tek başına devasa binalar köprülerle sonuç alamayız.

Zira, bugün hangi Hastaneye giderseniz gidin hastaneler dolu. Bunu çözmek için yeni ve daha devasa hastaneler yapacağız? Memleketimizde ciddi bir doktor, hemşire ve sağlık çalışanı krizi bulunmaktadır Dahası ilaç krizi bulunmaktadır ve anlaşılan o ki daha da derinleşecek olan bir ilaç krizi ile karşı karşıyayız. İlaç krizini de bu meseleleri daha devasa eczaneler yaparak mı çözmeyi düşünüyorsunuz? Suçlu sayısındaki artışı öngörmek büyük bir başarıdır ve tebrik ediyoruz. Ama bu öngörü neticesinde nasıl olsa doldururuz deyip yeni ve devasa cezaevleri yapmak mıdır çözüm? Davalı-davacı ilişkisinin artacağını isabetle düşünüp dev adliye sarayları yaparak mı hukuka çözüm bulacağız? Hayır bunlar sadece “Bakın bizden öncekiler yapamıyordu, biz nasıl yaptık ama” demekten başka fayda sağlamadı.

Biz bu hizmetleri eleştirdik. Niye? Çünkü bu hizmetler vatandaşa katkı sağladığından kat be kat üç-beş adamı zengin etmeye yaradı. Buralara aktarılan milyarlarca lira ile çiftçi, esnafı, işçi, memur ihya edilmez miydi? Gıdanın, tarımın, ilacın ne kadar önemli olduğunu anladığımız günler yaşıyoruz. Ders alıp, garanti altında israf olup giden bedelleri vatandaşa aktarmaktan başka kurtuluşumuz olmadığını anlayacağız.”