Lösev
21.05.2024 - Eskişehir'in Haberi , Şehrin Gündemi...
Cumhuriyet 100 Yaşında

“Demokrasi İçin Demokrat Yurttaş Gerek” Söyleşisi Düzenlendi.

“Demokrasi İçin Demokrat Yurttaş Gerek” Söyleşisi Düzenlendi.

AHPADİ Platformu tarafından Demokrasi İçin Demokrat Yurttaş Gerek” Konulu söyleşi, Taşbaşı Kültür Merkezinde yoğun bir katılımla gerçekleştirildi.

Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Serhan Yücel moderatörlüğünde; CHP İl Başkanı Recep Taşel, DP İl Başkanı Hüseyin Özcan, Saadet Partisi İl Başkan Yardımcısı Levent Baştürk’ün katılımlarıyla Demokrasi İçin Demokrat Yurttaş Gerek adlı söyleşi programı yapıldı.

Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr.  Serhan Yücel, çok partili hayatın tarihine, tarihsel süreç zarfında antidemokratik uygulamalara, darbe süreçlerine, CHP, DP VE Saadet Partisinin kuruluş süreçlerine değinerek söyleşi başlangıcını gerçekleştirdi.

Doç. Dr. Yücel, demokrasinin altında olması gereken başlıca unsurların akıl ve bilim olduğuna; hak, hukuk, hukukun üstünlüğü ve adalet olmadan demokrasinin korunup gözetilemeyeceğine, çoğulculuğun-azınlıkta kalanın gözetilmesinin zaruri olduğuna, demokrasilerde hesap verilebilirliğin olmazsa olmaz unsurlardan olduğuna, bunların mevcudiyeti ile kurumsallaşma sağlanabildiği takdirde demokratik yönetimlerin mümkün kılınabileceğine dikkat çekerek, demokrasinin bir yaşam biçimi ve hayata bakış açısı olduğunu, bunları kazanmadan demokratik bir yönetim ve devlet yapısının oluşamayacağını vurguladı.

CHP İl Başkanı Recep Taşel yaptığı konuşmada; “1919 yılında yapılan Sivas Kongresinin CHP açısından 1. Kurultay teşkil ettiğini, mandacılığın reddedilip tam bağımsızlığın burada kabul edildiğini” ifade etti. Hak temelli bir yönetim için demokrasinin tecelli etmiş olması gerektiğini, CHP Genel Başkanının Adalet yazılı pankartla yaptığı yürüyüşün demokrasiye bir çağrı niteliğinde olduğunu, bugün 6 lı masa olarak tanımlanan millet masasının esasen bir ihtiyaçtan doğduğunu, demokrasinin zaman zamana darbelerle kesintiye uğradığını, insanları hapishanelere atan, demokrasiyi geriye götüren bir sistem olduğunu, sistemin zaafiyet ve sıkıntılarının bulunduğunu, bu sıkıntılı sistemin kaostan beslendiğini ve artık demokrasinin güçlendirilerek, çoğulculuk sağlanarak, yasama yürütme yargı ayrılığının sağlanarak, bağımsız ve tarafsız medyanın oluşturularak ancak demokratik bir yönetim oluşabileceğini vurguladı. Millet masasında bir sıkıntı olmadığı halde olumsuz propaganda ve söylemlerle buna da zarar verilmeye çalışıldığından bahsederek, demokrasinin zarar görmemesi adına ciddi çalışmalar yürütmek gerektiğine değindi. CHP olarak toplumun tüm kesimleri ile bir araya gelindiğini, karşılıklı görüş alışverişleri yapıldığını, bu sorunları masaya yatırıp çözüm projeleri getirilmeye çalışıldığından bahsetti. AKP iktidarının ekonomik sıkıntılar içerisinde iktidar olabildiğinin ve bu dönemde demokratik söylemleri vurguladığı için iktidar olabildiğini, ancak bugün gelinen noktada tüm söz ve söylemlerinin aksine Türkiye’ nin geriye götürüldüğünden bahsetti. “Ey Amerika, Ey Avrupa” söylemleri ile dış politikanın da büyük bir cendereye sokulduğunu, mülteci sorununun ayyuka çıktığının ve bununla bir mücadele bulunmadığını eleştirdi. Bütün bunların çözümünün illa ki demokrasi ile mümkün olabilecek olduğunu düşünmekle baraber Nüfus Sistemine yapılan müdahalelerle sandıkta kullanılacak oylara da müdahale edilmeye çalışıldığını ifade etti. Kurumların yeniden yapılanmaya ihtiyaç olduğunu düşündüklerini, CHP olarak yeni bir kurumsallaşma çabası içinde olunduğunu, zira şu an tek adamın onayı ve muvafakati olmadan orman yangınlarına dahi müdahale edilemediğini, bakanların dahi bu tek adam rejiminde işlevsiz kılındığını, bu kötü ortamın da ancak liyakatlı yeni kadrolara ve kurumsallaşmaya ihtiyaç duyulduğunun öneminden bahsederek, “son kurultayda “Yeni Türkiye ’de Neler Olmalıdır” ın tartışıldığını ve şu an bunun izlerinin de göründüğünü, dengeli bir denetleme sisteminin olması gerektiğini, üretim odaklı teknolojiden yararlanan tarım ve hayvancılıkta kendine yeten güçlü bir Türkiye için üretim odaklı bir çalışma yürütülmesi gerektiğini, bu kapsamda Türkiye’nin yeni bir açılıma ihtiyaç duyulduğunu ifade etti.

Demokrat Parti İl Başkanı Hüseyin Özcan konuşmasında demokrasinin Türkiye’nin zaman zaman büyük darbeler aldığını ve 1980 de onlu yaşlarda bir devlet memur çocuğu iken her sabah saat 6.30 da ayakkabı boyacılığı için evden çıktığını, bir gün yine evden çıktığında bir polisin kendisinin durdurup darbe oldu haberin yok mu” dediğini söyleyip bir polis arabasının kendini tekrar eve bıraktığını, o yaşında ihtilalden anlamadığını ancak ayakkabı boya sandığının polis arabasında kalması yüzünden ihtilalin ne olduğundan anlamasa da onu böyle mağdur ettiğini bir hikayesiyle paylaştı. Fermuar sistemi, genel merkez kotası uygulamalarının da demokrasinin önüne geçtiğini, yapılması gerekenin ön seçimden geçtiğini ifade etti. Demokrasi için öncelikle korkulmaması gerektiğini, İstiklal Marşının da bu şekilde başladığını, 20 yıldır hukukun üstünlüğünün yaşanmadığını, mevcut iktidarın ülkenin fabrika ayarlarıyla oynadığını, dış işleri politikalarının günlük olarak belirlendiğini ifade etti. 6 lı masa yani millet masasının adayının amasız fakatsız desteklenmesi gerektiğini, 7-8 ay sonra yapılacak seçimde egolardan sıyrılınması gerektiğini, aksi halde yarınlarda bugün burada olduğu gibi demokrasiyi dahi konuşamaz hale gelineceğini, bu nedenle mutlaka masanın çıkardığı adayın desteklenmesi gerektiğini vurguladı. Özcan “Bugün de yapacağımız sadece korkmamak, cesur durmak, dik durmak,  bu millet sevdasına sahip çıkmaktır.” dedi.

SP İl Başkan Yardımcısı Levent Baştürk organizasyonun düzenlenmesine teşekkürlerini ileterek konuşmaya başladı. Son 20 yılın özetinin yapıldığını belirterek; seçimin demokrasinin olmazsa olmaz olduğunu fakat yapılan seçimin hangi şartlarda adil olacağının da kriterleri bulunduğunu, 2015 yılından beri de bunun sağlanamadığını vurguladı. Sırf seçimle iş başına gelmenin demokrasiyi sağlanamayacağını, demokrasi diyebilmek için seçimin yanı sıra her partinin eşit şartlarda yaşadığı bir seçim ve hak ve özgürlüklerin tecelli edebileceği bir üstün hukuk sisteminin mevcut olması gerektiğini belirtti. Şu anki yönetimin esasen otoriter bir yönetim olduğunu belirtti. Önümüzdeki seçimin ön seçim olmayacağını, çünkü bu seçimin her halükarda meşrulaştırma aracı olduğunu, fakat eğer 2021 te iktidar değişmeyecek olursa seçimlerin daha da antidemokratik hale gelebileceğini belirtti. 6 lı masanın geçmiş deneyimlerden örnek alındığını gösterdiğini ve bu hareketin yapıcı olduğunu düşündüğünü, bu iktidarın 2023’ te kalma ihtimalinin rejimin daha da otoriter hale gelebileceğini belirtti.

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ
kernekotokiralama.com papyonshop.com restbetgiris.co betpastakip.com restbet.com betpas.com restbettakip.com canlı casino siteleri casino siteleri deneme bonusu veren siteler