Birkaç Müteşebbisin Taleplerini Yerine Getirmeye Kalkmak Nasıl Bir Belediyeciliktir?

Birkaç Müteşebbisin Taleplerini Yerine Getirmeye Kalkmak Nasıl Bir Belediyeciliktir

Saadet Partisi Odunpazarı İlçe Seçim İşleri Başkanı Yasin Yentürk Odunpazarı Belediye Meclisinde kabul edilen içkili yerler maddesi ile ilgili bir basın açıklaması yaptı.

İlçe Seçim İşleri Başkanı Yentürk yaptığı açıklamada ;

” Son günlerde nezih İlçemizde “Barlar Sokağı” veya “İçkili Mekan” yapılmasına ilişkin tartışmalar gündemi meşgul etmektedir.

Öncelikle belirtmek isterim ki, Saadet Parti’mizin Üyesinden İl Yönetim Kurulu’na kadar tüm mensupları, adı ne olursa olsun bu lüzumsuz projeye karşıdır. Karşıyız, çünkü alkol haramdır, kötü bir alışkanlıktır. Alkol yüzünden işlenen suçları, yaşanan trafik kazalarını, yıkılan yuvaları nasıl unutursunuz?

İnsan, sosyal bir varlık olarak yaratılmıştır. Toplumsal yaşam için sağlıklı, güvenli, adaletli, huzurlu ruh yapısına sahip insanlara ihtiyaç vardır. İnsanları iyiye ve hayra yönlendirmek, yönetmek, sosyal dengeyi oluşturmak, yöneticilerin başlıca görevlerindendir. Alkol, Milletçe canımızı yakarken, toplumsal huzuru barışı sağlamak en büyük vazifesi olan Belediyenin yıkım getirecek bir projede bu kadar hevesli olması oldukça vahimdir. Belediye yöneticilerine kulak verdiğimizde diyorlar ki “Efendim bize çok yüksek talep var, Yasalar gereği bu talepleri değerlendirmek zorundayız. Bu işe politik olarak bakmayın”. Merak ediyorum. Bu Belediye’ye başka talepler gitmiyor mu? Mesela çöpler ile ilgili, geri dönüşümle ilgili, imar ile ilgili, bakımsız sokaklarla ilgili, küçük oto sanayi ile ilgili, Gündoğdu ile ilgili ve bunun gibi pek çok konuda kimse talepte bulunmuyor mu? Ya da yeterli miktarda talep gelmiyor mu? Bu meseleleri “sigara kağıdına” yazarken alkol konusundaki bu heves nedendir? Çözüm bekleyen ve Odunpazarı İlçemizin keyfini kaçıran pek çok soruna hep bahane üretiliyorken, alkole gelince canhıraş gösterilen gayret bize şunu gösteriyor ki, Belediyelerimizin, ki partisi fark etmeksizin, çözemeyeceği hiçbir mesele yoktur. Çözülmek istenmeyen sorun vardır. Bu mantığa sahip belediyeler, başta kendi seçmenleri olmak üzere tüm vatandaşlara yazık eder. İnsan sağlığı, önemlidir. İnsanların ruh yapısı da önemlidir. “Sağlam kafa, sağlam vücutta olur”, sözü hepsinden önemlidir. Zaten salgın almış başını gitmişken, İlçemizdeki vatandaşların hemen hepsini rahatsız eden çok çok daha önemli ve acil sorunlar varken, birkaç müteşebbisin taleplerini yerine getirmeye kalkmak nasıl bir Belediyeciliktir?

Belediye yöneticilerine göre, İlçemizde barlar sokağı açılırsa istihdam artacakmış. Çok net söylüyorum, işsizliği barlar sokağını arttırarak çözmeyi düşünen bir yönetim anlayışının sağlıklı bir toplumu oluşturabilmesi asla mümkün değildir. Her sokağı, barlar sokağı haline getirirseniz bir gün bu sokakların “çıkmaz sokağa” dönüşeceğini sizlere hatırlatmak isteriz. Mevcut iktidarın tüketim ile istihdamı artırmaya çalıştığı gibi Belediyemiz de tüketim temelli bir istihdamı benimsemektedir. Hal böyle iken, “Tabelaları farklı zihniyetleri aynı” tespitimizin ne kadar doğru olduğuna bir kez daha şahit olduk. Tüketim ile istihdamı çözeceğine inan bir yapı gelecekte toplumun bizzat kendisinin tükenişine zemin hazırlar.

    Yine Belediye yöneticileri, içkili mekân projesinin turizmde artış sağlayacağını iddia etmektedirler. Kusura bakmayın ama İlçemizin ve Şehrimizin tanıtımında içkiyi çare görmek, İlçemize ve Şehrimize ya yabancı olduğunuzu ya da vizyonunuzun ne kadar düşük olduğunu gösterir. Eskişehir’imizin turizm ve tanıtma yönünde sayılamayacak kadar değerleri vardır. Şehrimiz, Anadolu’nun “sanayi, ilim ve bilim üssü” olması gerekir. Biz Saadet Partisi olarak Yunus Emre’ye, Nasrettin Hocaya, Osmanlı ecdadına, Kurtuluş ve kuruluşa beşiklik etmiş güzel Şehrimize layık olmak, geçmiş ve geleceğimize bi-hakkın sahip çıkmakta kararlı olduğumuzu, Hakkın temsilcileri olarak alınan bu kararları, batıl olarak ve de yok hükmünde gördüğümüzü belirtmek isterim. Belediyelerin tek işi turizm veya eğlence mekanları açmak değildir.

    Belediyemizin kaçak alkol ve kaçakçılıkla mücadelesi için teşekkür ediyorum. Ama çözümü içkili mekan sayılarını artırmakta görmelerine bir anlam veremiyorum. Kaçak alkol tüketenler alkol bulamadıkları için değil ekonomik olarak gücü yetmediğinden ucuz olan kaçak alkolü tüketiyorlar. Soruyorum, Size kaç kişi geldi ve Odunpazarı İlçesi’nde alkol bulamadıkları için kaçak alkol aldıklarını söyledi. Nasıl bir araştırma ve tahlil yaptınız da, içkili mekan sayısını artırınca kaçak alkol tüketiminin azalacağına ikna oldunuz. Madem derdiniz kaçak alkol ile mücadele etmek, çözümü alkolde aramak yerine üretimi artıracak projelerle ve üretim temelli istihdam ile insanların yaşam standartlarını yükseltmeniz daha doğrudur. Şundan emin olun, bir insan alkol içmek isterse ve cebinde parası varsa asla kaçak alkol tüketmez. İnsanımız ağzının tadını da canının kıymetini de gayet iyi bilir. Yeter ki, ekonomik olarak müreffeh olsun. Yani birbirimizi kandırmayalım. Gelin bu vahim hatadan vazgeçin. Çözümünü içkili mekan açmakta bulduğunuz istihdamın artırılması, turizmin canlanması, kaçak alkol tüketiminin azaltılması, İlçemizin kalkınması gibi pek çok alanda tecrübemiz ve gelecek vizyonumuzla öncülük etmeye hazırız.

    Öte yandan, başta muhalif Odunpazarı Belediye Meclis Üyeleri olmak üzere, İktidara yakınlığı ile bilinen pek çok sendika ve STK’lar gereken hassasiyeti ortaya koymuşlardır. Bu konuda gösterdikleri gayret için kendilerine çok teşekkür ediyorum. Oldukça önemli bir tepki göstererek, Milletimizin hissiyatına tercüman olmuşlardır. Kendilerine bir kez daha can-ı gönülden teşekkür ediyorum. Ancak, eğer alkol ve beraberinde gelecek olan yıkımlardan endişe ediliyorsa, sadece Belediye’nin alkol icraatlarına tepki göstermek yeterli değildir. Sayın Binali Yıldırım’ın İzmir Belediye Başkanı adaylığı döneminde yaptığı “Rakı Fabrikası” ile “Rahat rahat rakılarını içebilecekler” açıklamalarına da tepki gösterilmesi gerekmekteydi. Keşke, Kültür Bakanlığı’nın, Espark ve civarını turistik bölge ilan edilmesine de aynı inanç ve birliktelik ile topyekûn karşı çıkabilseydi. Bugün oldukça isabetli ve gerekli olan bu tepkiyi ortaya koyanlar, keşke Kültür Bakanlığı tarafından yayınlanan “2020 Yılı Tanıtım Filmi” rezaletine de, o zaman aynı tepkiyi gösterebilselerdi. Gönül verip her koşulda destekledikleri Parti’nin, alkol ile ilgili hoşgörülerine, müsmahalarına ve izinlerine tepki gösterbilserdi, bugün gösterdikleri haklı ve gerekli tepki çok daha anlamlı ve etkili olacaktı. Zira, gösterilen tepkiler alkolden ziyade CHP’li Belediye’ye yapılıyormuş gibi algılanmaktadır. Eğer zamanında aynı yüksek sesi kendi Partinizin alkol icraatlarına gösterebilseydiniz, CHP’li Belediye’de bugün bu adımı bu kadar cesur ve rahat atamazdı. Zira, Belediye Başkanı da “Bu işe politik bakmayın” şeklinde ki rahat açıklaması ile gösterilen tepkilerin kendisine geri adım attırmayacağını göstermiştir.

Alkol ve diğer kötülüklerle mücadele etmek için topyekün mücadele şarttır. Eğitimden ticarete kadar her alanda, belediyeden iktidara bürokrasinin tüm katmanlarına kadar herkes dikkatli ve hassas olmalıdır. Yanlış yapanın unvanına partisine bakılmadan, yanlışa aynı oranda tepki gösterilmelidir. Samimiyetinizden hiç şüphemiz yok. Öyle ise gelin belediyelere bu yetkiyi veren yasaların iptali içinde aynı inanç, birlik ve yüksek sesle iktidara tepkimizi gösterelim. Bunlar yetmez aynı şekilde At yarışı, toto, loto, piyango gibi vatandaşımızı kandırıp, elindeki ekmek parasına gözünü dikmiş bir sisteme izin veren yasaların iptali içinde aynı yüksek ses ve gayret ile karşı çıkalım. Bu yasalar iptal edilinceye kadar da mücadelemizi aynı kararlılıkla sürdürelim. Saadet Partisi olarak bu konuda öncülük etmeye hazırız. Ya da atacağınız samimi tüm adımları desteklemeye hazırız. Yani suya sabuna dokunan, şişi de kebabı da yakan, gür sesle, birilerini batırıp birilerini aklama çabası içermeyen tüm kararlı duruşunuzu desteklemeye hazırız.” dedi.