Gençlerimizin Üzerine Karabasan Gibi Çöken Sıkıntılar Artarak Devam Ediyor.

Saadet Partisi İl Başkanlığı tarafından haftalık olağan basın toplantısı düzenlendi.

Saadet Partisi Tepebaşı İlçe Başkan Yardımcısı Hasan Arduç tarafından yapılan açıklamada;

“Bugün 29 Mayıs. Şanlı tarihimizin en kıymetli günlerinden birinin yıl dönümünü kutluyoruz. Çağ kapatıp çağ açan, yıkılmaz sanılan kalelerin yıkıldığı, pek çok imkansızın mümkün olabildiğini gösteren bir fetih günü bugün. İstanbul’umuzun fethini tebrik ediyor, kanlarıyla, mallarıyla, canlarıyla bu büyük emanete bugüne kadar sahip çıkarak bizlere ulaştıran ecdadımızın tümünü rahmetle anıyorum.

İstanbul’un Fethi hadisesini bilinen tarihi sürecin ötesinde anlamlı kılan en büyük özelliği onu fetheden komutanın oldukça genç bir komutan olmasıdır. Bu yüzden fetih bir gençlik zaferidir. Gençlerimiz tarihin her safhasında umudu yeniden diriltmiş, elindeki ile yetinmeyip hep bir adım daha ileriye gitmenin gayreti içerisinde olmuştur. Gençlikten beklenen de budur.

19 Mayıs ve 29 Mayıs gibi gençlik bayramları ve şölenleri kutladığımız bu coşkulu günler de gençlerimizin üzerine karabasan gibi çöken sıkıntılar artarak devam ediyor. Evvela işsizlik, niteliği kalmayan eğitim ve dahası geleceğe duydukları umutsuzluk artarak devam ediyor. Gençlerimizin önemli bir kısmı geleceklerine dair hayalleri maalesef yurtdışına gitmek üzere kuruyor. Oralarda az biraz sıkıntı çektikten sonra refaha kavuşabileceklerine inanıyorlar. Düşünebiliyor musunuz, tarihi fetihler ve destanlarla dolu Anadolu toprakları bu gençlerimizin, bizim dedelerimizin kanı ile doluyken, biz buralardan gitme hayalleri kuruyoruz. Batıda aradıklarını bulabilirler veya bulamazlar orasını Allah bilir. Ama onlara bu hayalleri kurduranlar, bunun vebalini asla ödeyemezler. Gelin gençlerimize sahip çıkalım. Onlara hakkettiği değeri verelim. Onlarda çareyi yurtdışında, cafe ve muhtelif eğlence mekanlarda aramak zorunda kalmasın. “Ne olacak bu gençlik”, “Gençler çığırından çıktı, yazık!” gibi hezeyanlardan önce kendimizi sorgulamamız gerekiyor.

Bir çağrımda gençlerimize! Evet geleceğe dair beklentileriniz ve ümidiniz gittikçe azalıyor. İşsizlik, yuva kuramama, hak ettiğiniz değeri görememe gibi hayatınızı allak bullak eden olumsuzluklar yaşıyorsunuz. Sonuna kadar haklısınız. Biz aldığımız emaneti size aynen devredemedik. Aldığımız gibi bir dünyayı size bırakamadık. Kendi adıma ve camiamız adına özür diliyorum. Ama sizlerden ricam bu sizi yıldırmasın. Umutsuzluğa kapılıp yanlış yollara sevk etmesin. Birilerinin sizin üzerinde hain emeller kurmasına izin vermeyin. Size kurulan tuzaklara düşmeyin. İnancımızın, dinimizin, tarihimizin bir gereği olarak çalışmak zorundayız. Selçuklu’dan, Osmanlı’ya oradan genç Cumhuriyet’e, Osmangazi’den Mustafa Kemal Atatürk’e kadar, gördüğümüz en değerli silah üretmek ve mücadele etmektir. Pes etmek, yılgınlığa kapılmak, ümidini yitirmek bizim işimiz değil.

Zor günlerden geçiyoruz. Bugünleri aşacağımıza olan inancımız tamdır. Bunu siz gençlerle birlikte başaracağız. Tüketen değil üreten, vaktini eğlence mekanlarında israf etmeyen, tarihine, inancına, kültürüne sahip çıkan, sorumlulukların farkında ve sorumlu bir birey gibi yaşayan gençler insanlığın yegane umududur. Saadet Partisi olarak gençlerimize uzanan karanlık ve kirli elleri kırmaya kararlıyız.”