Lösev
17.05.2024 - Eskişehir'in Haberi , Şehrin Gündemi...
Cumhuriyet 100 Yaşında

İktidarın Algı Fabrikalarında Ürettiği Suni Gündemlere Takılıp Kalmayacağız!

İktidarın Algı Fabrikalarında Ürettiği Suni Gündemlere Takılıp Kalmayacağız!

Saadet Partisi Eskişehir İl Başkanlığı tarafından ülke ve Eskişehir gündemlerinin değerlendirildiği haftalık basın toplantısı il binasında gerçekleştirildi.

Saadet Partisi Eskişehir İl müfettişi Nazif Ayaz tarafından düzenlenen basın toplantısında;

“2022 yılını artık geride bırakarak, hem 2023 yılına hem de seçimlere doğru hızla yaklaşıyoruz. Emperyalizme karşı verilen zorlu bir mücadelenin ardından kurulan Cumhuriyetimiz, artık asırlık bir çınar oluyor. Bu çınarın gölgesi, her daim mazlumların, mahzunların ve mağdurların sığınağı olup, heybeti de, her daim zalimlerde korku uyandırmaya devam edecek.

Şimdi 100 yıllık bu sürecin son 20 yılında söz sahibi olan bir iktidarın, yeni bir vizyon ortaya koyabilmesi için daha önce verdiği sözleri ne ölçüde tutup tutmadığına bakmak gerekir. Üç yıllık perspektif ile hazırladığı Orta Vadeli Program Hedefleri iki ay sonra çöp olan, 2022 yılı için 2021 yılının Aralık ayı sonunda bütçe hazırlayan ve daha yılın ilk yarısında yanlış hesap yaptığını anlayıp, neredeyse yeni bir bütçe büyüklüğünde ek bütçe yapmak zorunda kalan, 2023 yılı “Vizyon Belgesi”nde yer alan hiçbir hedefi tutmayan, bırakın tutmasını yanına bile yaklaşamayan bir iktidarla karşı karşıyayız! Bir iki ay sonrasını bile planlama yeteneğinden yoksun olan bu iktidar, seçim öncesinde “Yüzyıl Vizyonu” ortaya koyma iddiası ile ortaya çıkabiliyor. Tıpkı bir dizi fantastik hipotezle ekonomiyi yönetebileceklerini zannettikleri gibi, ülkeyi de “ajans çalışmaları” ile yönetebileceklerini zannediyorlar! Ülkemizi sadece masa başında hazırlanan ajans çalışmaları ile ileriye götürmek mümkün değil! Sadece vizyon çizerek bu işler yürümez, ayağınızı yere sağlam basabilmek için nereye bastığınızı da bilmek mecburiyetindesiniz.”

 2023’ü dilinden düşürmeyenler, 2023’e 2 ay kala baktılar ki anlattıkları 2023 ile karşı karşıya kalınan 2023 arasında adeta uçurum var! o nedenle de hemen alel acele yeni bir hikaye uydurma ihtiyacı hissettiler. Şimdi dillerine yeni bir türkü dolayarak, bu türküye de maalesef devletin kurumlarını alet ediyorlar. Seçim şarkılarını Polis Teşkilatımızın bandosuna çaldıracak kadar, Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Teşkilatı gibi güzide kurumlarımızın açıklamalarında partinin sloganlarını kullanacak kadar çaresizleştiler! Devlet ve hükümeti birbirine karıştıranlar, devletimizin değişmez doğrularını kendilerine mâl ettikleri gibi ki, bunlar bağımsızlık ve toprak bütünlüğü gibi konulardır, kendilerinin yanlışları eleştirildiği zaman da ‘devleti mi eleştiriyorsunuz?’ kurnazlığıyla sıyrılmaya çalışıyorlar. Bu ülke bizim, bu devlet hepimizin!

Çok değil, daha dört yıl önce Cumhurbaşkanlığı için yetki istediklerinde kişi başına milli gelirin 25 bin doları bulacağını vaat etmişlerdi, bugün 9 bin doların altındayız. Sn. Erdoğan, enflasyonu ve döviz kurunu düşürme sözü vermişti. Ama Türk TL’nin reel değeri tarihin en kötü seviyesine gerilerken, enflasyon da son 42 yılın en yüksek seviyelerinden birine ulaştı. TÜFE; 2020 yılı Ekim ayı itibariyle yıllık % 11,89 seviyesinde iken, 2022 Ekim ayı itibariyle % 85,51 seviyesine çıkmıştır. İki yıllık dönemde TÜFE 7,2 kat artmış. Bu da resmi TÜİK rakamları, gerçek rakamlar farklı olduğunu hepimiz biliyoruz! Gerçek rakamları ilan etmeyi bile yasakladılar. Üretici Fiyat Endeksi de 2020 Ekiminde % 18,20 iken iki yıl sonra % 158’e ulaştı. Sefalet endeksinde yıllardır borçlarla boğuşan Arjantin’i bile geride bıraktık. Çalışan hakları bakımından Kolombiya’nın gerisindeyiz. Ama iktidara bakarsanız, biz ‘uçuyoruz.’ Avrupa’da en düşük asgari ücret ödenen ikinci ülkeyiz ve aynı zamanda asgari ücretli çalışan oranı en yüksek olan ülkeyiz. Milyonlarca insanımız açlık sınırının altında, geri kalan milyonlarca çalışanımız da yoksulluk sınırının altında bir ücrete mahkum. Gelir dağılımının en adaletsiz olduğu 3 ülkeden biriyiz. Gıda ve enerji enflasyonunda yine dünya şampiyonuyuz. İnsanlar evinde lambasını yakmaktan, kombisini açmaktan korkar oldu! Gıdadaki fiyatlar dünyada % 4 artarken, Türkiye’de % 92 artış gösterdi.

Eğitimde, adalette, istihdamda, tarımda, sağlıkta, sanayide, dış politikada, her alanda Türkiye hızla geriye gidiyor. İşte Erdoğan iktidarının 20 yılın sonunda Türkiye’yi getirdiği yer burasıdır; gelecek nesilleri dahi etkileyecek bir yoksulluk, huzursuz bir toplum, heba edilmiş bir gelecek. İşte bu yüzden Türkiye’nin yeni yüzyılının inşası, bu iktidardan ve bu sistemden kurtulmakla başlayacak. Çünkü, gelecek; akıl dışı politikalar, milyonlarca işsiz, iflasın eşiğine gelmiş bir ekonomi, kurumları ve geleneği hasara uğramış bir devlet, her şeyi tek kişinin iki dudağı arasına kalmış bir yönetim sistemi, geleceğinden ümidini kesmiş, huzursuz ve yorulmuş bir toplumla inşa edilemez.

Yeni Yüzyılı inşa edebilmek için yeni bir anlayışa, yeni bir iktidara ihtiyaç var. Ahlaki ve manevi değerleri şartlara göre değişen zihniyet sahipleri, yeni bir şey ortaya koyamazlar; ancak eskiyi yeni gibi takdim ederler! ‘Yeni Yüzyıl’ ilk olarak, ahlaki ve manevi değerlerimizi yeniden kuşanma ile başlayabilir. Ardından adaleti herkes için hakim kılmak gerekir. ‘Adalet, mülkün temelidir!’ ‘Yeni Yüzyıl’ elbette israf ve yolsuzluğun kökünü kazıdığımız bir dönem olmalıdır. Zira ‘Yeni Yüzyıl’ yapacaklarımız kadar yapmayacaklarımızla da inşa edilecektir. Saadet Partisi, yaptıklarının yanında yapmayacakları ile de vizyonunu ortaya koyan bir partidir. Saadet Partisi, ‘kendi sesiyle’ konuşan ve aynı zamanda ‘herkesle konuşabilen’ bir partidir.

Kim ne derse desin doğruları söylemekten ve imkan buldukça da doğru işleri yapmaktan vazgeçmeyeceğiz. Ne işe yaradığına, uygun çözüm olup olmadığına, gerekli mi değil mi diye bakılmadan her ‘inşaat’ı, ‘yatırım’ ve ‘hizmet’ olarak takdim eden bu anlayışa son vereceğiz. Üretim ve istihdam odaklı yatırımları ülke geneline yayacak ve yaygınlaştıracağız. Eğitimde nicelikle birlikte niteliği de artıracağız. Sağlıkta, adeta ‘paran kadar muayene olursun’ anlayışına evrilen bu düzeni değiştireceğiz. Dış politikada figüran değil, oyun kurucu olacağız. Özellikle de Büyük Ortadoğu, yani Büyük İsrail Projesi’ne figüran olmayı reddediyoruz. Dışarıda anormallikleri normalleşme olarak takdim eden, içerde başka bir siyasi partiye haram ilan ettiğini, işine gelince kendine mübah gören bu ‘ikiyüzlü siyasete’ son vereceğiz! İktidar bloğunun sınırlarını kendisinin çizdiğini, kurallarını kendisinin belirlediğini ve istediği zaman da bu kuralları değiştirdiği dar bir alanda siyaset yapmayı reddediyoruz. Dün söylediğini bugün inkar eden, muhalefetin söylemediklerini söylemiş gibi takdim eden iktidarın, algı fabrikalarında ürettiği suni gündemlere takılıp kalmayacağız. Zira bizim söyleyecek çok sözümüz ve yapacak çok işimiz var. Bu duygu ve düşüncelerle, basın toplantımıza katılımınız için sizlere teşekkür ediyor, sizleri ve ekranları başında bizleri takip eden tüm vatandaşlarımızı muhabbetle selamlıyor, hayırlı günler diliyorum.

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ
kernekotokiralama.com papyonshop.com restbetgiris.co betpastakip.com restbet.com betpas.com restbettakip.com canlı casino siteleri casino siteleri deneme bonusu veren siteler