26.06.2024 - Eskişehir'in Haberi , Şehrin Gündemi...
Cumhuriyet 100 Yaşında

Topraklarımızı Korumak Gelecek Nesillere Bırakabileceğimiz En Değerli Armağandır

Topraklarımızı Korumak Gelecek Nesillere Bırakabileceğimiz En Değerli Armağandır

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Toprak Bayramı dolayısıyla yazılı basın açıklaması yaptı. “Topraklarımızı korumak gelecek nesillere bırakabileceğimiz en değerli armağandır” vurgusu yapan Bayraktar, açıklamasını şöyle sürdürdü:

“Binlerce hatta milyonlarca yılda oluşan toprak, sadece çiftçilerimiz için değil, tüm insanlık için en önemlisi de geleceğimiz için değerli hazinemizdir. Bu bilinçle 7’den 70’e herkes toprağı korumak için elinden geleni yapmalıdır. Gezegenimizin adeta yaşayan derisi olan birçok canlıya yaşam alanı sunan toprak, çiftçilerimizin geçimini sağladığı, üzerinde üretimini sürdürdüğü ekmek teknesidir.

Ülkemizde toprağın üreticilerimiz açısından taşıdığı önem dikkate alınarak 11 Haziran 1945 yılında ‘Çiftçiyi Topraklandırma Kanunu’ kabul edildi. Bu kanunla, toprağı olmayan ya da yetersiz olan çiftçilerimizin aileleriyle birlikte geçimlerini sağlamak ve iş gücünü değerlendirecek ölçüde toprak edinmeleri amaçlandı. Toprağın önemini vurgulamak amacıyla aynı yıl 4760 sayılı ‘Toprak Bayramı Kanunu’ çıkarıldı. Bu kanunla birlikte her yıl çiftçiyi Topraklandırma Kanunu’nun kabul edildiği 11 Haziran tarihini takip eden ilk pazar günü ‘Toprak Bayramı’ olarak kutlanıyor.

Hayatın temel kaynaklarından biri olan toprak üzerindeki baskılar, özellikle nüfus artışı, yanlış kullanım, bilinçsiz sanayileşme gibi etkenlerle yeryüzü ölçeğinde giderek artıyor. Ülkemiz açısından baktığımızda da en büyük zenginlik kabul ettiğimiz topraklarımızı çok iyi koruduğumuzu maalesef söyleyemiyoruz.”

“Son 20 yılda 2,6 milyon hektar tarım arazisini kaybettik”

“Ülkemizde tarım arazileri yıldan yıla azalıyor, kırsalda genç nüfus azalıyor, maliyetler nedeniyle çiftçi üretmekte isteksiz davranıyor. Nitekim yüzölçümü 78,35 milyon hektar olan Türkiye’nin, uzun ömürlü bitkilerle beraber toplam arazi miktarı son 20 yılda 26,6 milyon hektardan 23,9 milyon hektara geriledi. Bu süreçte 2,6 milyon hektar tarım arazisini kaybettik.

Ülkemizde en fazla tarım arazisine sahip Konya, Ankara, Şanlıurfa ve Sivas illerinde son 10 yılda tarım arazisi 1,8 milyon dekar azaldı. Söz konusu bu illerde ki azalma sırasıyla Şanlıurfa’da yüzde 7,9, Ankara’da yüzde 3,5, Sivas’ta yüzde 1,8 ve Konya’da yüzde 1,4 oranındadır.

Son yıllarda atıl tarım arazilerinin üretime kazandırılmasının yanı sıra tarım arazilerinin korunması amacıyla pek çok çalışma yapıldı, kanunlar çıkarıldı. Atıl tarım arazilerinin üretime kazandırılması, miras yoluyla arazilerinin bölünmesinin engellenmesi gibi uygulamalarla 2019 yılında 23 milyon 99 bin hektar olan toplam işlenen tarım alanı 2023 yılında yüzde 3,6 oranında artarak 23 milyon 942 bin hektara ulaştı.”

“Kişi başına düşen arazi, artan nüfus karşısında azalıyor”

“Yapılan çalışmalar sonuçlarını gösteriyor, tarımsal üretim yapılan tarım arazileri artıyor. Ancak, tarım arazileri artışı ülkemizde hızla artan nüfus karşısında halen yetersiz kalıyor.

Artan nüfusla beraber kişi başına düşen arazi miktarı azalmaya devam ediyor.  İstatistiklere göre 2010 yılında kişi başına 3,3 dekar arazi düşerken, bu değer 2015 yılında 3 dekara ve günümüzde ise 2,8 dekara geriledi. Bu amaçla tarım arazilerinin amaç dışına çıkarılması kesinlikle önlenmelidir. Karayollarını ve şehirlerin gelişimini projelendirirken, verimli tarım arazileri yerine tarıma elverişli olmayan, daha verimsiz arazilerin kullanılmasına özen gösterilmelidir.

Birinci sınıf sulamaya uygun tarım arazilerimizin, imara açılmasına asla izin vermemeli, bu arazilerin üzerine sanayi tesisleri, şehirler kurulmamalıdır. Turizm, madencilik ve ulaştırma için verimli tarım arazilerimizi kullanmamalı, meyve ağaçlarını, zeytinlikleri kesip yazlıklar inşa edilmemelidir.  

Diğer taraftan topraklarımızın tuzluluk, çoraklaşma, yanlış kullanım gibi nedenlerle kalitesi bozulmakta ve erozyonla verimli topraklar kaybolmaktadır. Bunun yanı sıra tarımsal sulamada istenilen seviyeye ulaşılamaması, tarım arazilerimizin küçük, parçalı, dağınık ve çok hisseli olması gibi hususlarda arazilerimizin verimli kullanımına engel olmaktadır.

Ülkemizin en stratejik sektörlerinden olan tarımın en temel sermayesi olan tarım arazilerini korumak, gıda güvencesinde sürdürülebilirlik açısından çok önemlidir.”

“Tarım arazilerinin hobi bahçeleri ile bölünmesine izin verilmemelidir”

“Çiftçilerimiz, üretim maliyetlerinin yüksekliği, çözüm bekleyen yapısal sorunlar, düşük kalan üretici fiyatları gibi sorunlarla üretmeye gayret gösteriyor. Çiftçilerimiz tüm zorluklara rağmen üretmeye devam ederken, diğer taraftan son yıllarda tarım arazilerinin aralarına kurulan hobi bahçeleri ile baş etmeye çalışıyor. Çiftçilerimizin ekmek teknesi olan toprağımız hobi bahçelerine heba edilebilecek bir sermaye değildir.

Özellikle büyükşehirlerde, en verimli toprakların bulunduğu sahil illerinde verimli tarım arazilerinin kooperatifleşme ile bölünerek hobi bahçelerine dönüştürülmesi tarım arazilerinde parçalanmayı daha fazla artırıyor. Büyükşehirlerde araziler 250 metrekareye varan parsellere ayrılarak hobi bahçeleri kuruluyor. Küçük parsellere ayrılan bu alanlara yapılan konteyner, prefabrik ev, tiny house, havuz gibi betonarme yapılaşmalarla tarım alanları yok ediliyor. Bu yapılaşmaların hiçbir geçerli izahı olamaz. Köylere yakın alanlarda kurulan hobi bahçeleri köyde sosyal yapıyı da olumsuz etkiliyor.

Tarımsal üretimde verimliliğin artırılmasında, maliyetlerin azaltılmasında, teknolojinin verimli kullanımında tarım arazilerinin büyüklüğü ve bütünlüğü oldukça önemlidir. Her ne sebeple olursa olsun tarım arazilerinin bölünmesi ve hobi bahçelerinde olduğu gibi büyük araziler arasında yapılaşma oluşturulması doğru değildir.

Arazilerin parçalanması, bölünmesi, Toprak Koruma ve Arazi Kullanım Kanunu kapsamında yasak olmasına rağmen, hobi bahçelerinin bu kadar artması denetimlerin yetersizliğini gösteriyor. Arazilerin telle çevrilmesiyle başlayan hobi bahçesi yapımı, araziye beton dökülmeden belediyeler tarafından en başta engellenmelidir.

Bereketli topraklarımızın kıymetinin bilindiği toprağı yönetenlerden kullanana kadar her kesimin ona saygı duyarak hareket edeceği günler temennisiyle Toprak Bayramını kutluyorum. Bu sene Toprak Bayramı ile mübarek Kurban Bayramı aynı güne denk geldi. Bu vesileyle başta kıymetli çiftçilerimiz olmak üzere tüm vatandaşlarımızın Kurban Bayramını kutluyorum. Birlik ve beraberliğimizin daim olduğu bir bayram geçirmenizi diliyorum.”

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ