Gün gelir, gün gelir zorbalar kalmaz gider.

GÜN GELİR, GÜN GELİR ZORBALAR KALMAZ GİDER

Cumhuriyet Halk Partisi Eskişehir İl Başkan Yardımcısı Kazım Durur 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kutlama mesajı yayımladı.

İl Başkan Yardımcısı Durur mesajında ;

“1 Mayıs 1886’da ABD’nin Chicago kentinde tekstil işçilerinin gerçekleştirdiği eylem ve grevler sonrasında yaşanan olaylar işçi ve emek örgütlerinin mücadelesi açısından tarihsel bir anlam kazandı. 1 Mayıs işçi sınıfının uluslararası birlik, dayanışma ve mücadele günü olarak kutlanmaya başlandı.

1 Mayıs’a geçen yıl olduğu gibi bu yıl da dünyayı etkisi altına alan koronavirüs salgını koşullarında giriyoruz. İşçi ve emekçiler bu yıl da açlık ve pandemi ikilemiyle karşı karşıya. “Ekonomi çarkları dönmek zorunda olan bir ülke”de “yasaktan muaf” olan işçiler tıka basa servislerde nefes almakta dahi güçlük çekerken, fabrikalar gece gündüz demeden çalışmaya devam ediyor. 1 Mayıs’a işçi ve emekçiler büyük bir yıkım getiren Covid-19 koşulları altında Kod-29 ile tazminatsız işten atılıyor, ücretsiz izinlere çıkartılıyor kısacası yaşamın dışına itiliyor, işsizliğe mahkûm ediliyor.

DİSK-AR’ın tespitlerine göre 2020 yılında 177 bin işçi Kod-29 bildirimiyle işten çıkarıldı. İşsizler ordusu da çığ gibi büyüyor. TUİK 2020 işsizlik verilerine göre, işsizlik oranı yüzde 13,2 oldu. Genç işsizlik ise yüzde 25,3 olarak gerçekleşti. İşçi ve emekçiler 1 Mayıs’a kendilerine yöneltilen her türlü baskılara, mobing ve kod 29 uygulamalarına, uzun çalışma saatlerine karşı eylemlerle cevap vererek giriyor. İşçi ve emekçiler sefaletle boğuşurken, 1 Mayıs’a binlerce esnaf dükkânını açamaz halde, ekmek teknesini kapatmak zorunda kalarak giriyor. 1 Mayıs’a yoksul köylü elinde avucunda ne varsa kaybederek giriyor. Tarım işçileri 1 Mayıs’a eğer yolda iş kazasına uğramamışsa evine ancak günü kurtarabilecek kadar ekmek götürmeye çalışarak giriyor. İşçi sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi 2020 iş cinayetleri raporuna göre, geçen yıl en az 2 bin 427 işçi yaşamını yitirdi, en çok ölüm tarım-orman, inşaat ve sağlık alanında yaşandı. Özellikle sağlık emekçileri salgına en fazla maruz kalanlar arasında. 1 Mayıs’a öğrenciler üniversitelere atanan “kayyum rektöre” isyan bayrağını çekerek hazırlanıyor. Kadınlar 1 Mayıs’a “İstanbul Sözleşmesi”nden çıkan resmi saldırılara ve kadın cinayetlerine ses yükselterek karşı durmaya çalışıyor. 1 Mayıs’a İkizdere’de yöre halkı İşkencedere Vadisi’nde taşocağı açılmasın diye son nefeslerine kadar haykırarak giriyor. İşçiler ve emekçiler 1 Mayıs’a yasaklarla giriyor. Kongre salonları labaleb dolu iken Taksim Meydan’ı yasak; tarikat şeyhlerinin cenazesi tıklım tıklımken, işten çıkarılanların sesini sokakta duyurmaları yasak; ormanları, doğayı yıkıma uğratmak serbestken, tahribatı durdurmak, direnmek yasak. Ne yazık ki “tam kapanma” uygulanırken işçiye emekçiye çalışmak serbest, yardım ve destek ‘muaf’. Ne de olsa iflas etmiş bir ekonomi, ‘kefen parası’nı harcamış bir Merkez Bankası, içi boşaltılmış bir Hazine söz konusu. Salgınla birlikte daha da derinleşen ekonomik kriz işçi ve emekçilerin durumunu gittikçe artarak kötüleştirirken, üretim artışı ise devam ediyor. Bir yandan derinleşen sefalete karşı, bir yandan “dolar milyarderleri” saflarına yenilerini ekliyor. Yoksul halkın payına “kriz” düşerken, “5’li çetenin” ve büyük sermayedarların ayağına “fırsat” geliyor. Bir yıl içinde dolar hesapları %30’luk artışlar gösterebiliyor. 128 Milyar dolar nerede mi? “En zenginler” listesi sorunun cevabını ifşa etmekte sakınca görmüyor. İfşa edilenler kervanına; gri pasaport skandallarına karışanlar, lüks otomobillerde uyuşturucu kullananlar, araba bagajlarından çıkan deste deste paralar, sanal para vurguncuları katılarak genişliyor. Bu geniş ailenin ortak bir noktası var. Kendileriyle aynı fotoğraf karesinde yer alanlar.

ABD’nin Chicago kentinde 1 Mayıs 1886’da başlayan eylemler bahane edilerek idam edilen dört işçi önderinden biri olan Albert Persons adlı işçi tarihe geçen son sözleri söyledi: “Bütün dünya biliyor suçsuz olduğumu. Eğer asılırsam cani olduğumdan değil, emekçi olduğumdan asılacağım.” İdam sehpalarından, kanlı 1 Mayıs katliamlarına varana dek her dem sözünü esirgemeyen işçi sınıfı bu 1 Mayıs’ta da hep bir ağızdan 1 Mayıs Marşı’nın şu dizeleriyle yeri göğü sarsacaktır: “Gün gelir, gün gelir zorbalar kalmaz gider.” Yaşasın 1 Mayıs işçi sınıfının uluslararası birlik, dayanışma ve mücadele günü…”