Lösev
05.05.2024 - Eskişehir'in Haberi , Şehrin Gündemi...
Cumhuriyet 100 Yaşında

Bu Bütçede Daha Fazla İşsizlik, Yoksulluk, Hayat Pahalılığı ve Zam Var

Bu Bütçede Daha Fazla İşsizlik, Yoksulluk, Hayat Pahalılığı ve Zam Var

Cumhuriyet Halk Partisi Eskişehir Milletvekili İbrahim Arslan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde devam eden bütçe görüşmelerinde CHP Grubu adına söz aldı.

Bütçe ile ilgili görüşlerini dile getiren Milletvekili Arslan konuşmasında şunları söyledi;

“Başkan, çok değerli milletvekilleri; sizleri Cumhuriyet Halk Partisi Grubu ve  şahsım adına en içten sevgi ve saygılarımla selamlıyorum. Dün yitirdiğimiz şehitlerimize Allah’tan rahmet, ailelerine ve tüm ulusumuza başsağlığı diliyorum.

Sayın milletvekilleri, sözlerime bütçe kanun teklifinin mali kontrole ilişkin hükümlerini düzenleyen 8’inci maddenin ikinci  fıkrasında belirtilen ve şu ana kadar da çok dikkat çekilmeyen T cetvelinde yer alan araçlarla ve bu araçların alımına dikkat çekerek başlamak istiyorum. Sayın Milletvekilleri, T cetvelinde 2024 yılı içerisinde tam 3.058 adet aracın alımına yönelik bilgilere yer verilmiştir. Bu araçlardan 3.031 tanesi bakanlıklar, bağlı kurum, kuruluş ve düzenleyici denetleyici kuruluşlara ait iken, 27 tanesi de üniversiteler tarafından talep edilmiştir. Bu taşıtların 21 tanesinin 4458 ve 5607 sayılı Kanun çerçevesinde, 54 adedinin döner sermaye aracılığıyla, 469’unun hibe yoluyla, 2.514 adedinin ise merkezî yönetim bütçesinden karşılanacağı anlaşılmaktadır. Cinslerine göre dağılımına girdiğimizde dikkat çeken 2 unsuru  burada sunmak istiyorum. Bu araçlardan 597 tanesinin binek araç, 544 tanesinin ise cinsi ve fiyatı Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından  belirlenecek taşıtlardan oluştuğu ifade edilmiştir. Cumhuriyet Halk Partisi Grubu olarak içinde bulunduğumuz ağır ekonomik koşullar dikkate alınarak, tasarruf önlemleri kapsamında, cetvelde yer alan hükme de uygun olarak çok acil ve zorunlu olmadıkça taşıt alımı yapılmaması gerektiğini bir kez daha vurgulayarak dikkatlerinize  sunuyoruz. Öte yandan, cetvelde yer alan 3.058 taşıtın 469’unun hibe yoluyla elde edileceği ifade edilmişse de bu hibelerin kimler tarafından, nasıl, hangi kriterler ölçüsünde sağlanacağına ilişkin cetvelde herhangi bir bilgiye yer verilmemiştir. Bu belirsizliğin de ortadan kaldırılarak bu konuda Meclise bilgi verilmesini talep etmekteyiz.

Sayın milletvekilleri, haftaları bulan görüşmeler ve binlerce sayfayı bulan raporlar eşliğinde çok büyük büyük tutarlardan oluşan 2024 yılı bütçesini ve 2022 yılı kesin hesaplarını görüşüyoruz. Bu görüşmelerde dikkat çeken bir unsuru sizlerle paylaşmak istiyorum. İktidarın bakanları ve sözcüleri sanki 14 ve 28 Mayısta yapılan seçimlerle ilk defa Kabine oluşturmuş, ilk defa Hükûmete gelmiş gibi değişik veri, yorum ve analizlere yer verirken, diğer yandan sanki görüştüğümüz hususlar önceki yılların faaliyet raporuymuş gibi 2002 yılından başlayarak bugüne ulaştırılan değerlendirmelere yer vermektedir. Kendi içinde çelişen bu yaklaşımı doğru bulmadığımızı ifade etmek istiyorum.

Sayın milletvekilleri, ne olmuştur da 2002 yılı kesin hesaplarına göre 2,9 trilyon olan bütçe büyüklüğü 2024 yılı için 11,1 trilyon TL büyüklüğüne ulaşmıştır? Ne olmuştur da 2002 yılı başlangıç kuruna göre yaklaşık 220 milyar dolar seviyesinde olan bütçemiz bugünkü kura göre 380 milyar dolara yükselmiştir? Ne olmuştur da döviz kuru üzerinden bütçe büyüklüğü son iki yılda yüzde 74 oranında artarken Türk lirası cinsinden tam iki yılda yüzde 277 büyüklüğüne ulaşmıştır? Ve ne olmuştur da kabul edilen bütçelerin yetmediği, ek bütçelere ihtiyaç duyulan bugünlere gelinmiş, Türk lirasında çok büyük değer kaybına ulaşılmıştır? Bunu hep birlikte sorgulamak ve sonuçlarında da sorumlusunu ilan etmek durumundayız.

Sevgili milletvekilleri, her şey “Ben ekonomistim, ekonominin kitabını yazdım. Nas varken sana, bana ne oluyor? Faiz sebep, enflasyon neticedir.” söylemleriyle başladı ve başımıza ne geldiyse  “Neoklasik ekonomi düşüncesinden epistemolojik kopuşla ortodoks politikalarınızdan vazgeçip heterodoks yaklaşımlarla uyguladığınız davranışsal ekonomi ve nöro ekonomik politikalar” yüzünden geldi. Bundan tam iki yıl önce “Gözlerimdeki ışıltıya bakın.” dediniz, bugün milyonlarca insanımızın gözlerinin ferini söndürdünüz. “Bir uyuyun, altı ay sonra uyanın, Türkiye’de çok farklı yerlere geleceğiz.” dediniz, bugün o sözün üzerinden tam 4 tane altı ay geçti, derin koma hâline girdik, o derin komadan ne yazık ki çıkamıyoruz. Sonra aynı iktidar, bakan ve politika değişikliğine giderek bu kez de önceki dönemde uygulanan politikaları sanki aynı iktidarın politikaları değilmiş gibi irrasyonel yani akıl dışı ilan ederek Türkiye’nin, rasyonel ekonomik politikalarına dönmekten başka çaresi olmadığını ifade etti hatta itiraf etti ama bu arada ne oldu? Sizler ortodoks-heterodoks derken, rasyonel-irrasyonel politikalardan söz ederken olan milyonlarca insanımıza daha fazla yokluk, daha fazla yoksulluk ve daha fazla yoksunluk olarak yansıdı, altta kalanın canı çıktı ve ülkemiz bu noktaya savruldu. Peki, bu yaşadıklarımızın sorumlusu kim? Hiç akıldan çıkarılmamalıdır ki bakanlar ve uygulanan politikalar değişse de yaşadığımız bu olan bitenin sorumlusu yirmi bir yıldır ülkemizi kesintisiz ve tek başına yöneten AKP iktidarı ve onların ortaklarıdır. Hem de bütün dertlerin dermanı olarak gösterdiğiniz, öve öve bitiremediğiniz, ülkemizi ve yurttaşlarımızı uçuracağını ifade ettiğiniz ucube Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemiyle.

Sevgili milletvekilleri, bu elimdeki kitap AKP’nin 2011 yılında yayımladığı bir kitap ve bu kitabın içerisinde o güne değin yapılmış olanlar anlatılırken bir yandan da 2023 yılına ilişkin hedeflerin de yer aldığı bu kitap. Bu kitapta AKP Genel Başkanı Sayın Erdoğan “Hayaldi, gerçek oldu.” diyerek çıraklık, kalfalık döneminden ustalık dönemine evrildiklerini ve Türkiye’yi 2023’te dünyanın en büyük ekonomilerinden biri hâline getireceğini ifade etmişti ama ne yazık ki bugün karşılaştığımız gerçek bu değil. Siz bu kitapta “Dünyanın 16’ncı büyük ekonomisiyiz ve 10’uncu büyük ekonomisi olacağız.” dediniz, bugün 19’uncuyuz. “Kişi başına düşen millî geliri 10 bin dolara getirdik. Hedefimiz 2023’te 25 bin dolar.” dediniz, IMF’nin 2022 raporuna göre 10.622 dolarda kaldık. “Borçlu değil, büyüyen ekonomi” dediniz, büyük büyük borçlarımıza ve o borçların yetmezliğine bakarak önümüzdeki dönemde daha büyük borçlara ihtiyacımızın olduğu çok açık bir şekilde ortaya çıktı. Paradan “6 sıfır attık.” dediniz, çaktırmadan sıfırın birini geri getirdiniz. “Kuruşlu döneme geçtik.” dediniz, piyasada kuruş geçer hâle gelmedi. “Enflasyonu tek haneye düşürdük. 1969’dan bu yana tek haneli, en iddialı oran.” dediniz. Bugün enflasyon size göre 60’ların üzerinde, bağımsız ekonomistlere göre haneli rakamlara gelmiş durumda. “İhracatımızı 100’üncü yılda 500 milyar dolara çıkaracağız.” dediniz, bugün geldiğimiz yer yarısı. “Memur maaşlarında rekor artışlar yarattık.” dediniz oysa yarattığınız hayat pahalılığıyla yaptığınız artışların anlamsızlığı ve yetersizliği içerisinde milyonlar borç batağına savruldu. “Vergi yükünü azalttık.” dediniz ama ne yazık ki orada da çok ciddi yeni vergi yükleri, yeni harçlar yüklediniz. Siz bu uyguladığınız olağanüstü ekonomi politikalarının sonucunda onların cebine göz dikerek daha fazla vergi ve harcı insanlarımızdan istediniz.

Sevgili milletvekilleri, burada 100 lira taksitle bütün insanlarımıza ev taahhüdünde bulundunuz; bugün insanlarımız bırakın o ev taksitlerini ödemeyi, hepsi icralık konuma geldi. Hatırlayacaksınız, değişik kampanyalar başlattınız, o kampanyalarla bırakın insanları ev sahibi yapmayı, ne yazık ki kiralık uygun ev bulmayı bile hayal hâline getirdiniz. Bu bütçede işçilerimizin, emeklilerimizin, emekçilerimizin, onların refahı için, huzur ve mutlulukları için ne yazık ki umutla yaşayacakları bir gelecek yok; alın terleri, nasırlı elleriyle ülkemizi doyurmak için çabalayan köylülerimiz, çiftçilerimiz, besicilerimiz ne yazık ki yok; milyonlarca işsizimize iş, aş sağlayacak yatırım ve istihdam politikaları yok; evlerindeki tencerelerinde dert kaynatan kadınlarımızın dertlerini ortadan kaldıracak çözümler ne yazık ki yok; atanamayan değil, atanmayan yüz binlerce gencimizin yüzünü güldürecek politikalar ne yazık ki yok. Kadro bekleyen, ayrımcılığa tabi tutulan taşeron çalışanları için kadro ne yazık ki yok; yüksek kiralar, elektrik, doğal gaz faturaları içerisinde dükkânını açarak yaşama tutunmaya çalışan esnaf için hiçbir şey yok. Vesselam, bu bütçede ne yazık ki gelirde, vergide, hiçbir yerde adalet yok. Ya, ne var? Bu bütçede daha fazla faiz ve borç var, bu bütçede daha fazla vergi ve harç var, bu bütçede daha fazla adaletsizlik ve eşitsizlik var. Bu bütçede daha fazla işsizlik ve yoksulluk, hayat pahalılığı ve zam var. Milyonlarımızın yüzünü güldürmeyecek, umutlarını, hayallerini çalan, sağlığını bozan bu bütçeye Cumhuriyet Halk Partisi olarak “hayır” oyu vereceğiz.”

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ
kernekotokiralama.com papyonshop.com restbetgiris.co betpastakip.com restbet.com betpas.com restbettakip.com casino siteleri casino siteleri deneme bonusu veren siteler