18 yıllık iktidarın ekonomisi iyi değil kötüymüş

18 yıllık iktidarın ekonomisi iyi değil kötüymüş

Saadet Partisi Tepebaşı İlçe Başkanlığı tarafından son açıklanan ekonomik reform paketi ile ilgili bir basın açıklaması yaptı.

İlçe Başkanlığı adına Planlama ve Koordinasyon Başkanı Ensar Tuna tarafından yapılan açıklamada;

“Şanlı tarihimizin en parlak zaferlerinden biri kuşkusuz Çanakkale Zaferi’dir. Bu muazzam zafer için şehit düşen, gazi olan tüm ecdadımızı şükran ve minnetle anıyorum. Rabbim bir daha böylesi ağır bir imtihanı bizlere yaşatmasın. Çanakkale her yönüyle bir ibrettir, çıkarılması gereken çok ders vardır. Günümüzün buhranından çıkış için bir fenerdir. Millet olmanın, vatan için, devlet için, din için, iman için bedel ödemenin manasını en iyi şekilde idrak ettiğimiz zaferdir.

Gündemimiz her zamanki gibi oldukça yoğun. Pandemi gündemimizin ilk sırasında. Ardından ekonomi geliyor. Tabi bir de delik deşik edilmiş bir reform gündemimiz var. Başımız sıkıştıkça paket açıklıyor, reform yapıyoruz. “Bekleyin! Ne reformlar yapacağız” deniliyor. Bekliyoruz. Bir de bakıyoruz ki aklımızla alay edilircesine eski reform maddelerinin, başka kelimelerle tekrarını görüyoruz. Mesela bir hukuk reformu yapmaktayız. “Değişen ne?” diye sorduğumuzda “Çalışmalar devam ediyor” diyorlar. Yani değişen bir şey yok. Ekonomik reform yapıyoruz. Değişen ne? Sadece 850.000 esnaftan yıllık vergi alınmayacak ve beyan zorunluluğu kaldırıldı. Önceki reformlara ilaveten sadece bu madde var. Bunun dışında ufak tefek farkların dışında değişen bir şey yok. Öte yandan 850.000 esnafımız hemen sevinmesin. Öyle sanıyorum ki ileri günlerde “Basit Usul” tanımında ve içeriğinde değişikliğe gidilerek, pek çok esnaf bu kapsamdan çıkarılacak. Yani esnafımızın sevinci kursağında bırakılacaktır. Ya da tahsil edemedikleri vergiyi başka isimlerle tahsil etmeye gayret edeceklerdir. Zira yeni vergi türleri ve vergi zamları ufak ufak yürürlüğe konuluyor. Dolayısı ile beyan yükümlülüğünü kaldırmak takdir edilebilir fakat reform olarak kabul edilemez.

Reform kötüye gidişi durdurmak, bozulan düzeni yeniden imar etmektir. Reform süreci, kendisinden önceki sürecin kötü olduğunu kabul etmektir. Yani 18 yıllık iktidarın ekonomisi iyi değil kötüymüş ki, sürekli reformlarla, paketlerle, programlarla iyileştirme çabasına şahit oluyoruz. Oysa, her şey çok güzeldi. Sürekli büyüyen ekonomi, azalan işsizlik, düşen enflasyon, tepe taklak olan döviz ve yükselen TL… Geçtiğimiz günlerde bunları konuşuyorduk. Sonra birden reform hamlesi geldi. Halbuki bizim gibi ekonomisi uçan(!) ülkelerde reform yapılmaz. Mevcut ekonomik politikalar istikrarla sürdürülür. Aksi hayatın doğal akışına aykırıdır.”