Lösev
08.05.2024 - Eskişehir'in Haberi , Şehrin Gündemi...
Cumhuriyet 100 Yaşında

“Cezaevinde Tutuklu Gazeteci Yok” Diyen Adalet Bakanı’na Yanıt Sincan Cezaevi’nden Geldi

“Cezaevinde Tutuklu Gazeteci Yok” Diyen Adalet Bakanı’na Yanıt Sincan Cezaevi’nden Geldi

TBMM’deki 2024 bütçesi görüşmelerinde söz alan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un
“Gazetecilik faaliyetinden dolayı tutuklu bulunan tek bir kişi yoktur” açıklamalarına yanıt
Sincan Cezaevi’nde tutuklu gazetecilerden geldi. CHP’nin gazeteci kökenli Eskişehir
Milletvekili Utku Çakırözer’in Sincan Cezaevi’nde görüştüğü Ajans Muhbir kurucuları 100
gündür tutuklu Süha Çardaklı ile 65 gündür tutuklu Serkan Kafkas, “Bizim yaptığımız bal
gibi gazetecilik, vatandaş gazeteciliği! Bizim üzerimizden hem basına, hem topluma gözdağı
veriyorlar” dedi. 8 aydır cezaevinde tutulan Dicle Fırat Gazeteciler Derneği Başkanı Dicle
Müftüoğlu ise, “Onlar için kimse gazeteci değil zaten. Sadece her şeyi pembe gösteren
gazetecileri makbul gazeteci sayıyorlar” dedi.

SİNCAN’DAKİ GAZETECİLERDEN ADALET BAKANINA YANIT

CHP’nin gazeteci kökenli Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, Sincan Cezaevi’nde tutuklu
ile Ajans Muhbir editörleri gazeteciler Süha Çardaklı ve Serkan Kafkas ile Dicle Fırat
Gazeteciler Derneği (DFG) Başkanı ve Mezopotamya Ajansı (MA) editörü Dicle
Müftüoğlu’nu ziyaret etti. Gazeteciler TBMM’deki bütçe görüşmelerinde “Gazetecilik
faaliyeti nedeniyle cezaevinde tutuklu gazeteci yok” diyen Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’a
Çakırözer aracılığıyla gönderdikleri mesajlarla yanıt verdi.

“HER ŞEYİ PEMBE GÖSTEREN GAZETECİLERİ MAKBUL SAYIYORLAR!”

29 Nisan’da gözaltına alınan ve 3 Mayıs’ta tutuklanarak cezaevine konulan Dicle Fırat
Gazeteciler Derneği Eşbaşkanı ve Mezopotamya Ajansı editörü Dicle Müftüoğlu Çakırözer
aracılığıyla gönderdiği mesajında şunları söyledi:
“15 yıllık gazeteciyim. Beni ‘örgüt kurmak ve örgüt yönetmekle’ suçluyorlar. Hakkımdaki
iddiaların hiçbir tutarlılığı yok. 15, 20 yıl önce benim öğrencilik döneminde ailemin bana
gönderdiği parayı bile ‘örgütsel yardım faaliyet’i sayıyorlar. İnternet fenomenlerinin nasıl kara
para akladığının peşine düşmeyenler çıkmışlar benim 15, 20 yıl önceki okul harçlıklarımın
peşine düşmüşler. Adalet Bakanı ‘cezaevinde gazeteci yok’ diyor. Onlar için kimse gazeteci
değil zaten, sadece her şeyi pembe gösteren makbul gazetecileri gazeteci sayıyorlar. ”

“BİZİM ÜZERİMİZDEN BASINA GÖZDAĞI VERMEK İSTİYORLAR”

Ajans Muhbir kurucuları 100 gündür tutuklu Süha Çardaklı ile 65 gündür tutuklu Serkan
Kafkas da Çakırözer aracılığıyla göderdiği mesajlarda yaptıklarının gazetecilik faaliyeti olduğunu belirtti.
Süha Çardaklı, “Serkan da, ben de İletişim Fakültesi mezunuyuz. Ben yıllarca Yeniçağ
Gazetesi’nde çalıştım. Sonra Serkan ile ikimiz Ajans Muhbir twetter hesabını kurduk.
Paylaşımlarımızda yalan yok. Anadolu Ajansı’nın, Valiliğin, Kaymakamlığın yaptığı
açıklamaları kullanıyoruz. İddianamede de önümüze yine 41 haberimiz konuldu. Yılmaz
Özdil yazısı, TRT’de, AA’da yayınlanan haberler var. Tamamen siyasi yönlendirme ile
buradayız. Çünkü Türkiye’nin en büyük kanayan yarası olan Suriyeliler meselesini sıklıkla
işliyoruz. İktidar hem Suriyelileri burada tutmak ve bu sayede dışarıdan para almak istiyor;
hem de bu nedenle oy kaybetmek istemiyor. Yaptığımız haberlerin kendilerine oy
kaybettireceklerini düşündükleri için bizi buraya koydular. Bizi üzeremizden basına, topluma
gözdağı vermek, susturmak istiyorlar. Suriyeliler konusunda haber yapılmasını istemiyorlar.
Yaptığımız iş gazetecilik. En anlı şanlı gazeteler bile 10 bin, 20 bin tiraj yaparken bizim
hesabımız ayda 500 milyon kez görüntüleniyor. Yine bu davada tutuklanan ve sonradan
tahliye olan Batuhan Çolak’ın Aykırı sitesinin 800 milyon izlenmesi var. Takipçilerimiz
arasında gençler çoğunlukta. Bu yüzden de bizi susturmak da istiyorlar” dedi.

“YAPTIĞIMIZ BAL GİBİ GAZETECİLİK, VATANDAŞ GAZETECİLİĞİ!”

Serkan Kafkas: “Bizim yaptığımız bal gibi gazeteciliktir. Adı da vatandaş gazeteciliğidir.
Bütün dünyada da bu böyle bilinir. Ajans Muhbir’i kuralı üç buçuk yıl oldu. Ayda 500 milyon
görüntülünme var. Ayrıca geçen yıl çıkan sansür yasası olarak bilinen ‘halkı yanıltıcı bilgiyi
alanen yayma’ suçu gerekçe gösterilerek en uzun tutukluluğu bize yaşatıyorlar. Yatarı
olmayan bir suç ama yine de inatla bizi burada tutuyorlar. Sadece biz de değil, davada lise,
üniversite öğrencileri, ev hanımlarının aralarında olduğu 30 sanık var. Hiçbirimiz birbirimizi
tanımıyoruz. Ama suçlanma gerekçemiz ortak: Milliyetçi paylaşımlar yapıyoruz, Suriyeliler
rezaletini anlatıyoruz diye özgürlüğümüzü çalıyorlar. Sadece sığınmacılar konusu değil,
deprem felaketi sonrası iktidarının eksiklerini, ihmallerini ortaya koyan yayınlarımız ve
seçimde ortaklık yaptıkları Hüda Par’ın geçmişteki söylemlerini bulup çıkaran yayınlarımız
Erdoğan ve çevresini çok rahatsız ettti. Ama yaptığımız haberlerin tümü gerçek. Bazen
AA’da, bazen TRT’de, bazen de iktidar basınında çıkan, bazen de üstü örtülmeye çalışılan
haberler” mesajını gönderdi.

“230 TAKİPÇİM VAR, 7 TWEETLE YARGILANIYORUM”

Çakırözer, sosyal medya paylaşımları nedeniyle aynı davadan tutuklu yargılanan üniversite
öğrencisi Murat Erkek, Suriyeliler Suriyeye Platformu yöneticisi Eray Artürk’ü de ziyaret etti.
25 yaşındaki Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Türkoloji bölümü öğrencisi Murat Erkek, “7
tweetim nedeniyle yargılanıyorum ve üç aydır cezaevindeyim. Bir tanesi 2018, bir tanesi 2020
yılından. Kişisel hesabımı sadece 230 kişi takip ediyor. Türkoloji okuduğum için sosyal
medyada kendimi ‘diplomalı Türkçü’ şeklinde tanıtmam bile iddianamede suç gibi önüme
konuyor. Arkadaşım Adem Enes Gezer de sadece 3 tweeti nedeniyle cezaevinde tutuklu.
Bizim paylaşımlarımızın tek bir amacı var Suriyelilerin ülkesine dönmesini istiyoruz” dedi.

“ ‘HUDUT KEVGİR’ DEDİK, TUTUKLANDIK!”

Suriyeliler Suriyeye Platformu yöneticisi ve Zafer Partisi üyesi Eray Ertürk ise, “ ‘Hudut
kevgir’ dedik diye, sığınmacılar konusunda yanlış yapılanları eleştirdik diye bizi tutukladılar. Yaklaşık 3 aydır tutukluyum. Milli vicdanı kanatıyorlar. Yatarı olmayan bir suçtan bizi burada
tutuyorlar” mesajnı gönderdi.

“DÜŞÜNCEYİ HAPSETME AYIBI ARTIK BİTMELİ”

CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer ise ziyaretleri sonrasında Sincan Cezaevi önünden
şu açıklamalarda bulundu:
“Bütçe görüşmelerinde Adalet Bakanı ‘gazetecilik faaliyetleri nedeniyle cezaevinde tutuklu
gazeteci yok’ dedi. Sincan Cezaevi’nde Süha Çardaklı, Serkan Kafkas ve Dicle Müftüoğlu ile
görüştüm. Her üçünün de yaptığı gazetecilik. Suriyeliler konusunu, ülkede yaşanan hak
ihallerini, yanlışları değerlendirdikleri, paylaştıkları için yeni yıla özgürlüklerinden mahrum
cezaevinde girmek zorunda bırakılıyorlar. Sadece onlar değil, öğrenciler, ev hanımları, sıradan
vatandaşlar da eleştirel paylaşım yaptıkları için yargılanıyor cezaevine konuyor. Gerekçesi de
bizim çok eleştirdiğimiz düşünceyi, ifadeyi hapsedecek dediğimiz sansür maddesi dediğimiz
geçen yıl çıkarılan TCK 217/A maddesi nedeniyle tutuklu. Hepsinin duruşmaları Ocak ayında
bu adaletsizlik, bu hukuksuzluk bir an önce bitmeli ve özgürlüklerine kavuşmalılar.
Düşünceyi hapsetme ayıbı artık bitmeli. Sansür yasası dediğimiz düzenlemenin kaldırılması
yönündeki mücedelemiz de sürecek.”

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ
kernekotokiralama.com papyonshop.com restbetgiris.co betpastakip.com restbet.com betpas.com restbettakip.com canlı casino siteleri casino siteleri deneme bonusu veren siteler