Eskişehir’de İlk Kez ESOGÜ Hastanesi’nde Yapılmaya Başlandı

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları
Ana Bilim Dalı Çocuk Kardiyoloji Bilim Dalı tarafından ESOGÜ Hastanesi’nde, kalp ritim
bozukluğu olan çocuklarda “Elektrofizyolojik Çalışma (EPS) ve Ablasyon” uygulaması
Eskişehir’de ilk kez gerçekleştirilerek  kalp ritim bozukluğu  bulunan çocuk hastalar sağlıklarına
kavuşturuldu.

Çocuk Kardiyoloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Birsen Uçar uygulama ile ilgili yaptığı
açıklamada “İlimizde ilk kez uygulanmaya başlanan ve halk arasında ‘Ritim anjiyosu, yakma
veya dondurma’ isimleri ile de bilinen Elektrofizyolojik Çalışma (EPS)/Ablasyon
uygulamalarının, aritmi tanısı konulan çocukların tedavisinde önemli bir eksikliği gidereceğini
ve gerek ilimiz, gerekse çevre iller için son derece faydalı olacağını düşünüyorum” dedi.
Mehmet Akif Ersoy Eğitim ve Araştırma Hastanesi Aritmi ve Elektrofizyoloji
Sorumlusu Prof. Dr. Yakup Ergül’ün de katkıları ile uygulamaları gerçekleştiren Dr. Öğretim
Üyesi Ayşe Sülü ise “Ritim bozuklukları çocuklarda sık görülen kalp hastalıkları arasındadır.
Kliniğimizde uzun yıllardır bu hastaların tanısı Elektrokardiyografi (EKG), Ritim Holter, Eforlu
EKG, olay kaydediciler (event recorder) ve ekokardiyografi kullanılarak yapılmaktaydı. Bu
hastaların ilaçlar ile tedavi, takip ve izlemleri de yapılmaktaydı ancak yakın zamana kadar EPS
ve ablasyon işlemleri yapılamıyordu. Bu nedenle hastalar sıklıkla Ankara ve İstanbul’da
bulunan merkezlere yönlendirilmekte idi. Artık hastanemizde bu yöntemler ile tedavi
yapılmaya başlandı. Şu ana kadar kliniğimizde EPS/ablasyon işlemleri yapılan 6 çocuk hasta
sağlığına kavuştu. Hastalara bu işlemde bacak toplardamarlarından girişim yapıldıktan sonra
üç boyutlu haritalama yöntemi kullanılarak, sıklıkla radyasyon kullanılmadan, ritim bozukluğu
tipi ve yeri tespit edilmekte, sonra ise yakma (radyofrekans ablasyon) veya dondurma
(kriyoablasyon) yöntemi kullanılarak bozukluk ortadan kaldırılmaktadır. İşlem sonrası
hastalar kısa sürede normal yaşantılarına dönmekte ve sıklıkla ritim bozukluğu ilacı kullanma
gereksinimi ortadan kalkmaktadır. Ayrıca ritim bozukluğu nedeni ile spor yapamayan
hastaların çoğu spor yaşantısına geri dönebilmektedir. Bu işlemlerin yapılabilmesi için
kliniklerinde eğitim aldığım Sayın Prof. Dr. Yakup Ergül’e eğitim sürecimde ve sonrasında
hastanemizde yaptığımız ilk işlemlerde verdiği tüm destekler için teşekkürlerimi sunuyorum”
dedi.