Lösev
27.04.2024 - Eskişehir'in Haberi , Şehrin Gündemi...
Cumhuriyet 100 Yaşında

Çakırözer’den TBMM’de Kıbrıs için Somut Adımlar Atmayan AKP’ye Eleştiri!

Çakırözer’den TBMM’de Kıbrıs için Somut Adımlar Atmayan AKP’ye Eleştiri!

KKTC kuruluşunun 40. yıl dönümünü kutlarken, muhalefet KKTC’nin tanıtılması konusunda
yetersiz kalan AKP’yi Meclis’te topa tuttu. Kasım ayının ilk haftasında Kazakistan’da
düzenlenen Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) zirvesine KKTC’nin davet edilmemesini eleştiren
CHP’li Çakırözer, “Geçen yıl gözlemci üye yaptık ama bir yıl sonraki zirveye Kazakistan
‘Ben davet etmiyorum’ deyince ne yaptınız? Ne yapabildiniz? Kazakistan’ı neden ikna
edemediniz, neden KKTC bayrağı orada temsil edilmedi, neden KKTC’nin lideri oraya
gidemedi? Bunların hesabının millete verilmesi lazım” dedi.

Çakırözer, “Lafa gelince mangalda kül bırakmayan bu iktidar Konya’da kendi ev sahipliğinde
düzenlediği İslami Dayanışma Oyunları’nda dahi KKTC’li sporcuları yarıştıramadı, KKTC
Bayrağı’nı koyduramadı. KKTC’den gelen gazetecileri, muhalifleri sınırdan her haksız
hukuksuz çevirişimiz KKTC’nin tanınması davasına zarar vermektedir. 22 yıllık AKP
iktidarının en çok eleştirilecek yanı 2004 yılında Annan Planı’na Kıbrıs Türkleri tereddütsüz
‘Evet’ dedi; Rumlar ise ‘Barışa hayır’ dediler, buna rağmen hiçbir yaptırımla
karşılaşmadıkları gibi Avrupa Birliğine tam üye yapıldılar. Bu vahim hata sonrasında
AKP’nin hiçbir etkili adım atmamış olması bugün içinde olduğumuz yalnızlığın en temel
sorumlusudur. Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti adada ayrı bir devlet olduğunu öncelikle
kendisi görmeli, tanımalıdır. ‘KKTC’yi tek tanıyan ülkeyiz’ diyoruz o konuda da tanıyormuş
gibi yapmaktan vazgeçip gerçekten tanımalıyız” dedi.

“GÖZLEMCİ ÜYE YAPILDI, ZİRVEYE ÇAĞIRILMADI! NE YAPTINIZ!”

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) kuruluşunun 40. yıl dönümünü kutlarken,
TBMM’de de AKP’nin KKTC’nin tanınması davasındaki eksik politikaları eleştiri konusu
oldu. TBMM Dışişleri Komisyonu üyesi, CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer Kasım
ayının ilk haftasında Kazakistan’da düzenlenen Türk Devletleri Teşkilatı’nın (TDT) 10. yıl
dönümü zirvesine KKTC’nin davet edilmemesini eleştirdi. Çakırözer, “Geçen yıl gözlemci
üye yaptık ama bir yıl sonraki zirveye Kazakistan ‘Ben davet etmiyorum’ deyince ne
yaptınız? Ne yapabildiniz?” dedi.

İktidarın geçtiğimiz yıl Konya’da kendi ev sahipliğinde düzenlediği İslami Dayanışma
Oyunları’nda dahi KKTC’li sporcuları yarıştıramadığını anımsatan Çakırözer, “Lafa gelince
mangalda kül bırakmayan bu iktidar KKTC Bayrağı’nı koyduramadı. Başka bir ülkede değil,
Konya’da dahi bunu yapamadınız. ‘KKTC’yi tek tanıyan ülkeyiz’ diyoruz ya, aslında o
konuda da tanıyormuş gibi yapmaktan vazgeçip gerçekten tanımalıyız. KKTC’nin seçilmiş
iktidarlarına, milleti temsil eden partilerine saygılı davranmamız gerekir. Sanki bizim bir
vilayetimizmiş gibi bir üslupla değil, emir kipiyle değil, devletten devlete ilişkinin
gerektirdiği bir üslup içinde yürütülmesi gerekir bu ilişkinin.”

“40 YIL SONUNDA TANINMASINI SAĞLAYAMADIK”

“Barış Harekâtı’nın 50’nci ve KKTC’nin kuruluşunun 40’ıncı yıl dönümünü kutladığımız şu
günler belki de hepimiz açısından bir durum muhasebesi yapmayı gerektirmektedir” diyen
Çakırözer, şunlara dikkat çekti:
“Öncelikle, uluslararası toplumun tüm ambargolarına, yasaklamalarına, haksızlıklarına
rağmen kırk yıldır bu cumhuriyeti demokrasi içinde yaşatmak bir başarıdır. Bu nedenle,
KKTC’yi, kurucularını ve bugüne kadar görev alan devlet adamlarını ve tabii ki aziz Kıbrıs
Türk halkını yürekten tebrik ediyoruz. Tabii ki bugüne kadar KKTC’nin hep yanında olan tüm
cumhuriyet hükûmetlerimize de emekleri, çabaları için teşekkür etmek isterim. Ancak tüm
dünyaya meydan okuyarak yaptığımız Barış Harekâtı’ndan elli yıl, KKTC’nin kuruluşundan
kırk yıl sonra geldiğimiz noktada maalesef onu dünyaya tanıtmak konusunda başarılı
olabilmiş değiliz.”

“SOMUT İLERLEME YOK”

Birleşmiş Milletler ve diğer uluslararası platformlarda yapılan konuşmalarda, atılan
nutuklarda hep dünyanın Kıbrıs Türkünü, Kıbrıs davasını, KKTC’yi tanımasından
bahsedilmesine rağmen somut bir ilerleme sağlanamamasını eleştiren Çakırözer, “Türkiye’nin
en yakın olduğu ülkelere KKTC’yi tanıtmayı başarabilmiş değiliz. Bu konuda son dönemde
Azerbaycan adımlar atıyor. Sayın İlham Aliyev’in KKTC Cumhurbaşkanıyla Bakü’de
görüşmesi önemlidir, kültürel bir program çerçevesinde bir buluşma olsa da bunun tüm
dünyaya ‘KKTC Cumhurbaşkanıyla görüşme’ olarak duyurulması önem taşır ama yeterli
değildir. Ortada, bir tanıma hâlâ yoktur. Bu iyi niyetli adımların mutlaka siyasi, diplomatik
adımlarla takviye edilmesi, desteklenmesi gerekir” dedi.
Çakırözer şöyle konuştu:
“Sadece Azerbaycan’dan değil, bölge ülkelerinin en zor dönemlerinde tüm dünyayı karşımıza
alma pahasına yardımlarına koştuğumuz Katar’dan, Libya’dan, Pakistan’dan, Bangladeş’ten ve
tüm Türk ve İslam âleminden de tanıma konusunda hiçbir adım gelmemiş olması KKTC ve
ülkemiz adına büyük bir başarısızlıktır, üzüntü kaynağıdır. Bir adım atılıyor ama gerisi
getirilemeyince akim kalıyor. İşte, geçen yıl KKTC’nin Türk devletleri topluluğuna gözlemci
üye alınmasına hepimiz sevindik, arzu ederdik ki isminde ‘Türk’ bulunan bir devlet bu
teşkilata asil üye alınsın, maalesef oldurulamadı. ‘Olsun, bir adımdır’ dedik, iktidarı bunun
için tebrik ettik ama bu sembolik adımın bile gerisini getirmekten aciz durumda olduklarını
görmekten de büyük üzüntü duyuyoruz.”

“KIBRIS TÜRKÜNÜ TANIYIN, KKTC’Yİ TANIYIN!”

Kıbrıs Türkünün haklı davası için Azerbaycan ile dost ve kardeş ülklere çağrıda bulunan
Çakırözer, “Artık Karabağ işgali de son bulduğu için çekinmenize, korkmanıza gerek yok,
Kıbrıs Türkünü tanıyın, KKTC’yi tanıyın. Başta Azerbaycan olmak üzere tüm dost ve
kardeşlerimizden KKTC’ye daha açık, daha görünür destek verme çağrısında bulunuyoruz.
KKTC’ye direkt uçuşları bir an önce başlatmaları; ekonomik, siyasi ve diplomatik ilişkileri
kurmaları çağrısında bulunuyoruz. KKTC spor takımları üzerindeki izolasyonu artık yok
etmeye davet ediyoruz” dedi.

“MUHALEFETİ DIŞLAMAKTAN VAZGEÇİN!”

Çakırözer, şu eleştirilerde bulundu: “Türkiye’nin bir görüşünü, politikasını eleştirdi diye kırk yıldır iyi kötü yaşattığımız KKTC demokrasisinin vazgeçilme unsuru olan muhalefeti dışlamaktan vazgeçmeliyiz. KKTC’den gelen gazetecileri, muhalifleri sınırdan her haksız hukuksuz çevirişimiz aslında KKTC’nin
tanınması davasına zarar vermektedir. Sağıyla, soluyla hepsi Kıbrıs Türk halkını
oluşturmaktadır, hepsini kucaklamalıyız. ‘Bütün kararlar Ankara’dan alınıp Kıbrıs’ta
uygulatılıyor’ algısını yaratmaktan kaçınmalıyız. Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti adada ayrı
bir devlet olduğunu öncelikle kendisi görmeli, tanımalıdır.”

“İĞNEYİ ÖNCE KENDİNİZE BATIRIN”

“Tanıtma konusunda iğneyi kendimize batırmalıyız. 22 yıllık AKP iktidarının belki de en çok
eleştirilecek yanı şudur: 2004 yılında Annan Planı’na Kıbrıs Türkleri tereddütsüz ‘Evet’ dedi;
Rumlar ise ‘Barışa hayır’ dediler, buna rağmen hiçbir yaptırımla karşılaşmadıkları gibi
Avrupa Birliğine tam üye yapıldılar. Evet, Avrupa Birliği stratejik bir hata yaptı, bunu
görmezden gelmiyoruz ama işte bu vahim hata sonrasında Türkiye’yi yöneten AKP iktidarının
hiçbir etkili adım atmamış olması bugün içinde olduğumuz yalnızlığın en temel
sorumlusudur. Hem Rumların üyeliğine ‘Eyvallah’ dedini, hem de Kıbrıs Türkleri üzerindeki
ambargoların kalkacağı sözünün yerine getirilmesi için hiçbir şey yapmadınız. Söyleyin,
hangi ambargoyu hangi yaptırımı kaldırtabildiniz? Hiçbirini. Şimdi, yirmi yıl sonra döndünüz,
“iki devletli çözüm” diyorsunuz. Evet, doğrudur ama KKTC’nin kurucu Cumhurbaşkanı
merhum Rauf Denktaş’ı aynı bu sözleri söyledi diye sağlığında dışlayan, ölüm yatağında
yalnızlığa mahkûm eden yine sizlerdiniz.”

“KKTC’Yİ YAŞATMAK TÜRKİYE’NİN TEMEL GÖREVİ”

“Tüm bu durum değerlendirmesi ışığında Kıbrıs Türkü’nün varoluşunun simgesi olan
KKTC’ye 40’ıncı yaşın kutlu olsun diyoruz. Eksik de olsa bu bölgede Türkiye’den sonra
demokrasisiyle örnek bir devlet var ortada. Bu devleti yaşatmak başta vatandaşlarının, sonra
da orayı bugün Sayın Özgür Özel’in dediği gibi yavru vatan değil kardeş vatan olarak gören
biz Türkiye Cumhuriyeti’nin temel görevidir. Anavatan ve garantör olarak Türkiye, Kıbrıs
Türklerine her alandaki desteğini sürdürmelidir. KKTC Cumhurbaşkanı Sayın Ersin Tatar’ın
ortaya koyduğu ve AKP iktidarlarının zikzaklar sonrasında 22 yılda ancak gelebildiği 2
devletli çözüm arayışı çok geç kalınmış olmakla birlikte en doğru, en isabetli, adada huzuru,
barışı bozmayacak çözüm yoludur. Bu doğrultuda Kıbrıs Türklerinin özden gelen haklarının
tescili ve KKTC’nin tanınmasına yönelik çabalara desteğimizin süreceğinden kimsenin
kuşkusu olmamalıdır.”

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ
erotik shop malatya araç kiralama en iyi casino siteleri casino siteleri istanbul evden eve nakliyat evden eve nakliyat istanbul parça eşya taşıma eşya depolama istanbul