Lösev
15.05.2024 - Eskişehir'in Haberi , Şehrin Gündemi...
Cumhuriyet 100 Yaşında

Eşit, Özgür, Şiddetsiz Bir Yaşamı Birlikte Kazanacağız, Kadınlar Kazanacak…

Eşit, Özgür, Şiddetsiz Bir Yaşamı Birlikte Kazanacağız, Kadınlar Kazanacak…

Emek Partisi Eskişehir İl Başkanlığı ve EMEP’li Kadınlar tarafından, kadına yönelik şiddet, kadınların çalışma ve yaşam koşullarında yasadığı eşitsizlikler ile yaşanan ekonomik sorunlarla ilgili olarak Hamamyolu Caddesinde bir basın açıklaması yapıldı.

Kadınların eşitlik haklarını garanti altına alacak bir yönetim anlayışının mümkün olduğunun belirtildiği basın açıklamasında;

“Ekonomik krizle birleşen pandemi koşullarının emekçiler üzerindeki yıkıcı etkisi artarak sürüyor. Artan yoksulluk bir avuç sermayedarın dışında kalan tüm halk kesimlerinin çalışma ve yaşam koşullarını her gün ağırlaştırıyor, kadınlar ve çocuklar bu sonuçları çok daha ağır yaşıyor.

Ağır ekonomik sorunların üstüne, kur dalgalanmaları, peşi sıra gelen temel tüketim mallarına zamlar alım gücümüzü düşürüyor. Yoksulluğun en şiddetli yaşandığı bu dönemde olmayan olanaklarla evin ihtiyaçlarını giderme “görevi” kadınların üzerine artı bir yük olarak binmiş durumda. 

Yoksulluğun, işsizliğin, enflasyonun bu kadar arttığı, güvencesizliğin, gelecek kaygısının tüm toplumu sardığı bu koşullarda toplumsal şiddet arttığı gibi kadına yönelik şiddet de vahşileşiyor. Kadınlar hakları ve hayatları arasına sıkıştırılmak isteniyor. Siyasal alanda da iktidarın baskılarının, yasakların arttığı, kutuplaşma siyasetinin toplumsal ilişkileri derinden zedelediği, kadınların kazanılmış haklarının tek adam yönetiminin ihtiyaçlarına göre gasp edildiği bir dönemdeyiz. İstanbul Sözleşmesinden çıkılması, nafaka hakkı dahil pek çok hakkın yok edilmesinin hedeflenmesi, çocuk evlilikleri teşvik ve meşrulaştırma politikaları kadınların içinde bulunduğu cendereyi daha da sıkıştırıyor.

Böyle gitmez! Değiştirebiliriz.

Karartılan geleceğimizi aydınlatmak için birleşmek, ortak taleplerimiz için her alanda her yerde halk ittifakında bir araya gelmek tek çözüm yolu!

DİYORUZ Kİ… DEMOKRATİK HAK VE ÖZGÜRLÜKLERİ ESAS ALAN BİR YÖNETİM MÜMKÜN!

Siyasetten bürokrasiye  halkın seçtiği temsilcilerin görev aldığı, seçilmişlerin geri çağrılması hakkının halkta olduğu, seçilmişlerin ücretlerinin kalifiye işçi ücretleri baz alınarak belirlendiği, halk iradesinin esas olduğu bir yönetime ihtiyacımız var.  Sendikal haklardan, örgütlenme ve siyaset hakkına, basın ifade, toplantı, gösteri, yürüyüş hakkına kadar pek çok demokratik hak ve siyasi özgürlüklerin güvenceye alındığı demokratikleşme süreci acil bir ihtiyaç. Kürt sorunun eşit haklarla çözüldüğü, inanç özgürlüklerini esas alan laik bir düzen, eğitimden sağlığa, istihdama pek çok kamu hizmetinin yeniden düzenlendiği bir yapılanma şart.

Ve bu mümkün!

DİYORUZ Kİ… KADINLARIN EŞİTLİK HAKLARINI GARANTİ ALTINA ALACAK BİR YÖNETİM MÜMKÜN!

Kadına yönelik şiddet münferit değil politiktir. Şiddete karşı mücadelede sığınaklardan başvuru merkezlerine kadar, yerel yönetimleri de kapsayan pek çok idari düzenleme şart. Bu yetmez, yasalarda yer alan cezaların uygulanması için bile kadınların ayrıca mücadele etmesi gerekiyor bugün. Bu durum değişmeli. Şiddeti, nefret suçlarını teşvik eden her eylem ve söylemin suç sayılacağı hukuk sistemi oluşturulmalı.

Salgın koşullarında daha da artan kadına yönelik şiddetin önüne geçmek için gerekli önlemlerin hızla alınması ve yasal düzenlemelerin yapılması, cinsel yönelim ayrımcılığına, nefret söylemine ve baskılara son verilmesi gerekiyor. Toplumsal yaşamın her alanında cinsiyet eşitliğinin sağlanması, salgın koşullarında ağırlaşan çocuk ve yaşlı bakımının kadınların sırtında bir yük olmaktan çıkarılması için somut adımlar atılması, semtlerde  ve işyerlerinde ücretsiz, nitelikli ve yaygın çocuk bakım yuvaları, kreşler açılması, yaşlılar için ücretsiz bakımevlerinin yaygınlaştırılması, işyerlerinde ayrıca emzirme odaları ve annelerin süt izni hakkından taviz verilmemesi acil taleplerimiz. Bu koşullar sağlandığında hem kadınlara yönelik şiddetin engellenmesi için önemli adımlar atılmış olacak, hem de çalışma ve yaşama koşullar nispeten iyileştirileşecek, eşitlik açısından önemli bir aşama kaydedilebilecek.

Ve bu mümkün!

DİYORUZ Kİ… GERÇEK BİR LAİKLİK EŞİTLİĞİN TEMİNATIDIR!

Her yurttaşın doğduğu andan itibaren hakları ve özgürlükleri güvence altında olmalıdır. Ekonomide, üretimde, istihdam politikalarında işçi, emekçi ve ezilenlerden yana yapılacak her düzenleme eşitsizliğin azalmasına katkı sağlayacaktır. Eğitim, istihdam, sağlık hizmetleri bu kapsamda yeniden örgütlenmeli.

Bugün toplumsal hayatı dini kurallar esas alınarak yeniden örgütlemeye çalışan iktidarın politikaları cinsiyet ve cinsel yönelim ayrımcılığını körüklemektedir. İnanmama hakkı dahil gerçek bir inanç özgürlüğünü içeren demokratik ve laik bir toplumsal düzen ve eğitim sistemi ayrımcılıkla mücadelede etkili olacaktır.

Ve bu mümkün…

PEKİ NASIL MÜMKÜN?

Bütün bunlar halk için, halkın ihtiyaçlarına göre şekillenecek ekonomi politikaları ve bütçeyle, hak ve özgürlüklerin güvenceye alındığı demokratik bir siyasal rejimi kazanmakla mümkün.

Bunun yolu mücadeleden geçiyor. Bu mücadele halkın örgütlü ve birleşik gücüyle yürütülmesi gereken bir mücadele. Eşitlik, özgürlük, şiddetsiz bir yaşam mücadelesiyle kadınlar da bu mücadelenin en önemli özneleri.

Kadınlar bugüne kadar elde ettikleri en ufak bir kazanımın bile mücadeleyle olduğunu hayatın pratiği ile deneyimlediler. Karşılaştığımız güncel sorunlara karşı mücadele kararlılığını ve gücümüzü bu düzeni değiştirmekten yana kullanmanın zamanı geldi.

Bu mücadele ortaklığında yer alabilecek siyasi partiler, emek ve meslek örgütleri, inanç grupları, kadın hareketi, gençlik inisiyatifleri, platformları, üretici köylüler, çevre hareketi gibi mücadele dinamiklerinin merkezinde olacağı bir halk ittifakı ve ortaklaşılan taleplerle beslenecek mücadele platformuyla kazanıma gidecek yolun önü açılabilir.

Kadın hareketinin ortak mücadele alanları ve her mahallede, iş yerinde, okulda, yurtta, sokakta hep birlikte inşa edeceğimiz yerel birlikler ve mücadele araçlarıyla

“Eşit, özgür, şiddetsiz bir yaşamı birlikte kazanacağız, kadınlar kazanacak…”

 “BUNLAR İÇİN BÜTÇE YOK” DİYENLER YALAN SÖYLÜYOR!

Ne zaman en temel haklarımız için bir talep yükseltsek, yerel yönetimlerden merkezi yönetime herkesin dilinde “bütçe yok” yalanı…

Bakın, bir örnek verelim. Türkiye’deki milyarderlerden sadece 2021 yılında kazandıkları üzerinden yalnızca yüzde 1’lik tek seferlik bir vergi alınmış olsaydı, o para ile Türkiye genelinde yaklaşık 20 bin çocuk yuvası kurulabilir ve bu yuvalardan 800 bin çocuk ve aileleri tümüyle ücretsiz yararlanabilirdi.

Milyarderlerin bizim emeğimizle elde ettiği serveti kalıcı servet vergisi ve gelir vergileriyle vergilendirilsin. Bütçe rant peşinde devletin hazinesine çöreklenen bir avuç sermayedar için değil, halk için, kadınlar için, çocuklar için kullanılabilir. Bu bir “tercih” meselesi. Cumhur ittifakı da Millet İttifakı da tercihini bundan yana kullanmıyor, kullanmayacak. Bu ancak halkın söz ve irade sahibi olduğu halk ittifakının gücüyle mümkün olabilir!”

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ
kernekotokiralama.com papyonshop.com restbetgiris.co betpastakip.com restbet.com betpas.com restbettakip.com canlı casino siteleri casino siteleri deneme bonusu veren siteler