1 Mayıs yaklaşırken pandeminin ve ekonomik krizin tüm faturası emekçilere

1 Mayıs yaklaşırken pandeminin ve ekonomik krizin tüm faturası emekçilere

SOL Parti Eskişehir İl Başkanlığı tarafından covid-19 salgını ile ilgili tam kapanma kararıyla ilgili bir açıklama yapıldı.

SOL Parti Eskişehir İl Başkanı Hüseyin Öztürk tarafından yapılan açıklamada;

“İktidarın salgın karşısındaki sorumsuzlukları vurdumduymazlıkları ve halk sağlığını hiçe sayan tutumu sonucunda nüfusa oranla vaka sayılarında dünyada üst sıralarda yer almaya devam ediyoruz. Resmi rakamlara göre her gün 400’e yakın insanımız ölüyor!

İnsan yaşamı her şeyin önündedir. Eğer bir yerde ölümler yaşanıyorsa çözülmesi gereken en öncelikli sorunun bu olduğunu herkes bilir. Bu nedenle; halk sağlığının ve insan yaşamının öncelikli olduğu sorumluluğu ile SOL Parti olarak aylardır iktidarın pandemiyle mücadele politikasızlığını, umursamazlığını, sorumsuzca insanları salonlara toplamasını eleştirip durduk. Buna karşı da bilim insanlarının önerilerini dikkate alarak çözüm önerilerimizi sunduk:

Esnafa, işçiye, tarım üreticisine, yoksul halka bütçeden yeterli kaynak aktarıp; işçiye ücretli izin verilip; elektrik, su, iletişimin ücretsiz sağlanıp; ihtiyacı olana ücretsiz gıda, hijyen malzemesi sağlanıp; yaygın ücretsiz test, hızlı aşılama, sistematik filyasyon ve ücretsiz sağlık hizmeti sağlayarak en az 14 gün tam kapanma dedik. Nitekim dünyada bazı ülkeler bu şekilde tam kapanmayla normalleşmeye başladı. AKP-MHP iktidarı ise bırakın önlem almayı, pandemiyi fırsata çevirerek yasaklama genelgeleriyle toplumsal muhalefeti susturmanın aracı olarak kullanmaya devam ediyor. Kendi kongrelerinde binlerce insanı salonlara toplayan, tarikat şeyhlerinin cenazelerine binlerce insanın katılmasına izin veren AKP-MHP iktidarı; daha 1 Mayıs gelmeden pandemi gerekçesiyle işçilerin-emekçilerin bu önemli günlerini kutlamasını, demokratik haklarını kullanmasını yasaklayan genelgeler yayınlamaktan çekinmemektedir.

İktidar dün yapılan açıklamayla da 29 Nisan – 17 Mayıs arasında “tam kapanma” dediği tedbirleri ilan etti! Sokağa çıkma yasağının başlama tarihinin 29 Nisan olarak ilan edilmesi bile iktidarın 1 Mayıs kutlamalarını yasaklama niyetinden başka bir şey değildir. 1 Mayıs Cumartesi günü sokağa çıkma yasağı olması nedeniyle birçok ilde bir gün önce sokak etkinliği yapılacağını anlayan iktidar böylece Cuma gününü de yasak kapsamına almıştır!

Dün ilan edilen “tam kapanma” dedikleri önlemlere baktığımızda yaşanan tüm sıkıntının faturasının işçilere, emekçilere ve küçük esnafa çıkarıldığı açıkça görülmektedir. Her şeyden önce “tam kapanma” ancak “tam destekle” mümkündür. Tam kapanma ilan edildiği halde, halka ekonomik ve yaşamsal tam destek sunmamak; halka, ya hastalıktan ya da yoksulluktan ölme seçeneklerinden yoksulluğu-açlığı dayatmaktır!

Yayınlanan genelgeye baktığımızda zorunlu sektörlerle birlikte 43 maddeyle yasaktan muaf olanlar sayılmıştır. Buna göre “üretim ve imalat tesisleri ile inşaat faaliyetleri ve bu yerlerde çalışanlar” gibi birçok istisna maddesiyle işçiler, emekçiler kapsam dışı bırakılmıştır. 1 Mayıs’ta birlik, mücadele, dayanışma günü etkinlikleri “pandemi” gerekçesiyle yasaklanan işçi ve emekçilerin fabrikalarda, atölyelerde “lebalep” çalıştırılmaları pandemi için sakıncalı görülmemiştir! Bu iktidarın ilan ettiği “ucube kapanma” tedbirleri; işçilerin, emekçilerin 1 Mayıs gününün yasaklanması; büyük işletmelerin, sermayedarların kazanç çarklarının dönmesinin garantiye alınması ve küçük esnafın iflası ile küçük işyerlerinde çalışan işçilerin işsiz kalmasından başka bir şey değildir.

Sonuç olarak pandemiden, yoksulluktan, yaşadığımız bu sıkıntılı günlerden kurtulmanın yolu AKP-MHP iktidarından ve bu düzenden kurtulmaktan geçmektedir. Çünkü iktidar, halk sağlığını hiçe saymaktadır. Tek planı bir avuç sermayedarın, yandaşın ekonomik çıkarını korumak; bu uğurda kamusal alanları, derelerimizi, doğamızı, talan etmek ve bunun için de iktidarda kalma süresini uzatmaktır. Bu düzenin işçilere, emekçilere, köylülere ve küçük esnafa sefalet ve yoksulluktan başka verebileceği bir şey yoktur!

1 Mayıs’ın yaklaştığı bu günlerde tüm emekçilerin, ezilenlerin, halkın; 1 Mayıs’ın ruhuna uygun olarak birlik ve dayanışma içinde, geleceğimiz için mücadele etmekten başka çaresi yoktur! Bunun için emekçileri, ezilenleri, halkımızı 1 Mayıs’ta bulundukları her yeri 1 Mayıs meydanına çevirmeye ve 1 Mayıs bayrağını her yerde dalgalandırmaya çağırıyoruz.

İşçiyiz, emekçiyiz, haklıyız, kazanacağız!

1 Mayıs’ta SOL’dayız!

1 Mayıs Emek ve Dayanışma günümüz kutlu olsun!”