Fabrikaya Karşı Değiliz, Kurulmak İstenen Yere Karşıyız…

Saadet Partisi Tepebaşı İlçe Başkanı Muhammed Ali Köse Hasanbey Mahallesine kurulması planlanan vagon fabrikası ve yapılan kamulaştırmalarla ilgili olarak Hasanbey Mahallesine giderek bir basın açıklaması gerçekleştirdi.

İlçe Başkanı Köse Hasanbey Mahalle Muhtarı Sait Kandemir ve mahallelilerle ile birlikte yaptığı açıklamada;

“Bugün Şehrimizin tarım bakımından en önemli muhitlerinden olan Hasan Bey Mahallemizdeyiz. Bugün burada olmamızın sebebi, vahim bir hata ve yahut maksatlı bir şekilde tarım arazisi üzerine kurulması planlanan vagon fabrikası nedeniyle yapılmak istenen kamulaştırmadır. Bu proje için 600 dönümlük birinci sınıf tarım arazisi kamulaştırma yoluyla istimlak edilmiştir. Neyse ki, vicdan sahibi ve hukukun üstünlüğünü tanıyan Hakimlerimizin isabetli kararı ile kamulaştırma kararı durdurulmuştur. Bu kararından dolayı Hakimlerimizi tebrik ediyor ve kendilerine teşekkür ediyorum. Böyle hakimlerin varlığı hukuka ve adalete olan umudumuzu, güvenimizi, inancımızı diri tutmaktadır. Elbette, kararın alınmasında en büyük paya sahip olan, hukuka uygun ve meşru bir şekilde direnen, “Gerekirse cesedimi alırlar” diyerek, geleceğine sahip çıkan Hasan Bey halkını da kutluyorum. Vermiş oldukları için mücadele için kendilerine ne kadar teşekkür etsem azdır. İyi ki varsınız diyor ve sizleri saygı ve muhabbetle selamlıyorum.

Sayın basın mensupları,

Burası neden bu kadar önemlidir? Çünkü gelirken de göz alabildiğince gördüğümüz bu diyar birinci sınıf tarım arazisidir. Verimlidir, sulaktır. Tabiri caizse insan ekilse, insan yetişir. Tarımın, hayvancılığın, gıdanın ne kadar önemli olduğunu iliklerimize kadar hissettiğimiz bir dönemde, “Deliler gibi üreteceğiz”, “Ekilmedik bir karış yer bırakmayacağız” diye açıklamalar yapılırken, çiftçinin üreteceği ve ekim yapacağı arazileri ellerinden almaya kalkmak nasıl bir tezattır? Bakınız burası ve civar bölge Şehrimizin sebze ihtiyacının karşılanmasında çok büyük bir paya sahiptir. “Dün Lojistik Merkezi yaptık, Bugün vagon fabrikası yapacağız, yarın ray fabrikası yapacağız, sonra başka başka fabrikalar yapacağız” diyerek sırayla tarım arazileri elden giderse ne olacak? Vagon mu yiyeceğiz? Ray mı yiyeceğiz? Beton mu yiyeceğiz? Allah aşkına son birkaç yılda yaşadıklarımızdan ders almayacak mıyız? Toprağa, çiftçiye, çalışana hak ettiği kıymeti ne zaman vereceğiz? “Ha bugün ha yarın topraklarımızı, ahırlarımızı, evlerimizi ellerimizden alacaklar” diye korkuyla yaşayan Hasan Bey halkına yazık günah değil mi? Toprağı toprak yapan emektir. Yıllarca emek edip bir noktaya getiren bu insanlara bunları yaşatmaya hakkımız yoktur. Tam tersine ellerinden tutmalıyız, daha çok teşvik etmeliyiz, teknolojik ve ekonomik destekler sağlayarak kalkındırılmalıyız bu bölgeyi. Çiftçimizin hukukun ve toplum vicdanın çizdiği çerçevede daha çok yanında olmalıyız.

Saadet Partisi olarak biz fabrikaya karşı değiliz. Fabrikaya, sanayiye nasıl karşı olalım? Bizim ağır sanayi hamleleri başlatan, mühendislik yapmış çok kıymetli bir liderimiz var. Merhum Erbakan Hocamız memleketi sanayi ile kalkındıracak adımlar attıktan sonra biz Şehrimiz ve Ülkemiz için çok kıymetli olan böyle bir fabrikaya neden karşı olalım? Burada karşı olduğumuz fabrika değildir. Fabrikanın kurulması istenen yeredir bizim itirazımız. Bakınız zirai bakımdan çok kaliteli bir toprağa sahip olan bu araziler, henüz üç yıl önce SİT alanı ilanı edilerek koruma altına alınmıştır. Koruma altına alınmış olmasına rağmen, nasıl olurda bu arazi üzerine fabrika kurmaya kalkışıyorsunuz? Koca Eskişehir’imizde yer mi kalmadı? Bu fabrika Şehrimize mutlaka ama mutlaka kurulmalıdır. Ancak Hasan Bey’e değil, başka yerlere kurulsun. Mesela, EOSB yönetimi sanayi bölgesi içerisinde bulunan pek çok müsait araziden bir kısmını vagon fabrikasına tahsis etmelidir. Gelirken sizlere gösterdim. Hasan Bey Lojistik Merkezinden EOSB’ne doğru çıkarılan raylar var. Bu ray hattı, EOSB içindeki fabrikaya kadar uzatılarak fabrikanın amacı gerçekleştirilmiş olur.

Ya da adı TÜRASAŞ olarak değiştirilen, Şehrimizin en kıymetli sembollerinden TÜLOMSAŞ’ın arkasındaki arazide de böyle bir fabrika kurulabilir. TÜLOMSAŞ arazisi AVM, rezidans, otel yatırımcılarının ağzını sulandırıyor. Şehrin ortasında ağız sulandıran arazilere AVM, otel, rezidans dikerek Şehrimizin ve Ülkemizin geleceğine hizmet edemezsiniz. Tam tersine TÜLOMSAŞ gibi güzide fabrika atıl halden kurtararak daha işlevsel hale getirmek, memlekete hizmet etmek demektir. Vagon fabrikasını bu araziye kurarak, Devlet ve özel sektör el ele verir ve böylece, Şehrimizin kalkınmasında önemli bir atılmış olur. Eğer EOSB ve Şehir bürokrasisi Şehrimizde illa bir vagon fabrikası kurmak istiyorsa ki sonuna kadar destekliyoruz, bu fabrikanın adresi Hasan Bey mahallemiz olamaz. Yahut da zirai açıdan kıymetli bir başka arazi için de böyle bir durum söz konusu olamaz. EOSB Başkanı Sayın Nadir Küpeli Beyefendi ve kıymetli Yönetimine buradan sesleniyorum. Gelin bu yanlış karardan dönün. Sanayimizi güçlendirmek geleceğimiz adına ne kadar önemli ise tarım arazilerine sahip çıkmak da geleceğimize sahip çıkmak demektir.

Bu kamulaştırma sürecinde gördük ki tarıma değer verilmediği gibi insana, emeğe ve insan yaşamına da değer verilmiyormuş. Bir sabah uyanıyorsunuz birileri geliyor “Buraları istimlak ettik, paraları hesaplarınıza yatırdık. Haydi buraları terk edin” diyebiliyorlar. Bu işler bu kadar basit olmamalı. Burada yaşayan insanın bir kıymeti olmalı. Vermiş olduğu emeğin bir değeri olmalı. Gelirken de gördünüz. Toprağı, havayı, suyu. Emek emek büyütülen ağaçları, yapılan evleri, ahırları… “Buraları terk edin” demek bu kadar basit mi? On yıllardır tarım ve hayvancılık yaparak yaşayıp giden insanımıza bu muamele reva değildir. Bir de istimlak için bahsi geçen paralarla mevcut ekonomik şartlarda Eskişehir’e eşyanızı götüremezsiniz. Arazi, ağaç, ev için ödeneceği söylenen bedeller çok komik rakamlar. Biraz daha kenar bir semtten, misalen Aşağı Söğütönü civarından bir dönüm arazi almak için ödeyeceğiniz paranın onda biri bile etmeyecek bedellerden söz ediliyor. Yazıktır günahtır. Hasan Bey Mahallesi sakinlerinin nasırlı avuçlarına bir miktar para sıkıştırıp ellerinde ne varsa almaya çalışmak adil değildir. Burada yaşayan insanların sürdürdüğü yaşamın aynısını bir başka yerde temin edemediğiniz müddetçe, ne kadar öderseniz ödeyin verilen emeğin, yetişen ağacın, çıkan suyun bedelini ödeyemezsiniz.

Saadet Partisi olarak fabrikaya da sanayiye de karşı değiliz. Biz sadece Hasan Bey Halkının yanındayız. Tarımın, çiftçinin, emekçinin yanındayız. Gelin tarım arazileri üzerindeki planlarınızdan vazgeçin. İnsanımızın emeğini, yetişen ağacı, toprağı ucuza kapatma hayallerinden vazgeçin. Bugün Hasan Bey, yarın başka bir belde. Hiç fark etmez. Sürecin takipçisi olacağız.“