Eğitimde kaybettiğimiz 2 yılın bedelini çok ağır ödeyeceğiz

Eğitimde kaybettiğimiz 2 yılın bedelini çok ağır ödeyeceğiz

Saadet Partisi Eskişehir İl Başkanlığı tarafından haftalık olağan olarak düzenlenen basın toplantısında okulların açılması, ekonomi ve aşı çalışmaları ile ilgili değerlendirmelerde bulunuldu

Saadet Partisi Tepebaşı İlçe Başkanı Muhammed Ali Köse tarafından yapılan açıklamada;

“Yeni eğitim öğretim dönemi başlıyor. Ülkemize hayırlı olsun. Eğitim ve öğretimin tüm mensuplarına, öğrenci ve velilere şimdiden başarılar diliyorum. İnşaAllah yeni dönem kazası belasız atlatılır ve kaybolan iki yılın telafisi mümkün olur. Zira eğitimde kaybettiğimiz 2 yılın bedelini çok ağır ödeyeceğiz. Zaten bir türlü güven vermeyen, sürekli değişime uğrayan, atanan tüm bakanların tek adamın talimatlarını icra ettiği bir kurumdan ibarettir. Sadece muhalefetin değil, İktidar mensuplarının, seçmenlerinin ve gönül verenlerinin de kabul ettiği bu gerçek ortadayken hala bir adım atılmıyor olması çok üzücü. Bakanlar değişti durdu. Ama zihniyet bir türlü değişmedi. Başkanlık Sistemi geldi. Güya her derde deva olacaktı. Tüm sorunlarımız çözülecek ve tabi eğitimde de bir dünya markası olacaktık. Ancak derde derman olmadığı gibi yaşanan sorunlar daha çözümsüz hale geldi.

Yaşanan süreçte elbette Pandeminin tesiri söz konusu. Bunu inkar edemeyiz. Mutlak surette önce sağlığımız. Ancak tek sorunumuz pandemi değil. Eğitimdeki sorunları defalarca dile getirdik. Her Bakan değişiminde yeni Bakanımızdan bu sorunları çözeceğini umut ettik. Bu vesile ile yeni Bakanımıza da görevinde başarılar diliyorum. Mutlaka yaşanan sorunları bizden daha iyi biliyordur. Ancak bilmek yetmez. Artık yetki ve vebal üzerinde. Şikayet değil çözüm üretmesi gerekmektedir.

Defalarca dile getirdiğimiz çözüm önerilerimiz tekrar başlıklar halinde hatırlatalım. Biz diyoruz ki; “Önce Ahlak ve Maneviyat” düsturunda bir eğitim sistemi benimsenmeli, eğitimi binalardan ibaret sayan görüş terk edilmeli, eğitmenlerin ve öğretmenlerin ekonomik sıkıntı yaşamayacakları maaş almaları, öğretmen ve eğitmen personelin kadrolu-sözleşmeli-vekil gibi unvanlarla anılarak aralarında ki başta maaş olmak üzere tüm sosyla haklarındaki eşitsizlik giderilmeli, ücretsi dağıtılan ders kitaplarının içeriği zengileştirilmeli, bu sayede öğrencilerin ek kaynak ihtiyacı giderilmeli, kayıtlar esnasında alınan bağış adı altındaki ödemeler sonlandırılmalı, okulllara yapılan ödeneklerin artırılması suretiyle okul idareleri bağış toplama mecburitein kurtarılmalı, “falanca okul çok iyi falanca okul berbat” gibi aynı kuruma bağlı okullardaki eşitsizlik giderilmeli, güya eğitimimizi dünya standartlarına çıkaracağı iddiasıyla kurulan gerçekte ise eğitimimize kasteden Fulbright Komisyonu derhal sonlandırılmalı, Milli ve Manevi değerlerimizin esas alındığı bir müfredat belirlenmeli, sınav merkezli bir eğitimden vazgeçmeli, çocuklarımıza ve gençlerimize yarış atı muamelesi son bulmalı, eğitim tamamen ama tamamen parasız olmalı…

Bir de hayat pahalılığı var tabi. Veliler kara kara düşünüyor. Doğal olarak ucuz kırtasiye ürünlerine ve kampanyalı ürünlere akın edecekler. Bu koşullarda rekabet edemeyen kırtasiyeci esnafı muhtemelen harman zamanları olan okul açılışında da umduğunu bulamayacak. Allah yardımcıları olsun. Ucuza alınan ve doğal olarak kalitesi düşük ürünlerle kaliteli bir eğitim beklemek ne kadar haklı bir beklenti olabilir ki! Allah öğrenci ve velilerimizin de yardımcısı olsun. Bu manzara karşısında eğitmen ve öğretmenlerimiz de çaresiz kalıyorlar. Vazifelerini en iyi şekilde icra etmek için canla başla çalışacaklarına can-ı gönülden inanıyorum. Kendilerine başarılar ve muvaffakiyetler diliyorum. Eğitim yönetimi de oldukça zor koşullarda yeni bir döneme giriyor. En büyük mesuliyet onların. Yeni dönemde başarılı olmalarını umut ediyorum.

Kendilerine de başarılar diliyorum.

Son olarak okullarda zorunlu hale getirilen PCR ve Aşı zorunluluğun bir dayatma olması son derece yanlıştır. Hiç bir sebeple eğitim hakkı engellenemez. Bu anayasal bir hakkın ihlalidir. İnsanlar olmak istemedikleri bir şeye tabi tutulamaz. Eğitim devam etmesi buna bağlı kılınması yanlıştır. İnsanlar ikna edilmeli ve gönüllü aşı olmalıdır. Bunda ısrar etmek ileri de çok vahim sonuçlar doğurur. Tedbirli olmak lazım. Ancak gönüllük daha tatmin edici sonuçlar verir. Bu sebeple her alanda olduğu gibi eğitimde de Aşı ve PCR dayatmasına karşıyız. Buradan sesleniyorum bu vahim hatadan vazgeçin.”