Lösev
18.05.2024 - Eskişehir'in Haberi , Şehrin Gündemi...
Cumhuriyet 100 Yaşında

Çocuklarımızı Sınavları Kaldırarak Yarış Atı Olmaktan Kurtarmalıyız

Çocuklarımızı Sınavları Kaldırarak Yarış Atı Olmaktan Kurtarmalıyız

Çocuklarımızı Sınavları Kaldırarak Yarış Atı Olmaktan Kurtarmalıyız

Cumhuriyet Halk Partisi Eskişehir İl Başkan Yardımcısı Battal Uyar açıklanan LGS sonuçları ve eğitim sistemi ile ilgili bir basın açıklaması yaptı.

Başkan Yardımcısı Uyar : ” 2020 LGS sonuçları açıklandı. 2019-2020 Eğitim Öğretim yılı yeni bir uygulama ile başlamıştı. I. Sömestr ve her iki dönemde de birer haftalık olmak üzere iki ara sömestr uygulanacaktı. Birinci dönemde ara sömestr uygulandı. İkinci dönemde de dünyayı istila eden Covid-19 virüsü bütün planları programları altüst etti. Salgın nedeniyle okullar 16 Mart 2020 tarihinde yüz yüze eğitime son verilerek kapatıldı. Uzaktan eğitim ile kör topal eğitim yapılmaya çalışıldı. Kör topal diyorum çünkü sınava giren iki milyona yakın öğrencinin yüzde yirmisi dezavantajlı öğrenci grubunu oluşturuyordu. Bu dezavantajlı grup internet ve teknik alt yapıya sahip değildi. Uzaktan eğitimden yararlanamadı. Bakanlık, EBA (Eğitim Bilim Ağı) ve TRT’yi devreye soktu. EBA programları güncel değildi. Çoğu programları zaman kaybına neden oldu. OECD Covid – 19 Salgını eğitim raporuna göre Türkiye uzaktan eğitimde 77 ülke arasında 64. oldu.
18 yıl önce sınavları kaldıracağız diye yola çıkan iktidar ve iktidarın milli eğitim bakanları, çocuklarımızı yarış atı olmaktan kurtaramadı. Üstelik sınavların isimlerini değiştirerek sınavlara devam edildi. Tercih sistemini daha karmaşık hale getirdi. Tercihler velilerin ve öğrencilerin çözemeyeceği zor bir bulmaca haline geldi. Her okulda, özellikle kırsalda, rehber öğretmen bulunmayan eğitim çevrelerinde, veli ve öğrenciler tercih stresine girdiler. AKP döneminde uygulanan seçme ve yerleştirme yöntemlerine bakacak olursak,
Türkiye’de liselere geçiş sınavları 1995 yılında başladı. Günümüze kadar çeşitli farklılıklar göstererek, sınavlar yapılmaya devam ediyor. Son beş yılda Türkiye’de ilköğretimden orta öğretime geçişte, LGS-OGS-Üç aşamalı SBS, Tekli SBS ve son olarak TEOG (Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş) sistemi uygulandı. Sekizinci sınıfta 6 dersin yazılı sınavlarından birinin merkezi sınavla yapılması, sınavların iki gün içinde gerçekleştirilmesi, telafi sınavı olanağı verilmesi, okul başarı puanlarının, başarı sınav puanına etkisi gibi hususlar, TEOG u önceki sınav uygulamalarından farklı kılıyordu. TEOG sistemindeki temel sorun, sınav aşamasından ziyade yerleştirme sürecinde yaşanıyordu. TEOG un eksik yönleri giderilerek geliştirilebilseydi daha akılcı olacaktı. 2018 yılında TEOG sistemi de uygulamadan kaldırıldı. Gerekçesi sınavı kaldırmak “Mahalli Yerleştirme Sistemi” ile herkesin evine en yakın okula kayıt yaptırabilmesiydi. Her alanda olduğu gibi okulları nitelikli – niteliksiz diye ayırdılar. Bu durum veli ve öğrenciler üzerinde prestijli – prestijsiz nitelemesi yapılmasına neden oldu. Daha sonrada, bakanlık nitelikli okullara ancak merkezi sınavla girileceğini açıklayıp, mahalli yerleştirmelere de zorunlu tercih dayatmalarını getirdi. Gizli hedefleri sonradan ortaya çıktı. Niteliksiz okula kayıt olan Öğrenciler, psikolojik çöküntüye uğradı. Velilerinde kafası karıştı.
LGS de öğrenciler, gerek merkezi sınavlardaki kısıtlı okul kontenjanları, gerekse mahalli yerleştirme sistemindeki zorunlu tercih dayatmaları ile açıkça imam hatiplere ve meslek liselerine yönlendiriliyor. Bu okullara gitmek istemeyen öğrencilerin açık lise, mesleki eğitim merkezleri(Çıraklık Eğitim) ya da özel okullara gitmekten başka seçenekleri kalmıyor.
Nitelikli niteliksiz okul ayrımcılığı ile rencide olan, zorunlu tercih dayatmaları ile istemediği okul türlerine yerleştirilen iki milyona yakın çocuğu, açık liseye yönlendirerek örgün eğitimin dışına iten bu sistemin, savunulacak bir tarafı yoktur. 3 yılda bir OECD ülkeleri arasında yapılan PISA sınavlarında, Türkiye, (2018) Matematikte 454, Fen Bilimlerinde 468, Okuma da 466 puan almış olup her üç alanda da OECD ülkelerinin ortalamalarının altındadır. Bu sistemin bir an önce değiştirilmesi gerekir. Okul kontenjanlarının dağıtılmasında da adaletsiz bir dağılım vardır. Türkiye genelinde genel kontenjan geçen yıla göre % 53 oranında artmış, Eskişehir’de kontenjan artışı ise geçen yıla göre % 34 de kalmıştır. Yani Eskişehir’de ki okullarda kontenjan artışı Türkiye kontenjan artışının altındadır. Bunun cevabını da yerel milli eğitim yöneticilerimiz vermelidir.
Öğrencilerimiz, virüs salgını nedeniyle uğradıkları eğitim – öğretim kaybı yanında, bakanlığın sınav tarihlerini bir ileri bir geri değiştirmesi öğrenciler üzerinde olumsuz etkiler yapmış, psikolojileri bozulmuş, bu moral ve tedirginlikle sınavlara alınmışlardır.
16 Temmuzda açıklanan sınav sonuçlarına bakacak olursak, sınava bu yıl %43 artışla (Kesintili eğitime 2012 yılında başlanması nedeniyle bu öğrenciler ilk defa mezun oldular)
1 milyon 472.88 öğrenci sınava girdi. 8. Sınıfların %12 si LGS ye girmedi. 500 puan üzerinden Türkiye puan ortalaması 286.3 oldu. Sınavdan, 181 Türkiye birincisi çıktı. Kız öğrenciler Erkek öğrencilerden daha başarılı oldular.
Fen Bilgisi hariç doğru cevap sayıları düştü.
Fen Bilgisinde geçen yıl 9.97 olan doğru cevap sayısı 10.21 e çıktı.
Türkçe de 2019 da 11.75 olan doğru cevap sayısı 10 a düştü.
Matematikte 2019 da 5.19 olan doğru cevap sayısı 4.89 a düştü.
Yabancı Dilde, 2019 da 4.65 olan doğru cevap sayısı 3.53 e indi.
İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük dersinde 2019 da 6.88 olan doğru cevap sayısı 5.5 e indi.
Öğrencilerimizi yarış atı yapan bu sınavlardan ve karmaşık ayrıştırıcı tercihlerden kurtarmak için
LGS, 13-14 yaşlarındaki çocuklarımızın girdiği, 155 dakika süren o yaş düzeyine oldukça ağır ve telafisi olmayan sonuçlar doğurabilecek bir sınavdır. TEOG çok daha öğrenci lehine olan bir sınavdı.
Sınav sonuçlarına göre öğrencilerin ve velilerin tercihleri ve süresi oldukça karmaşık stresli bir durumdur.
Öğrencilerin tercih yaparken önce 5 yerel okul tercihi yapıp, sonra da merkezi sınav sonucuna öğrenci alan okul tercihi ise tam bir faciadır. Öğrenciler istemedikleri okullara gitmeye zorlanmaktadır. Bu zorunluluk bir an önce kaldırılmalıdır.
Temmuz-Ağustos ayları boyunca 3 tercih ve nakil süreci veli ve öğrencileri aşırı derecede yıpratmaktadır.
2020-2021 Eğitim- Öğretim dönemi için belirsizlikler devam etmektedir. Milli Eğitim Bakanı alacağı kararlarda ikircikli davranmamalıdır. Eğitim ve sağlık, ekonomiye feda edilmemelidir.
Bu önerilerin ve kesintisiz eğitimin hayata geçirilmesi, öğrencilerimizin ve eğitimimizin lehine olacaktır.” dedi.

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ
kernekotokiralama.com papyonshop.com restbetgiris.co betpastakip.com restbet.com betpas.com restbettakip.com canlı casino siteleri casino siteleri deneme bonusu veren siteler