Emekçileri Üç Kuruşa Muhtaç Ettiniz
Eğitim-Sen Eskişehir Şube Başkanı Sertaç Durdu Anayasa Mahkemesi sendika aidatları ile ilgili almış olduğu kararla ilgili olarak bir açıklama yaptı.
Şube Başkanı Durdu yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi;
“Yandaş ve hükümetin payandası olan sarı sendikalar, kamu emekçilerinin bugüne kadar gerçek sorunlarını tartışmadılar. %2 üzerinden sendikal konformiz ile sendikaların işlevini sadece torpil, adam kayırmaya indirgediler. Şimdi aylık 347 lirası gitti diye açıklamalar yapıyorlar. 1 kg kıyma parası bile değil. Yoksulluk sınırı 52 bin liraya dayandı. Yıllardır yetkilisiniz veya siyasal iktidarı açıktan desteklediniz. Kamu emekçilerinin alım gücünü düşürdünüz, itibarını zedelediniz, emekçileri üç kuruşa muhtaç ettiniz.
Çocukların en az dörtte biri okullara aç gelirken 1 öğün ücretsiz ve sağlıklı yemeği çok gördünüz.
Öğretmenlik Meslek Kanunu ile öğretmenleri ayrıştırıp, eşit işe eşit ücret ilkesini yok saydınız.
Yalanlarınız ile 7 toplu görüşme geçti.
Neden Vergi dilimini %14 e sabitletmediniz?
Enflasyon ezdi. Emekliler aç. Ne yaptınız?
Maaşları yoksulluk sınırı üzerine çıkartmaya çalışmak yerine adınız tarihe 3.5 Ali diye geçmedi mi?
Büyükşehirlerde yaşayan kamu emekçilerinin barınma ve ulaşım sorunu konusunda ne yaptınız?
Eğitim Sen olarak taleplerimiz;
ILO-UNESCO ortak metni olan Öğretmenlerin Statüsü Tavsiyesi’ni esas alan yeni bir meslek kanunu hazırlanmalıdır.
Kamuda en düşük maaş yoksulluk sınırı üzerinde belirlenmelidir.
Mevcut ücret farkları derece ve kademe gibi kriterler dikkate alınarak, ‘eşit işe eşit ücret’ ilkesi doğrultusunda düzenlenmelidir.
Milli Eğitim Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Gençlik ve Spor Bakanlığı, bizzat iktidar eliyle hayata geçirilen ve doğrudan laik eğitimi ve laik yaşam tarzını hedef alan ÇEDES ve benzeri uygulamalardan derhal vazgeçmelidir.
Eğitim Sen olarak laik, bilimsel, demokratik ve kamusal eğitim mücadelemizi ilk günkü gibi kararlılıkla sürdüreceğimizi ve tüm eğitim emekçilerinin özlük ve hukuki hakkarını sonuna kadar koruyacağımızı kamu oyuna bir kez daha duyuruyoruz.”