Lösev
27.04.2024 - Eskişehir'in Haberi , Şehrin Gündemi...
Cumhuriyet 100 Yaşında

ESOGÜ’de 14 Mart Tıp Bayramı Etkinliği Düzenlendi

ESOGÜ’de 14 Mart Tıp Bayramı Etkinliği Düzenlendi

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Tıp Fakültesi Dekanlığı’nın düzenlediği “14
Mart Tıp Bayramı” etkinliği, ESOGÜ Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleşti. Etkinliğe ESOGÜ
Rektörü Prof. Dr. Kamil Çolak, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Emine Gümüşsoy, Tıp Fakültesi Dekanı
Prof. Dr. Atilla Özcan Özdemir, Sanat ve Tasarım Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şirin Şengel, ESOGÜ
Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Haluk Hüseyin Gürsoy ile yöneticiler,
öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.

Etkinlikte konuşan ESOGÜ Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Atilla Özcan Özdemir şunları
söyledi: “Üç yıldır deprem felaketi ve pandemi nedeniyle yapamadığımız Tıp Bayramı törenini
yapmanın mutluluğu içindeyiz. 14 Mart bir direnişin öyküsüdür. Direniş hekimlerin, Tıbbiyelilerin
direnişidir, vatanseverliğidir. İstanbul işgali sonrası, Şubat 1919’da İngiliz birliklerinin Mekteb-i
Tıbbiye-i Şahane’ye el koymasının ardından, üçüncü sınıf öğrencileri Hikmet Boran ve arkadaşları
bir araya gelerek İngiliz işgalini protesto toplantısı planlamıştır. Öğrenciler okulun iki kulesi
arasına devasa bir Türk Bayrağı asarak diğer öğrencileri 14 Mart 1919 günü büyük salonda
toplantıya çağırmış İngiliz askerleri toplantıyı engellemek istese de başaramamıştır. Büyük bir
coşku ile hem Tıbbiye’nin açılışının anıldığı hem de işgalin protesto edildiği toplantı İngiliz
bahriyelileri tarafından şiddet kullanılarak dağıtılmıştır. Sivas Kongresi’nde 14 Mart 1919
Direnişi’nin konuşmacılarından biri de Hikmet Boran olmuştur. Kurtuluş Savaşı kazanıldıktan ve
Cumhuriyet ilan edildikten sonra artık Tıbbiyeliler Tıp Bayramı’nı kutlamayı hak etmişlerdir.
Mustafa Kemal Atatürk ‘Beni Türk Hekimlerine emenat ediniz’ diyerek Türk hekimlerine büyük
bir sorumluluk yüklemiştir. Bu sorumluluk gereği; insani ilişkileri üst düzeyde, empati yeteneği
olan, merhametli, güncel teknolojileri takip eden, kendini geliştiren, ahlaklı, fedakâr, zaman
yönetimini bilen hekimler olmamız ülkemiz için büyük kazanç olacaktır. Tarihsel bir önemi olan
14 Mart Tıbbiyeliler Bayramı yalnızca bir günü temsil etmez. Hekimliğin yalnızca hasta görüp
tedavi eden bir meslek olma dışında birçok sorumluluğu olan bir meslek grubu olduğunu da
gösterir. Son olarak pandemide ve depremde Türk hekimlerinin göstermiş olduğu olağanüstü
çaba ve özveri bunun göstergesi olmuştur. Her ne olursa olsun ve her koşulda hekimlik, Tıbbiyeli
olmak bir ayrıcalıktır ve bu kutsal mesleğin gereğini yerine getirmek bizim için bir şereftir. Son
dönemde Prof. Dr. Necat A. Akgün ve Prof. Dr. Metin Ant Atasoy hocalarımızı kaybettik.
Kendilerine Allah’tan rahmet diliyor, Üniversitemiz ve Tıp Fakültemize katkılarından dolayı
sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Sayın Hocalarım, sağlık çalışanlarımız, öğrencilerimiz hepinizin
14 Mart Tıp Bayramı kutlu olsun.”

Konuşmasına tüm sağlık çalışanlarının 14 Mart Tıp Bayramı’nı kutlayarak başlayan ESOGÜ
Rektörü Prof. Dr. Kamil Çolak sözlerine şöyle devam etti: “Her yıl takvimler 14 Mart’ı
gösterdiğinde bir araya geliyor tıp camiasının özverili çalışmalarını, hekimlerimizin omuzlarında
taşıdıkları kutsal görevlerini, yaşanan mesleki sorunları dile getiriyoruz. Ancak bu önemli günü ve hekimlik mesleğinin taşıdığı ağırlığı idrak edebilmek için 14 Mart’ın tarihine bakmakta yarar
vardır. Nitekim bu tarih tüm dünyanın kutladığı mesleki bir gün değil bu topraklara özgü, bizim
tarihimizle birlikte şekillenen bir gündür. Bilindiği üzere 14 Mart 1827 tarihi ‘Tıphane-i Amire ve
Cerrahhane-i Amire’nin, yani batılı anlamdaki ilk tıp mektebimizin açılış tarihidir. Ancak 14 Mart
Tıp Bayramı yalnızca bir yıl dönümü değildir. Bu anlamlı gün bizlere, işgal altındaki İstanbul’da
istiklal meşalesini yakan Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane öğrencilerinden, işgale inat Türk Bayrağını
dalgalandıran Doktor Hikmet Boran’lardan yadigârdır. Onlar hekim olarak omuzlarında taşıdıkları
insan kurtarma yükümlülüğüne, vatanı kurtarma sorumluğunu da katıp ilk 14 Mart kutlamasını
bir direniş destanına dönüştürmüşlerdir. Bu yüzden Tıp Bayramı hiçbir zaman yalnızca mesleki bir
kutlama günü olarak kalmamış, sıhhiye çadırlarındaki fedakârlık öykülerinin anlatıldığı
Çanakkale’de şehit olan Tıbbiyelilerin, Doktor Tarık Nusret’lerin anıldığı bir gün olmuştur.
Bugünün sağlık çalışanları onlardan miras aldıkları fedakârlık, adanmışlık ve vatanperverliği
omuzlarında taşımaktadır. Kıymetli sağlık çalışanlarımız, sizler yalnızca savaş zamanlarının değil,
insanlığın yaşadığı en zorlu mücadelelerin, pandemilerin ve her koşulda cehaletle savaşın da
kahramanısınız. İnsanlığın her şeyden el etek çektiği, anne babanın evlada faydasının
dokunmadığı günlerde sahnede hep sizler oldunuz. Cüzzamlının yarasına dokunan da sizdiniz,
Covid-19 pandemisinde gecesini gündüzüne katan da… Bu yüzden elbette ‘kutsal’ sıfatı en çok bu
mesleğe yakışır. Ancak sizin fedakârlıklarınızın karşılığı methiyeler düzmek, şükranlar sunmak,
kutlamak ve kutsamak değildir. Sizler ettiğiniz Hekimlik Andı ile yaşamınızı insanlığın hizmetine
adamış iken tüm insanlığa düşen de icra ettiğiniz mesleğe saygı duymak, tüm sağlık
çalışanlarımızın hak ettikleri koşullarda, güvenle çalışmasını sağlayacak yapıları inşa etmektir.
Türk hekimi atalarından miras aldığı özveri ve ilimperverliği layıkıyla taşıyarak, ‘Beni Türk
hekimlerine emanet ediniz’ diyen Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün güvenini boşa çıkarmayarak
tüm dünyaya adını başarı ve onurla duyurmuştur. Buna karşın hala ‘sağlıkta şiddet’ gibi bir
sorunun var olması kabul edilemez. Diliyorum ki 14 Mart Tıp Bayramı bunun idrakine ve sağlık
çalışanlarımızın yaşadığı tüm sorunların ivedilikle çözülmesi yönünde atılacak mühim adımlara
vesile olsun. Başta Üniversitemiz Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi mensubu hekimlerimiz
ve tüm sağlık çalışanlarımız olmak üzere, ülkemizin dört bir yanında bu mesleği büyük bir
özveriyle yerine getiren değerli hekimlerimizin ve sağlık çalışanlarımızın 14 Mart Tıp Bayramı’nı
en içten dileklerimle kutluyor, tüm sağlık çalışanlarımızın her türlü sözlü ve fiili şiddetten uzak,
güvenli ve huzurlu çalışma ortamlarında mesleklerini başarıyla icra etmelerini diliyorum.”
Açılış konuşmalarının ardından ESOGÜ Sanat ve Tasarım Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şirin
Şengel’in “Sanat ve Tıp” başlıklı konferansı gerçekleşti. Sonrasında ESOGÜ Tıp Fakültesi emekli
öğretim üyelerine plaket takdim edildi. 14 Mart Tıp Bayramı etkinliği ESOGÜ Tıp Fakültesi
öğrencilerinin sunduğu müzik dinletisi ile sona erdi.

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ
erotik shop malatya araç kiralama en iyi casino siteleri casino siteleri istanbul evden eve nakliyat evden eve nakliyat istanbul parça eşya taşıma eşya depolama istanbul