Lösev
01.05.2024 - Eskişehir'in Haberi , Şehrin Gündemi...
Cumhuriyet 100 Yaşında

CHP’li Süllü Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu 80. Toplantısı’na Katıldı

CHP’li Süllü Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu 80. Toplantısı’na Katıldı

Cumhuriyet Halk Partisi Eskişehir Milletvekili ve Türkiye-Avrupa Birliği Karma Parlamento Komisyonu
Eş Başkan Yardımcısı Dr. Jale Nur Süllü, üyelik müzakerelerinde endişe verici gerilemelerin
yaşanmasına hep birlikte şahitlik ettiklerini belirterek “Üyelik müzakereleri 2018’den bu yana
donduruldu. Bu endişe verici duruma karşın, AB’ye katılım sürecinin bizim için stratejik bir hedef olup;
AB Dış İlişkiler Yüksek Temsilcisi Borrell’in Türkiye-AB ilişkilerinin durumu ve önerilerini içeren raporu
her iki tarafça da çok iyi değerlendirilmelidir” dedi.

Türkiye-Avrupa Birliği (AB) Karma Parlamento Komisyonu (KPK) 80. Toplantısı TBMM Tören
Salonu’nda gerçekleştirildi. İki gün süren toplantıda gerçekleşen üç oturumda da söz alan Cumhuriyet
Halk Partisi Eskişehir Milletvekili ve Türkiye-AB KPK Eş Başkan Yardımcısı Dr. Jale Nur Süllü, ilişkilerde
yaşanan geriye gidişleri tersine çevirmekte zorlukların ve bölgesel krizlerin yaşandığı bir süreçte
toplantının gerçeklemiş olmasını önemsediklerini kaydetti.

AB’YE KATILIM STRATEJİK BİR HEDEF OLMAYA DEVAM ETMELİ

Türkiye olarak AB’ye adaylık başvurusuyla demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan hakları temelinde
AB değerlerine uyum sağlama hedefini kabul ettiklerini dile getiren Eş Başkan Yardımcısı Süllü,
“Endişe verici gerilemelerin yaşanmasına hep birlikte şahitlik ettiğimiz üyelik müzakereleri, 2018
yılından bu yana donduruldu. Kurucu üyesi olduğumuz Avrupa Konseyi’nin siyasi denetimine alındık.
Bu kaygı verici gelişmelere rağmen, AB’ye katılım sürecinin bizim için stratejik bir hedef olmaya
devam etmesi gerektiğine inanıyoruz” dedi.

ÜYELİK DIŞINDA AYRI BİR GÜNDEMİ KABUL ETMİYORUZ

Katılım müzakerelerinin, AB ile ilişkilerin omurgasını oluşturduğuna, katılım perspektifinin korunması
ve yeniden canlandırılması gerektiğine vurgu yapan Süllü, “Türkiye’nin üyelik müzakerelerinin
dondurulduğu bir süreçte, Rusya-Ukrayna savaşının ardından genişleme politikası yeniden AB’nin
gündeme geldi. Ukrayna’daki savaş bağlamında Türkiye-AB işbirliğinin öneminin arttığına hemfikiriz.
AB’nin Türkiye dışındaki tüm aday ve potansiyel aday ülkeler için üyelik umutlarını güçlendirdiğini
gözlemlerken, ülkemize karşı ayrımcılık yapıldığını gözlemliyoruz. 14-15 Aralık 2023 tarihli AB Konseyi
toplantısının ‘Sonuçlar’ bölümünde ülkemizin ‘Genişleme ve Reformlar’ başlığı altında anılmasını ve
‘AB-Türkiye İlişkileri’ başlığı altında, ayrı bir gündem maddesi olarak yer almasını kabul etmiyoruz”
ifadelerini kullandı.

ULUSLARARASI SÖZLEŞME YÜKÜMLÜLÜKLERİNİ YERİNE GETİRMELİYİZ

Süllü, Türkiye’nin AB’nin bölgesel konularda seçici işbirliği yapabileceği bir ortak olarak görmekten
vazgeçmesi gerektiğinin altını çizdi. “AB kurumlarına ve KPK üyeleri olarak bizlere sorumluluklar
düşüyor. Avrupa Konseyi üyesi tüm ülkeler gibi, AİHM kararlarını, Venedik Komisyonu kararlarını
yerine getirmekle yükümlüyüz” diyen Süllü, bir Avrupa Konseyi sözleşmesi olan İstanbul
Sözleşmesi’nden hukuksuzca ve tek bir kişinin kararıyla çıkılmasına tepkisini de dile getirdi.

KISIR DÖNGÜDEN ÇIKMAMIZ GEREKİYOR

Üyelik müzakerelerinin yeniden canlanmasının önündeki engeller kaldırılırken Türkiye’nin de AB’ye
girişin temel koşul olan Kopenhag siyasi kriterlerine uyum, insan hakları ve ifade özgürlükleri
konusunda yapısal reformları yerine getirmesi gerektiğini ifade eden Süllü şunları kaydetti: “Evrensel değerleri kendi vatandaşlarımız için istiyoruz. Vatandaşlarımıza Schengen vize serbestisi için taahhüt
ettiğimiz 72 kriterden 6’sını hala yerine getirmedik. Ev ödevlerimizi yapmamız nedeniyle
muhataplarımıza karşı vatandaşlarımızın hakkını ve hukukunu yeteri kadar savunamıyoruz. Aynı
şekilde Gümrük Birliği Anlaşması’nı da güncelleyemediğimiz için ticari ilişkilerimizde rekabet gücümüz
olumsuz etkilenmeye devam ediyor. İçinde bulunduğumuz kısır döngüden mutlaka çıkmamız
gerekiyor. Bu anlamda, AB Komisyonu Yüksek Temsilcisi Josep Borrell’in Türkiye-AB ilişkilerinin
durumu ve önerilerini içeren raporunun iyi değerlendirilmesini bekliyoruz. Türkiye ve AB’nin ortak
çıkarları, toplumlarımızın barış ve refahı için yeni bir ivmenin ortaya çıkmasına yönelik CHP olarak
desteğimizi sürdürüyoruz.”

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ