Lösev
05.05.2024 - Eskişehir'in Haberi , Şehrin Gündemi...
Cumhuriyet 100 Yaşında

CHP İl Başkan Yardımcısı Uyar : Laik Eğitim Sulandırılamaz

CHP İl Başkan Yardımcısı Uyar : Laik Eğitim Sulandırılamaz

CHP İl Başkan Yardımcısı Uyar : Laik Eğitim Sulandırılamaz

Cumhuriyet Halk Partisi Eskişehir İl Başkan Yardımcısı Battal Uyar 2020-2021 eğitim öğretim yılının ilk döneminin son haftasında uzaktan eğitimle ilgili son durumu ve yaşanan sıkıntıları değerlendirdi.

İl Başkan yardımcısı Uyar ;

” 2020-2021 Eğitim-Öğretim yılı 1. Dönemi 22 Ocak 2021 tarihinde sanal da olsa bitiyor.

Öğretim yılı, 5 Ekim 2020 tarihinde öğrencilerin temel derslerden uzak olduğu bir biçimde sorunlu olarak başladı. Öğretmenler ve öğrenciler başta sisteme girmekte zorlandı bazıları da giremedi. Çünkü 10 kişilik bir odaya 100 kişi davet edildi. İlk 10 kişi sonrası sisteme giremedi. MEB, yaşanan bu sorunları aşmak için EBA dışındaki dijital alternatifleri de öğretmenlerin hizmetine açtı. Sorunları azaltmaya çalıştı.

12 Ekim 2020 tarihinde 8. Sınıflarda bölünmüş sınıflar olarak yüz yüze eğitime başladı. 5 Kasım 2020 tarihinde de 5. Sınıflar da aynı şekilde yüz yüze eğitime başladı. Yüz yüze eğitim için çocuğunu okula göndermek isteyen velinin yazılı onayı alınacak ve gelmeyen  öğrenciler de devamsız sayılmayacaktı.

Belirtiler genelgeye göre öğretmenlerden yoklama yapılmaması, devam devamsızlık takibinin katılan kişi sayısı üzerinden yapılması ve öğrencilerin canlı derslere katılım için zorlanmaması için istendi. Öğretmenler de ders program yüküne göre derslerini 30 dakika ve online olarak, girdiği ders saati kadar yaptı. Ancak öğrenciler açısından birçok problem dizisi ortaya çıktı. Bunlar, dersleri TV den izleyenler, düzenli derse katılan, canla başla mücadele eden öğrenciler, imkanı olup özel ders alan ve okulun uzaktan eğitimine katılmayanlar, Evinde internet ve cihazı olmadığı için uzaktan eğitime katılamayan öğrenciler, ailede birden çok çocuğu olan ve imkanları kısıtlı olanlar. Eğitim öğretime bu koşullarda, 2 ile 20 arasında değişen öğrenci sayısı ile devam edildi. Bu şartlarda 3 milyon öğrenci sisteme katılamadı. Bu sayı, sayın bakan tarafından açıklandı. 15 milyon civarında öğrenci de sisteme girdi zannedilmesin. Zira, sisteme bir defa giren öğrenci devamlı öğrenci olarak değerlendirildi.

Bu ortamda yapılan eğitim öğretimin ölçme değerlendirilmesi nasıl yapılacaktı? MEB Temel Eğitim Genel Müdürlüğü, 25 Aralık 2020 tarihinde göndermiş olduğu ölçme ve değerlendirme uygulama genelgesinde, 5-6-7 ve 8. Sınıflarda ders etkinliklerine katılım puanları ve varsa proje puanlarının aritmetik ortalaması ile dönem puanı hesaplanacak, yapılmış olan sınavlar varsa hesaplamaya dahil edilecek. Ancak, 4. Sınıftan 5. Sınıfa geçen öğrencilerin bir kısmını öğretmenler hiç görmedi. Öğretmenler, online sınıflarda 3-5 öğrenci ile ders yaptı. Öğrenci sisteme hiç girmedi ya da giremedi.

16 Kasım 2020 de ara tatil başladı. Salgının hızla yaygınlaşması üzerine tüm kademelerde uzaktan eğitime dönüldü. Yüz yüze yapılması planlanan yazılı sınavlar yapılamadı. Bunun üzerine “ Uzaktan eğitim not ile değerlendirilemez” maddesi yönetmelikten kaldırıldı. Şimdi, öğretmenlere sübjektif bir şekilde not verin deniliyor. Öğretmen hangi kriter, kıstas ve ölçüte göre değerlendirme yapacak? Not verecek? Temel Eğitim Genel Müdürlüğü, öğrencilere geçen yılki notların biraz üzerinde not verebilirsiniz diyor.

Özetle söz konusu genelgeyle okula devam bir tarafa uzaktan eğitim sürecine imkansızlıklar nedeniyle katılamayan tüm öğrencilere not verilmesi istenmektedir. Bu yazılı sınavlara öğrencilerin ancak yüzde otuzu katılabilmiştir. Yazılı sınava katılan öğrencilerin velilerinden dilekçe istenmektedir. Yazılı sınava katılamayan öğrencilerin yazılı sınav puanı söz konusu olamayacaktır. Bu uygulama eşitsizlik ve haksızlık yaratacaktır. Uygulama Bilimsellik, eşitlik ve genellik, eğitimde fırsat eşitliği ilkelerine tamamıyla aykırıdır.

Öğrencilere, farklı kriterler ölçü alınarak verilecek puanlar, liselere girişlerde de baz alınacak olup, öğrencinin tüm eğitim öğretim hayatını belirleyecektir. Eğitimde fırsat eşitliğini ortadan kaldıran MEB Temel Eğitim Genel Müdürlüğünün “ Ölçme ve Değerlendirme Uygulamaları” konulu yayınladığı 13.01.2021 tarihli genelgesinin uygulamasının durdurulması, Öğrenciler eşit ve adil bir puanlama ile pandemi döneminin özel koşullarına göre not değerlendirmesi ile değerlendirilmelidir.

MEB, ortaokullar ve liseler için seçmeli ders tercihlerinin 4-22 Ocak 2021 tarihleri arasında yapılacağını açıkladı. Seçmeli dersler yönetmeliği, seçmeli derslerin, öğrencilerin ilgi ve isteklerine göre belirlenmesi gerektiğini belirtir.

Oysa iktidarın siyasal ve ideolojik hedefleri doğrultusunda hayata geçirilen eğitim politikalarıyla, eğitim biliminin gerekleri ve çocuklarımızın ilgi, yetenek ve ihtiyaçları bir kenara bırakılarak, dini içerikli dersler seçilmesi konusunda öğrenci ve veliler ağır biçimde baskı altına alınmaktadır.

Seçmeli derslerin belirlenmesi sürecinde bazı dini içerikli derslerin seçilmesi için başta din öğretimi genel müdürlüğü olmak üzere, il ve ilçe milli eğitim müdürlükleri, eğitim yöneticileri, hatta dini dernek ve cemaatler aracılığı ile öğrencilerin “ Zorunlu seçmeli dersler” olarak ifade edilen dersleri seçmeleri için açık açık dayatma yapıldığı görülmektedir. Öğrenciler ilgi ve yetenekleri doğrultusunda velilerinin de onayı ile istedikleri dersi seçebilir. Farklı dersleri seçmek isteyen öğrenci ve velilerin baskıya dönüşen bir yönlendirmeyle bu dersleri seçmeye zorlanması kabul edilebilir bir durum değildir.

Okul yöneticileri, kamu yöneticisi kimliklerini unutarak, öğrencilerin ve öğretmenlerin anayasal haklarını yok sayarak, dini temalı seçmeli derslerin seçilmesini zorlamaları suçtur. Bu gibi çabalar, eğitimin bilimsellikten uzaklaştırılıp eğitimin dinselleşmesini sağlama amaçlıdır. Unutulmamalı ki Uğur Şahin, Özlem Türeci, Aziz Sancar gibi yetişen değerler bilimsel ve laik eğitimin somut sonucudur. Anayasamızın değiştirilemez ikinci maddesi laik cumhuriyet olduğumuzu ifade eder. Laik eğitim sulandırılamaz. Son yıllarda dini dernek ve vakıflarla imzalanan protokoller aracılığı ile okulların eğitim kurumu olmaktan uzaklaştırılıp dini etkinliklerin mekanlarına dönüştürüldüğü bir dönemden geçiyoruz.

Bu durumun başta laik eğitim olmak üzere, eğitimin en temel ilkelerinin, eşit yurttaşlık ilkesinin yok sayılması anlamına gelir.

İktidarın ve MEB’in dayatmacı eğitim politikalarına ve zorlamacı uygulamalarına karşı her zaman veli ve öğrencilerimizin yanında olacağız.”

 

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ
kernekotokiralama.com papyonshop.com restbetgiris.co betpastakip.com restbet.com betpas.com restbettakip.com casino siteleri casino siteleri deneme bonusu veren siteler